English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Redemption

Redemption tradutor Turco

690 parallel translation
REDEMPTION - 2ème PARTIE - Journal du capitaine, date 45021.3.
Kaptanın günlüğü, yıldız tarihi 45021.3.
REDEMPTION - 1ère PARTIE - La famille de Duras a des appuis.
Duras ailesi destek topluyor.
PAS DE REDEMPTION SANS CHAUSSURES
AYAKKABI VE KIYAFET YOKSA KURTULUŞ DA YOK
De la graine de Relial est venu le vampire Nosferatu qui boit et se nourrit du sang de la race humaine - il vit, sans rédemption, dans des souterrains, tombes et cercueils remplis de la terre maudite des domaines de la peste noire.
Belial'in tohumundan, insan kanıyla beslenip yaşayan Nosferatu türedi. Bu melun yaratık, Kara Ölüm'ün vuku bulduğu yerlerin lanetlenmiş toprağıyla dolu kötülük saçan mağaralarda, mezarlarda ve tabutlarda yaşar.
La mort de cette femme sera ma rédemption.
Bu kızın ölümü benim kurtuluşum olabilir. Sen delirmişsin.
Mais Eyre a passé 10 ans avec nous, et j'ai eu le temps de la mettre sur le chemin de la rédemption.
Ancak Eyre on yıldır bizimle... ve bu zaman zarfında onu kurtuluş yolunda yürütmek bana nasip oldu.
Et surtout pour ton amour, et la rédemption du monde, par Notre Seigneur Jésus-Christ au moyen de la grâce et dans l'espérance de ta gloire.
... ama hepsinden öte Yüce İsa aracılığı ile müjdelediğin affedilme ve cennete kavuşma ümidiyle dünyaya göstermiş olduğun sonsuz şefkat için önünde eğiliyoruz.
La famille de la rédemption...
Örnek İtalyan ailesi.
A dédier mon existence à ta rédemption!
Hayatımı seni kurtarmaya adayabilirim!
Pauvre pécheur égaré, je ferai votre rédemption.
Benim zavallı, yanlış bilgili dostum, sen bağışlanma ihtiyacı olan bir günahkârsın. Seni bağışlayacağım.
Oh, mes excuses, mon père, cette pauvre âme est bien loin de la rédemption.
Hayır, özür dilerim peder. Korkarım artık bu zavallı ruhu kurtarmak için çok geç.
Ce garçon, avec son regard fixe, il cherche la rédemption en moi.
Bu çocuk... ve onun bakışları... kendini benden kurtarmaya çalışıyor.
Quel rôle le peuple juif et la nation israélienne jouent dans le mystère de la Rédemption?
Yahudi halkı ve İsrail ulusu, bugüne kadar Tanrı için..... hangi görevleri yerine getirdi?
On doit penser à la rédemption.
Günahlarımızı affettirmemiz lazım.
" On doit penser à la rédemption.
" Günahlarımızı affettirmemiz lazım.
Seul le Graal sera notre rédemption.
Sadece Kutsal Kadeh bizi kurtarabilir.
Lls parlent d'un véhicule blanc : Notre bateau. Ils espèrent qu'il apporte la rédemption.
Gemimiz hakkında konuşuyorlar söz verilen kurtuluşlarını bekledikleri'beyaz gemi'.
Jesus n'est pas mort sur la croix pour sauver les saints mais pour la rédemption des pécheurs.
İsa, çarmıhta azizleri değil günahkârları kurtarmak için öldü.
Quelle rédemption peux-tu attendre?
İsa'dan nasıl affedilmeyi bekliyorsun?
Rédemption! Génial!
Tanrı'nın affı, harika olur!
Ca me tente, ce truc de rédemption.
Harika olur... Bu Af olayı çok güzel.
Ça a été ma rédemption.
Bu benim kurtuluşum oldu.
la Rédemption, la Trinité...
Kefaret, "doğruluk, merhamet, hoşgörü" üçlüsü.
Aucune rédemption possible.
Hiç de kefaret edilebilir özellikler değil.
Dieu me parle... et Il me dit d'ouvrir les yeux et de te conduire à la Rédemption!
Tanrı benimle konuşuyor... o gözlerimizi açmamızı ve bize kurtuluş için yol göstereceğini söylüyor.
Sans toi, aucune rédemption est possible.
Sen olmadan kurtuluş da olmaz.
Je suis au-delà de toute rédemption.
- Günahlarım affedilmenin çok ötesinde.
En matière de dynamique interpersonnelle, Lorsqu'un conflit est suivi immédiatement d'une rédemption, les individus finissent par se rapprocher.
Kişilerarası dinamikler üzerine yaptığım çalışmalarda... o anlaşmazlığı duygusal bir patlamanın takip ettiğini... bunun da iki kişi arasındaki ilişkiyi güçlendirdiğini öğrendim.
Nous attendons que Dieu revienne pour accorder la rédemption à ses serviteurs.
Tanrının geri gelip, kullarını kurtaracağı anı bekliyoruz.
Ta rédemption, alors.
Öyleyse kurtuluşun için.
- Rédemption.
- Rehabilitasyonumu.
Tu seras condamné pour ça à la rédemption éternelle. - Quoi encore?
Bunun için Tanrı'nın rahmeti sonsuza kadar üstünde olsun.
Ainsi, à défaut de rédemption, je trouverai l'oubli.
Eğer bunu telâfi edebilirsem, en azından bu yükten kurtulmuş olurum.
C'est pourquoi je sais que Mallory est ma rédemption.
Bu yüzden Mallory benim kurtuluşumdu.
Je te le jure, La Môle. Tu es ma rédemption. Frappe-moi, je te le demande.
Yalvarırım, vurun bana.
Chaque homme paie le prix de sa rédemption.
Her insan kurtuluş için bir bedel öder.
- Je ne veux pas de ta rédemption.
- Ben kurtulmak falan istemiyorum ki.
La rédemption du pécheur coupable.
Günahkarı cezalandırma işinden.
La rédemption est proche!
Hesap verme günü yaklaşıyor!
La rédemption, la recherche de la grâce n'existe que pour les croyants... La culpabilité a un aspect salvateur, souffrir est une bonne chose.
Suçu kabul ettiğimizde, acı çekmek iyi bir şeydir.
La rédemption n'est pas gratuite parce que Jésus a payé.
Matt, kurtuluş, İsa ücretini ödediği için kullanabileceğin bedava giriş bileti gibi bir şey değildir.
Me raconte pas cette histoire de rédemption.
O yüzden bana altın kalpli fahişeyi beğendirmeye kalkma.
Comme si on avait assez de camions pour la rédemption de tes demoiselles.
Keşke kızlarınızı kurtarmak için elimizde yeterli kamyon olsaydı. Duydunuz mı?
Vous avez échoué partout, c'est votre ultime rédemption.
Diğer ikisini harcadığına göre kurtuluşun için tek şansın bu.
II faut une rare sagesse pour accepter le changement, la rédemption d'autrui.
Değişimi ve birinin kurtuluşunu kabullenmek belli bir bilgelik gerektirir.
Vous deux, vous êtes la dernière chance... pour cet endroit... pour mon peuple... pour ma propre rédemption.
Siz benim huzurum için, burası için halkım için kurtuluşum için son ümidimsiniz.
Mais seule votre rédemption vous intéresse.
Ama sen sadece kendini Kardasya hükümetine affettirmeyi düşünüyorsun.
Mais la rédemption n'est pas ma seule motivation.
Fakat unvanımı geri alma benim tek motivasyon kaynağım değil.
Je ne vous parle pas de rédemption personnelle, mais de risque médical.
Bu kişisel bir ödeme hakkında değil. Tıbbi riskler hakkında konuşuyoruz.
On est réunis pour prier pour la rédemption de Francis Brady... pour le terrible crime qu'il a commis.
Bugün, burada, Francis Brady'nin korkunç günahından dolayı af dilemek üzere toplandık.
C'est notre dernière chance de rédemption.
Orayı kurtarmak için bu son şansımız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]