English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Ruh

Ruh tradutor Turco

8,364 parallel translation
"Photographier les esprits."
"Ruh fotoğrafçılığı..."
Sale pervers.
Ruh hastası.
- Avez-vous des sautes d'humeur?
- Ruh hali değişimleri ve asabiyet var mı?
Une âme pure pour être racheté?
Kurtarılmayı bekleyen saf bir ruh mu?
Van Damme a des problèmes mentaux.
Van Damme ruh hastasından başka bir şey değil.
Une séance de spiritisme?
Yine mi ruh çağıracağız?
Comme tous les jours, bébé.
Bize her gün ruh çağırma bebeğim.
Kelly, on est des âmes sœurs.
Kelly, biz ruh eşiyiz.
Je sais que si je réfléchis rationnellement, je dois conclure que j'ai des hallucinations, que je traverse une sorte de dépression.
Mantıklı düşünseydim... Hayal görüyor olmalıyım bütün bunları. Ruh sağlığım bozuluyor gibi sanki.
L'esprit dit que vous devez retrouver une vieille connaissance.
Ruh ; eski bir arkadaşı... araman gerektiğini söylüyor.
L'esprit me parle de... tissu?
Ruh diyor ki... kumaş?
L'esprit est sûr de lui?
Ruh bundan emin mi?
Il m'énerve, cet esprit.
Bu Ruh çok sinirimi bozdu.
Je croyais que vous viviez en symbiose.
Sizin ruh ikizleri olduğunuzu düşünmüştüm.
L'esprit dit... que tu dois être en paix avec toi-même.
Ruh diyor ki... evini kendi içinde bulmalısın.
L'esprit dit... que tu ne t'es pas encore installée dans ton corps.
Ruh diyor ki... daha bedenine kavuşamamışsın.
À la suite d'une séance d'expiation, des fibres naturelles de balai peuvent être utilisées pour balayer la maison d'ouest en est.
Ruh çağırma seansının ardından, batıdan doğuya doğru evi süpürmek için doğal çalıdan yapma süpürgeler kullanılmalıdır.
- Non. L'âme, la conscience... Ce sont des impulsions neuronales.
Buna ister ruh ister bilinç de ama bu beynindeki sinirlerin harekete geçmesidir.
- Il y a des gens à l'intérieur!
- Burada insanlar var, ruh hastaları!
- Le bon vieux système féodal.
- İşte bu eski feodal ruh, Jock.
J'espérais rencontrer mon âme sœur dans ce monde moderne.
Ben sadece modern dünyada ruh eşimle tanışmaya çalışıyordum.
C'est la bonne attitude.
Aradığımız ruh bu!
Elle a jeté un sort sur Ann et profité de sa vulnérabilité pour une raison que j'ignore.
Ne sebeple söyleyemem ama Ann'e zayıf ruh hâlini yiyip bitiren bir büyü yaptı.
Est un esprit qui a vécu dans ce bâtiment il ya longtemps.
Uzun süre önce bu binada bir zamanlar yaşamış bir ruh.
Mais il ya une autre sorte d'esprit.
Ama başka çeşit bir ruh var.
Les tribus du coin appellent cette forêt "Place de l'Esprit des Arbres".
Civardaki kabileler bu ormana Ruh Ağaçlarının Yeri diyorlar.
Vous ne voulez pas l'entendre, mais votre état mental est hors...
Biliyorum duymak istemiyorsunuz ama, ruh haliniz kontrol dış...
Colum et le Duke semble avoir bien bu.
Görünüşe göre Colum ve Dük'ün ruh hâlleri oldukça iyi.
Qui est cette âme errante qui ressemble à ton âme sœur?
Benzer bir ruhmuş gibi hissettiren bu amaçsız dolaşan ruh kimin?
"C'est avec cet esprit que nous voulons que la société toute entière..." "... célèbre sa vie extraordinaire. "
Bu ruh ile onun olağanüstü hayatını kurtarmak adına bütün şirketi bir araya getirmek istiyoruz.
Peut-être que vous leur avez donné la vie.
Belki de onlara bir hayat verdin. Bir ruh verdin.
Vous avez eu des sautes d'humeur?
Ruh halin nasıl? Nöbet geliyor mu?
Je ne suis pas d'humeur.
Cidden ruh halim uygun değil.
Ton enthousiasme est communicatif.
Ruh halin bulaşıcı gibi.
Vous êtes un esprit libre.
Özgür bir ruh'sun.
où es tu? Je veux que tu saches que quoiqu il arrive, tu seras toujours comme mon frère.
Sadece bilmeni istedim ki, ne olursa olsun daima ruh kardeşim olacaksın.
Vous avez tous été leurrés par ce charabia sur le corps et l'esprit, cette sorcellerie "cannavienne".
Bu duygusal, beden-ruh saçmalıklarından tahrik olmuşsunuz tüm bu Cannavian büyülerinden.
Autrement dit, Max mettra en avant des qualités de ménagère.
Bir başka deyişle, Max senin ruh halini kuralcı ve istikrarlı bir şekilde lanse edecek.
Je vais prendre un Orage, ça colle avec mon humeur.
Bir adet "Kasvetli ve Fırtınalı" alayım, ruh halime de uyuyor hem.
Sautes d'humeur, dépression.
İnişli çıkışlı ruh hâlleri, depresyon...
Mes bien chers frères et soeurs, nous demandons à dieu de donner à cet enfant une belle vie à travers l'eau et le saint esprit.
Değerli kardeşlerim Tanrı'dan bu çocuğa bereketli bir hayat bahşetmesini istiyoruz. Su ve Kutsal Ruh'la birlikte.
Dieu de bonté, accepte nos prières pour Frances et Reginald pour qu'ils récoltent la moisson de l'esprit et reflètent Ta gloire par Jésus-Christ, notre Seigneur.
Yüce Tanrım, Frances ve Reginald için ettiğimiz duaları kabul et... Kutsal Ruh onlarla olsun ve görkemini efendimiz İsa aracığıyla onlara göster.
Si c'est votre sens de l'humour, alors il y a un problème chez vous.
Espri anlayışın buysa ruh sağlığında sorun var demektir.
Ça ne perturbe pas l'horloge biologique, l'humeur et tout ça?
Vücut saatiniz ruh hâlinizi ve diğer şeyleri gerçekten karıştırmaz mı?
Seules les maladies de l'esprit.
Sadece ruh hastalıklarından korkarım.
Mais vous qui me voyez manger, dormir, me laver... qui connaissez tous mes gestes, toutes mes humeurs... qui dites-vous que je suis?
Ama... Ama siz... yediğimi, uyuduğumu, yıkandığımı gören, her hareketimi, ruh halimi bilen sizler, benim kim olduğumu söylüyorsunuz?
Qu'a fait cet esprit maléfique à mon ange?
Bu kötü ruh benim meleğime ne yaptı?
J'accepte votre intérêt, et la générosité avec laquelle vous proposez de l'accorder.
Endişelerinizi ve bununla beraber önerdiğinizi bildiğim ruh zenginliğinizi kabul ediyorum.
Je connais le sacrifice et la générosité qui découlent du travail d'infirmière.
Yaptığınız işin fedakarca olduğunu ve ruh cömertliği gerektirdiğini biliyorum.
Tu crois vraiment comprendre ce qu'il se passe dans ma tête?
- Sırf arada sırada yatıyoruz diye ruh halimi bu kadar iyi anlayabileceğini mi sanıyorsun?
Tu n'es pas un peu lunatique.
- Sen bir çeşit ruh hastasısın, değil mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]