English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Réver

Réver tradutor Turco

36 parallel translation
J'ai aussi réver de me marier avec lui.
Onunla evlenmeyi bile düşlerdim.
Réver c'est une chose. Et le piano alors?
Rüya işi bir yana piyanoya ne demeli?
Fais les réver, rock star
Git göster onlara, rock yıldızı.
Depuis ces 60 dernières années nous avons plus d'avance technologique... que le démonique Ouest sioniste... pourrait en réver.
Son 60 yıldır teknik olarak ilerleme kaydettik Bilim ve teknoloji adına
- Que voulez-vous? - Peu importe. Dites-moi a quoi vous voulez rever, je vous servirai.
Bana görmek istediğin rüyayı söyle ben de sana ne verebileceğimi bileyim.
Des mets differents font rever differemment!
Değişik yiyecekler değişik rüyalar gördürürmüş.
Du jambon et du fromage, ca me ferait rever a une grande blonde!
Böyle domuzlu peynirli çavdarım olursa rüyamda güzel bir sarışın görürüm.
- Je sais exactement de quoi je veux rever. - Tant mieux.
Bu gece ne rüya göreceğimi kesinlikle biliyorum.
Je viens d'un univers où... oú chanter et rever et... créer signifient quelque chose. Ce n'est pas seulement...
Benim geldiğim dünyada şarkı söylemenin, hayal kurmanın yaratmanın bir anlamı vardır.
Tu peux toujours rever.
O kadar ºansli degilsin.
Elle aurait pu le rever ou avoir lu l'histoire et...
Bunun rüyasını görmüş ya da okumuş olabilir mi?
Sans toi nous serions tous dans la rue... avec pour seule compagnie une cigarette... et une seringue pour rever.
Sen olmasaydın, kim bilir hangi kötü yollara sapmış olurduk, dostum. Yanlış işlere bulaşırdık.
Beau comme je n'aurais osé en rever en piquant du nez mille fois.
Hayatta tasavvur edemeyeceğim kadar güzel bir rüyaydı.
Laisse-le rever.
Jim, bırak çocuğu kendi hayalleriyle.
Faut pas rever.
Ama bu da işe yaramaz.
Peut-être réver...
Uyumak belki de düş görmek.
Tu crois pouvoir nous jouer la comedie et nous faire rever, pour mieux nous humilier?
Kendini bir çeşit komedyen mi sanıyorsun? Hepimizi heyecanlandırıp gelinlik giydirerek bizimle kafa mı geçmiş oldun?
Je crois rever!
Bu bir düş olmalı.
JE SERAI LA POUR TOI Je dois rever. Qui etes-vous?
Terry? Rüya görüyor olmalıyım.
Je suis en train de rever! De rever!
Rüya görüyorum, rüya!
Si on a quitté l'Algérie, c'est pour que tu puisses étudier, rêver. Rëver.
Cezayir'den ayrıldık, böylece hâyâlin için çalışabilecektin.
Je dois etre en train de rever.
Rüya görüyor olmalıyım.
Tu devais rever.
Sanırım rüya görüyord- -
On aurait pu faire avec si le casting était à réver.
Lafı uzatmayacağım, Todd.
Un mec peut rever...
- Çocuktur, hayal kurar tabi.
Dix fauteuils et tout ce dont un Afro-Americain puisse rever.
Afrika Amerikalısı erkeğin arzu edebileceği her hoşluğa sahip on koltuk.
On croit rever les choses.
Rüyalarda böyle şeyler görülmez.
J'aurais pas pu rever mieux, comme fille.
Bir kız çocuğundan başka ne isteyebilirim ki.
Il a tout ce dont un gosse pourrait rever!
Bir çocuğun isteyebileceği her şeyi var onun!
Ça t'arrive de rever que tu joues au Yankee Stadium?
Yankee Stadyumu'ndan oynamayı hayal eder misin hiç?
Etre payé pour tuer. Je peux pas rever mieux.
İnsanları öldürerek para kazanma fırsatı başka kim bunun için bana para öder ki?
"vous divaguer et rever et ne savez même pas ce qu'il ce passe"
"Batıyorsun, çıkıyorsun, neler olduğunu bilmiyorsun."
Un homme peut réver.
En azından hayal edebilirim.
Tout ce que je dis c'est d'arreter de rever et d'etre réaliste.
Sadece hayal kurmayı bırak ve biraz gerçekçi ol
OSEZ RÊVER
RÜYA GÖRMEYE CESARET ET
LE SUJET A CONSCIENCE DE RÊVER.
BUNUN BİLİNCİNDE OLDUĞU RÜYADIR.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]