English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Salak

Salak tradutor Turco

11,611 parallel translation
Oh mon dieu, quel idiot. Je suis désolé, il y a un problème ici? Salut.
Tanrım, ne salak adam ya.
Vous savez comment faire pour qu'un stupide animal obéisse?
Salak bir hayvanı nasıl hizaya sokarsınız, biliyor musunuz?
Nous errerions dans les pâturages et déclamerions votre foutue poésie aux foutues vaches?
Çayırlarda dolaşıp o salak şiirlerini salak ineklere okuyalım mı?
C'est pourquoi il est si bête.... et ne sait rien!
O yüzden bu kadar salak ve hiçbir şeyden anlamıyor.
Est-ce que j'ai l'air d'un idiot?
- Salak mı sandınız beni?
Tu ne connais rien à rien, espèce de monstre.
Bir şey bildiğin yok salak ucube.
Et vous m'avez laissée attendre là... comme une imbécile, toute la journée?
Sen de beni bütün gün salak gibi oturttun.
J'ai oublié mon téléphone comme une idiote.
Selam Elijah, salak gibi telefonumu evde unuttum.
Je suis pas un canard marron.
Salak bir kahverengi ördek değilim.
Cet idiot de Zhang Bo s'est fait coffrer.
Salak Zhang Bo kendini yakalattırdı.
C'est peut-être parce qu'on prend trop les blondes pour des connes.
Belki de Bettielere... Salak gibi davranıldığı içindir.
Et ôtez-moi cette étiquette stupide.
Şu salak isim etiketini çıkar.
Tu es folle de parler de ça dans un tribunal?
Bu şekilde yakalanırsın. Adliyede bu konu hakkında konuşacak kadar salak gibi davranırsan.
Tu veux savoir pourquoi Philip est un idiot?
Philip niye salak söyleyeyim mi?
- On se sent un peu bêtes.
- Kendimizi çok salak hissettik.
J'ai partagé mon cœur avec l'idiot du village.
Kalbimi salak bir köylü ile paylaşmışım.
Mais tu n'es préoccupé que par ton stupide restaurant, qui est la seule raison pour laquelle j'ai accepté de venir ici.
Ama senin aklın fikrin bu salak lokantada. Buraya taşınmamızın sebebi de buydu!
Je leur ai fait croire qu'ils allaient dans une autre dimension.
- Ona kaka yedirdim. Seni salak!
C'était une blague.
Salak bir şakaydı sadece.
Les coups sur la porte, ça peut être une erreur ou un ivrogne, non?
Kapının çalınması kazara olabilir ya da belki sarhoş bir salak?
Combien de temps ça va prendre pour débarquer ce maudit bateau?
Bu salak gemiyi tahliye etmek ne kadar zaman alır?
Non, je ne vais pas participer à ce jeu ridicule
Hayır, bu salak oyun için cüzdanımı göstermeyeceğim.
1. nom : drogue consommée illégalement dans un but récréatif 2. nom : personne stupide
1. isim : Salak insan 3. argo :
Quel parfait imbécile!
Tam bir salak!
De toute façon, je pensais que si ces deux là utilisaient leur petit skateboard pour percuter Mme Kettleman, J'aurais pu, vous voyez, la secourir.
Neyse, ben de bu iki salak, o kaykay numarasını Bayan Kettleman'a yaparsa gidip kadını kurtarabilirim diye düşündüm.
Les salons : un vieux truc dépassé, ou un truc intéressant rendu stupide par une discussion sur les super-héros?
Salonlar uzun zamandır salak saçma bir şey mi yoksa süper kahramanlardan bahsedilerek salak saçmalaştırılan enteresan bir şey mi?
Le roi James est en Italie, abruti, pas en France.
Kral James Fransa'da değil İtalya'da, seni salak.
- Je passe pour un idiot. - Non, pas du tout.
- Salak gibi konusuyorum.
C'est idiot.
- Salak gibi hissediyorum ama...
Je suis pas complètement con.
Ben salak degilim.
Ce n'est pas un vaurien, imbécile.
Hergele falan değil o, seni salak!
Il n'est pas assez idiot pour chercher la bagarre à 10 soldats armés.
Doğru ama silahlı on askerle dalaşacak kadar da salak değil.
Vous pensez que je suis conne?
- Salak olduğumu mu sanıyorsun?
Je le choperais bien par sa cravate en tricot pour le faire valser.
- Jimmy. Evet, o salak örgü kravatından tutup etrafta dolaştırmak istiyorum.
Non, imbécile... je suis toi.
Hayır, seni salak. Ben sen oluyorum.
T'as perdu la tête?
Hayır. Salak mısın sen?
Celle où je leur dit que ce sont des trous du cul.
Ne kadar salak olduklarını söylediğim şaka.
J'avais dit à ta mère, le jour où tu es née à quel point tu étais stupide.
Doğduğun günden beri annene senin ne kadar salak olduğunu söyledim durdum.
Je ne suis pas bête, Will.
Salak değilim ben, tamam mı Will?
Ce sont des monstres, mais cela ferrait aussi d'eux des idiots, et ce ne sont pas des idiots. Et bien, tu penses à quoi?
Canavarlar, ama bu onlariı aynı zamanda salak yapar, ve onlar salak değil.
Il y a plein d'idiots qui vont vouloir te tester et mettre les vidéos sur internet.
Birçok salak seni kışkırtıp internete çıkmaya çalışacak.
En particulier les méchantes, les stupides.
Özellikle kötü ve salak olanlarla.
Des gamines se droguent de l'autre coté, parce que vous êtes trop stupide et laxiste pour être une vraie principale dans une vraie école.
Öbür tarafta uyuşturucu kullanan çocuklar olucak, Çünkü sen gerçek bir okulun gerçek bir müdürü olmak için çok salak ve tembelsin.
Je suis un imbécile.
Salak lanet olası ben.
Mon connard d'ex m'a appelée bourré hier soir.
Dün gece şu salak eski erkek arkadaşım aradı, sarhoş.
Il se tape une autre fille.
Yeni birkaç salak kız bulmuş.
Le Bronx est mort du mal que ce juge nous impose.
Bu salak yargıcın bize dayatmaya çalıştığının Bronx'u mahvedişini izledim.
Ok.
Ne salak bir şırfıntıdır.
C'est le genre de pute qui te plaît?
Sevdiğin fahişeler böyle mi? Bunun gibi salak fahişeler?
Qu'est-ce que vous...?
Ne yapıyorsun? Seni salak!
Je suis un vieux con, d'accord?
Ben salak biriyimdir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]