Translate.vc / Francês → Turco / Sandwiches
Sandwiches tradutor Turco
882 parallel translation
Kimono sale, sandwiches minables.
Pansiyonlarda, kirli kimonolarla ve yumurtalı sandviçlerle dolu bir hayatı vardı.
Ne mange plus de sandwiches.
Norman, daha fazla sandviç yeme.
Juste un grand whisky soda et quelques sandwiches.
Sadece bir viski soda, birkaç tane de sandviç. - Bir bardak da süt.
Mlle Irène veut-elle les sandwiches ici ou dois-je dresser un buffet?
Sizce Bayan Irene sandviçlerin burada servis edilmesini mi arzu eder... yoksa açık bir büfe mi kurayım?
Où veux-tu les sandwiches, Irène?
Irene, sandviçlerin nerede servis edilmesini istersin?
Tu veux les sandwiches ici, ou non?
Sandviçlerin burada servis edilmesini ister misin istemez misin? Ne fark eder ki?
Allez chercher des vivres, des sandwiches... et venez chez moi.
Bununla büfeden sandviç, turşu ve bira alın. Benim odaya getirin. Atıştıralım.
J'aimerais mieux des sandwiches.
Neden bize bir sandviç önermedi?
Deux sandwiches de pain de seigle au jambon.
Çavdar ekmeğine pastırmalı sandviç.
Sandwiches, biscuits. Oui, monsieur.
Sandviç ve bisküvi, tabii efendim.
Je vous apporte les sandwiches.
Sandviçleri hemen getireceğim, hanımefendi.
Sandwiches!
Sosisli sandviç!
Te préparer des sandwiches et un Thermos.
Sandviç ve termos hazırlamaya.
On peut avoir des sandwiches, maman?
Anne, sandviç alabilir miyiz? Yemek odasından hiçbir şey almayın.
Ma première semaine à New York, je n'ai mangé que des sandwiches.
New York'a yeni geldiğim zaman bütün bir hafta sadece sandviçle yaşadım.
Du café, des sandwiches, de l'eau, plein de choses.
Kahve, sandviç, su ton işi.
Ces sandwiches sont frais de ce matin.
O sandviçler bu sabah tazeydi, ve böyle birşey yapmayacağım. - Şaka yapıyoruz canım.
Si ces sandwiches sont de ce matin, vous êtes Shirley Temple!
Şu sandviçler tazeyse, sen de Shirley Temple'sın.
Sandwiches, œufs au bacon, bifteck...
Size çeşitli sandviçler verebilirim. Pastırmalı ya da jambonlu yumurta, ciğer, biftek...
sandwiches et café chaud.
Fıstık ezmeli sandviç ve sıcak kahve.
Sandwiches et courrier du cœur!
yanık köfte kokusu ve romantik bir ilişki.
Deux sandwiches au jambon à emporter.
Bir de salamlı sandviç, paket yap.
Deux sandwiches au jambon à emporter.
Salamlı sandviç. Paket yapın.
Voilà tes sandwiches.
İşte sandviçlerin.
- Il y aura assez de sandwiches?
- Sandviçler yeter mi sence?
- Des sandwiches. - Café, s'il vous plaît.
- Sandviç, jambonlu salata, yumurtalı salata.
Des sandwiches, c'est tout. - Juste du café.
Sandviç, jambonlu salata, yumurtalı salata elimizde sadece bunlar var.
Je suggère de faire venir des sandwiches ou autres.
Birini sandviç ya da ne isterseniz ondan almaya yollasanız iyi olur.
Nous voudrions des sandwiches variés.
Buz içinse oldukça özel eserimizle gurur duyuyoruz. - Renkli ışıklarla...
Vous avez des sandwiches. Pour tous.
Herkes sandviç alsın.
Je ne devrais pas manger de sandwiches.
Sandviç yememem gerekiyor.
Que vous me faites des sandwiches?
Bana bu gece sandviç yapacağını bildiği gibi mi?
Comme quand j'étais dans une pension de famille... où il y avait des sandwiches aux haricots pour déjeuner. Horrible!
Bir keresinde bir pansiyonda yemek için fasulyeli sandviç vermişlerdi.
Soupe chaude et sandwiches.
Biraz sıcak çorba ve sandviç isteyeceğim.
On peut avoir des sandwiches?
Biraz klüp sandviçi alabilir miyiz?
Emma a laisse des sandwiches au bar...
Emma barda sandviç bıraktığını söyledi.
Il ne faut pas melanger les contes de fees et les sandwiches au coin du feu...
Masalları ciğerli sosis ve ayran ile karıştırmamalısın. - Sen öğle yemeğinde ne yedin?
Aux contes de fees et aux sandwiches, et a redevenir amis comme avant...
Ayrana ve ciğer sosisine ve her şeyin dünkü gibi yerli yerinde olması şerefine.
Manger des sandwiches avec lui.
Onunla sandviç yemek istiyorum.
J'ai besoin de votre aide pour les sandwiches du pique-nique...
Piknik sandviçlerine yardım etmeniz gerekiyor kızlar...
Je rapporte des sandwiches?
Sandviç?
Commandez de la soupe et des sandwiches.
Jaume, sıcak çorba ve tavuklu sandviç getirt lütfen. Bir kişilik mi?
- Des sandwiches.
- Sandoviç.
Je vous prépare des sandwiches.
Sandviç hazırlıyorum.
Je fais les sandwiches.
Sandviç yapıyorum.
Vous pourriez préparer des sandwiches? C'est facile. Non.
Belki sen fındık ezmeli sandviç yapabilirsin, yapması kolaydır.
Il y avait du poulet frit, des sandwiches au pâté de foie, et une vue.
Kızarmış piliç vardı. Ayrıca kaz ciğer ezmeli sandviçler.
Refilez-nous-les sous ces vieux sandwiches.
Şu bayat sandviçlerin örtüsünün altından uzatsana.
Je vais lui chercher des sandwiches.
Ona sandviç almam gerek.
Je prendrai des sandwiches.
Sandviç götürüyorum.
On veut des sandwiches.
İşte benim oğlum.