Translate.vc / Francês → Turco / Scorpion
Scorpion tradutor Turco
903 parallel translation
Oh, moi si. Scorpion.
- Ben isterim.
Elle doit être Scorpion.
Kesinlikle akrep burcu.
- Il est Lion, moi Scorpion. Mars se rapprochait de Jupiter.
Mars haftalardır, Jüpiter'in etkisinde.
Voici la constellation du Scorpion.
Akrep takımyıldızı içindeler.
Je suis Scorpion. Le Scorpion s'entend toujours bien avec un Sagittaire.
Akrep'ler her zaman Yay'larla çok iyi anlaşırlar.
Disent-elles qu'un Sagittaire pourrait soutenir un Scorpion?
Bir Yay'ın, bir Akrep'e uygun olduğunu söylüyorlar mı?
Maintenant, un autre conte... Celui du scorpion...
Şimdi size bir akrepten bahsedeceğim.
"Tu n'es pas logique", dit le scorpion.
"Mantık bunun neresinde" diye sormuş akrep. Her zaman mantıklı olmaya çalışırmış.
Et la grenouille porta le scorpion.
Bunun üzerine kurbağa inanmış ve akrebi sırtına almış.
Or, juste au milieu de la rivière... Le scorpion la piqua.
Fakat tam nehrin ortasında, feci bir acı hissetmiş... ve farketmiş ki dediklerine rağmen akrep onu sokmuş.
"Logique?" cria la grenouille en se noyant avec le scorpion.
"Mantık," diye haykırmış kurbağa, akreple beraber suya batarken.
"Je n'y peux rien", dit le scorpion.
"Biliyorum," demiş akrep, " fakat birşey yapamam.
Voici ton sceptre royal et voici ton royaume... avec le scorpion, le cobra et le lézard pour uniques sujets.
İşte kraliyet asan ve işte krallığın... kulların ise akrep, kobra ve kertenkele.
Vous avez vu une mangouste danser, ou un scorpion se suicider, ou une mante religieuse dévorer son mâle après l'amour?
Hiç firavunfaresi dansı gördün mü? Ya ateşin ortasında bir akrebin kendini sokup öldürüşü? Peygamberdevesinin çiftleştikten sonra eşini öldürüşü?
Ta mère s'est accouplée à un scorpion.
Annen seni bir akrepten doğurmuş.
Vous ignorez peut-être que la piqûre du scorpion de Durango est mortelle.
Durango akreplerinin ne kadar ölümcül olduğundan haberin yoktur belki.
Le scorpion préfère la peau nue.
Akrep deriyi tercih eder.
Un scorpion, un serpent, un monstre!
Yılan! Canavar!
- Normal, c'est un Scorpion. - Salut, Harold.
- Bütün Akrepler hassastır zaten.
LA QUEUE DU SCORPION
AKREBİN KUYRUĞU
La police s'intéresse au bouton de manchette en forme de scorpion perdu par l'agresseur chez la journaliste française le soir de la tentative de meurtre, dans l'espoir de remonter au tueur des autres victimes.
Polis şahsı yakalama umuduyla saldırganın cinayete teşebbüs ettiği gece muhabirin dairesinde bıraktığı akrep şeklindeki kol düğmesinin izinden gidiyor.
Et il agresse Cléo juste pour qu'on trouve le scorpion?
Tabii. Sonra da kol düğmesini bize vermek için Cleo'ya mı saldırıyor?
Lors de l'interrogatoire de l'amie du steward, j'ai remarqué sa broche, de même facture que le scorpion.
Öldürülen erkek hostesin kız arkadaşını sorguladığımız görüşmede kızın ceketinde, o kol düğmesine benzeyen bir broş fark ettim.
Le scorpion.
Akrep.
"Scorpion."
"Akrep."
Natifs du Scorpion.
Akrep burcunda doğanlar.
SCORPION.
AKREBE.
"Le Scorpion frappe encore."
Akrep hala saldırıyor.
Signé : "SCORPION".
İmza, Akrep. "
J'appellerai le maire à 1h pour les otages... que je serai heureux de tuer si vous ne faites pas... ce que je dis. Scorpion. "
Saat 13 : 00'de B. Başkanını arayıp, rehinelerden söz edeceğim onları öldürmekten zevk alacağım eğer dediklerimi yapmazsanız.
Un scorpion peur être calme un temps puis il commence a s'enerver.
Bildiğiniz gibi bir akrep bir süre için iyidir Ama sonra kızdığında.
En Mexicain, un scorpion.
İspanyolca. Kamçılı akrep demek, cehennem gibi yani.
Verseau, Scorpion, Vierge, Derry et Toms.
Kova, Akrep, Başak, Derry ve Toms.
Un scorpion va faire une langue à ton gros cul.
Akrebin biri o koca kıçından bir ısırık alabilir.
Vous êtes un parfait Scorpion.
Tam bir akrepsin.
Les déesses Diane et Léto créèrent le scorpion pour tuer le chasseur.
Bu yüzden Tanrıçalar Diana ile Latona avcıyı katletmesi için akrebi yarattı.
Le scorpion qui porte ses bébés sur son dos.
Akrep, bebeklerini sırtında taşır.
On devrait s'entendre, je suis Scorpion.
Ben de bir akrep olduğuma göre, seninle iyi anlaşmamız gerek.
Nous avons un majordome mort, nu et disparu... un hôte avec un couteau de boucherie dans le dos... et un scorpion venimeux rampant sur nos draps.
Bir kayïp, ölü, çïplak usak sïrtï bïçaklï bir ev sahibi ve yatagïmïzïn üstünde gezinen bir akrep.
Mais comment avez-vous échappé au scorpion mortel?
Ama öldürücü akrepten nasïl kurtuldunuz?
Même le scorpion était faux alors?
- Akrep de mi sahteydi? - Her sey.
- Et le scorpion, tu en es sûr?
- Ama akrepten emin misin?
Tu es Scorpion?
Sen, akrep misin?
T'es un Scorpion.
Sen Akrepsin.
Sécher un scorpion et puis le prendre sur un estomac vide.
Akrepin kanını kurut.
Le troisième, Ding Jie, pratique le kung-fu du scorpion.
3. Gao Ji! Akrep stilinde Ustadır!
Le scorpion!
Akrep mi?
Soit la scolopendre, soit le serpent ou le scorpion.
40-Ayak, Akrep, Yılan?
Scolopendre, serpent ou bien scorpion, je l'ignore encore.
Sanki 40-Ayak olabilir..., yada Yılan veya Akrep!
Le scorpion est ici aussi!
"Akrep" bu odada!
- C'est bien un Scorpion.
- Göreceğiz.