English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Sequence

Sequence tradutor Turco

1,393 parallel translation
Quand on re-séquence des nucléotides, on obtient toujours un seul intron.
Bilirsiniz, çekirdeklerle çalışırken her zaman bir intron açıkta kalır, değil mi?
Avez-vous déjà utilisé des plasmides pour transférer les vecteurs bi-bases directement dans la séquence codon pour pallier à ça?
Yeni çift taşıyıcıları plazmid kullanarak direkt kodon sıralamasının içine, transfer etmeyi hiç düşündünüz mü? Sizce bu olamaz mı?
Je suis... cette frellée séquence!
Takip ediyorum şu lanet sırayı!
Elle débranche elle-même ses systèmes, en séquence.
Sırayla tüm sistemlerini bir bir kapıyor.
C'est un décrypteur de séquence magnétique.
Bir manyetik şifreleyici.
Si je trouve la séquence exacte, la porte s'ouvre.
Eğer sıralamayı bulursam, bu alet kapıyı açabilir.
J'enclenche l'ordinateur de bord et j'initialise la séquence d'accélération.
Uçuş bilgisayarına hızlandırma sıralaması başlatma yetkisi veriyorum...
J'ai fini la séquence du jardin.
Tamam. Bahçe sekansını bitirdim.
La séquence devint un moment de comédie classique, mais le public ne vit pas les conséquences moins drôles.
Bu sahne, anında bir komedi klasiği oluverdi. Seyircinin görmediği ise sonrasıydı.
Toute la séquence? Ou rien que les nombres premiers?
Bütün diziyi mi?
Une séquence numérique.
Sayısal bir sırası var.
Suivie d'une séquence de constantes et d'une modulation vocale.
Ardından matematiksel sabitler ve ses modülasyonu geliyormuş gibi gözüküyor.
- Séquence enclenchée.
Buluşma sıralamasına kilitlenildi.
Il a découvert la séquence génétique inhibant les cellules cancéreuses.
Bir isim seçmemi istemiştin hatırladın mı? Pyong Ko ; 21. yy.da kanser hücrelerinin büyümesini engellemek için genetik sırayı keşfeden cerrah.
- Oui, mais quelle est la séquence?
Tamam. Ama bunun sırası nedir?
C'est ainsi qu'on mémorise la séquence.
( S.Y.Ç.E. Sıfır Yer Çekimi Eğlencelidir ) Sırayı bu şekilde hatırlayabilirsin.
Si on utilisait le système de commande principal au pub de Sullivan, on pourrait reconfigurer les filtres avec une séquence de contrôle. - On se reverra plus tard.
Eğer Sullivan'ın Pub'ın da bulunan birincil kontrol girişinden programı yeniden başlatabilirsek, tek bir komut sırası ile bütün anlama filtrelerini sıfırlayabiliriz.
Que tout le monde lance la séquence de mise en veille.
Tüm mürettebata... kapatma sıralamasını başlatın.
Revoyons ma séquence préférée.
En sevdiğim bölümü izleyelim.
Donc Diane entre, une séquence de 1 5 mn environ.
Diane ilk 1 5 dakikalık bölümde cıkacak.
Il va me falloir des interviews, une conférence de presse, et certainement une séquence photo.
Ropörtajlar yapmanı istiyorum, bir basın toplantısı, ve kesinlikle bir fotoğraf çekimi.
Ce serait beau si â la fin... â la dernière séquence... on montrait un acouchement.
Filmin final sahnesinin sonunda bir doğum göstersek ne güzel olurdu.
Le 31 mai, l'actrice avait les nerfs a fleur de peau... pendant cette séquence face a Wally Cox.
31 Mayıs'ta Wally Cox'la oynadığı bu sahnede gergin sinirleri kopma noktasındaydı.
Quand les deux frères expliquent la séquence de l'hélicoptère... ou, maintenant, les poursuites en voiture... ils expliquent très clairement ce qu'on va voir.
Bu çocukIar heIikopter sahnesini anIattıkIarında... ... veya yeni fiImdeki araba kovaIama sahnesini anIattıkIarında... ... ne göreceğiniz hakkında cok kesinIer.
Ça ressemble à une séquence, mais c'est une suite de photos.
FiIm gibi gözüksede asIında bir fotoğraftır.
J'ai eu une idée pour la séquence où on voit le chat deux fois... et qu'ils parlent de déjà vu.
Kediyi gördükIeri... ... ve déjâ-vu hakkında konuştukIarı sahne icin bir fikrim vardı.
Quand on est passés à l'intérieur... et qu'on a fait la séquence dans le hall... c'était un autre monde.
İçeri girip hükümet Iobisi sahnesini çektiğimizde... ... dünya değişti.
C'est une séquence où je cours avec les flingues, filmé en panoramique... et ils font sauter littéralement des milliers de balles... en déplaçant cinq caméras, j'adore ça... le moment où les sirènes se déclenchent... et c'est parti, il faut tourner la scène.
Bu sahnede siIahIarIa koşuyorum. Resmen binIerce kuru sıkı patIatıyorIar... ... ve beş kamerayı oynatıyorIar.
Pendant la séquence du métro, Larry et Andy sont tombés malades.
Metro sahnesinde Larry ve Andy hastaIandı.
Parce qu'au début du film, on filmait le toit... et maintenant, on est presque à la fin du film... et on est encore sur cette séquence.
Cünkü iIk basta hükümet çatısında çekiyorduk. Şimdi fiImin sonundayız... ... ve haIa aynı sahneyi çekiyoruz.
La séquence de la capsule.
... ayrıca bir 7 kiIo daha verdi.
Nous, on adorait cette séquence! Ils ont fini par donner le feu vert.
Ama o sahne için çok hevesIiydik ve sonuçta onayIadıIar.
Tout ça a donné une séquence très dense.
... CGI'ın birIeşmesiyIe, çok ama çok büyük bir sahne.
Ensuite, si la séquence montre les protagonistes... on met l'accent sur l'orchestre... ou sur les synthés si la séquence montre les machines.
Ve sonra, sahneIerde ne zaman... ... kahramanımız çıksa, orkestraya ağırIık verecektik. MakineIer işgaI ettikIerinde ise, isi birIesimIer eIe aIacaktı.
Je ne leur donne pas la bonne séquence.
Onlara doğru şifreyi vermeyeceğim!
- Avez-vous lancé la séquence?
Bilgisayarda çözmeyi denediniz mi?
Séquence de déverrouillage interrompue.
açma işlemi iptal edildi.
Amorce une séquence d'autodestruction.
Kendini imha sistemini başlat.
Amorce la séquence.
Geri sayımı başlat.
Tu as subi une séquence de tests par un démon inconnu.
Sadece bilinmeyen bir iblis tarafından bir dizi testten geçirildin.
Un virus... conçu pour détruire une séquence d'ADN spécifique.
A virüs... Genetik olarak özel bir gen dizisine hedeflenmiş...
Concentre-toi John, rappelle-toi de la séquence, tu la connais, ça va te revenir, tu la connais cette fichue séquence!
Haydi, lanet olsun, John. Sekansı hatırlıyorsun. Sekansı biliyorsun.
Séquence d'autoréparation effectuée.
Otomatik kurtarma serisi tamamlandı
Oui, D'Argo pense ue la fausse manipulation de Crichton a déclenché la séquence d'autodestruction.
Evet, D'Argo Chrichton'un müdahelesinin bir güvenlik amaçlı otomatik imha dizisini tetiklemiş olabileceğini düşünüyor.
Quoiqu'ait fait Crichton, il a désactivé la séquence de commande que j'étais en train de faire.
Crichton ne yaptıysa... oluşturduğum komut sıralarını devre dışı bıraktı.
Ça expliquerait la séquence de compression.
Bu basınç azalmaları dizisini açıklar.
Séquence plus rapide...
Nispeten hızlandı...
Que signifie cette séquence?
Bu sıranın anlamı nedir?
Repassez la séquence 1.5 de l'enlèvement.
Bilgisayar, similasyon 1.5.
- Entame la séquence de démarrage.
Kaptan daha fazla insiyatif almam için beni teşvik ediyor.
- Annulez la séquence de composition.
- Çavuş, çevirme işlemini iptal et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]