English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Sharon

Sharon tradutor Turco

2,256 parallel translation
Tu savais que Liz et Sharon allaient me blesser et tu as menti à mon père.
Linda ve Sharon'ın bana zarar vereceğini biliyordun, ve babama yalan söyledin.
Monsieur. Powel, Sharon et Linda... Tous.
Bay Powell, Sharon ve Linda hepsi...
On va avoir besoin d'équipes de Sharon et de Six, voire de Leoben, rien que pour les installations.
Sharonlar ve Altılardan oluşan takımlara hatta sadece montaj için Leobenlara bile ihtiyacımız olacak.
Sharon, tu devrais l'emmener à la crèche.
Sharon, Hera'yla işini bitirip, kreşe götürsen iyi olur.
Tu connais cette Huit, Sharon Valerii.
Sanırım bu Sekiz ile tanıştın. Sharon Valerii olarak tanıyordun.
Notre ami le raider lourd dit qu'il s'agit d'une Sharon.
Raider yolcu uçağındaki dostumuz gelenin Sharonlardan biri olduğunu söylüyor.
- Oui, Sharon Valerii.
- Evet, Sharon Valerii.
Sharon Valerii s'est alliée à Cavil durant notre guerre civile, entraînant la mort de milliers de nos camarades.
Sharon Valerii, Cylon iç savaşında Cavil'ın yanında saf tuttu ve binlerce yoldaşımızın ölümüne sebep oldu.
Sharon Valerii exploite nos sentiments personnels.
Sharon Valerii de şahsi duyguların peşinde.
Athena, Sharon, Boomer.
Athena, Sharon, Boomer...
Un autre café, Sharon?
- Biraz daha kahve ister misin, Sharon?
Vous serez entre bonnes mains avec Sharon.
Sharon'in yaninda güvende olursun.
Moi, c'est Sharon.
Adım Sharon.
C'est ma... Sharon.
Bu benim- -, Sharon.
Mais c'est l'été, elle rentre chez elle.
Ama tatili bittiği için, Sharon ailesinin yanına dönüyor.
Sharon, dépêche-toi
Sharon, acele et.
Sharon?
Hayır, yaptığına bak. Sharon? Payıma dokunma!
- Bien
- Sharon.
Occupe-toi de Sharon je reviens plus tard ma chérie
Sharon'a göz kulak olur musun?
- Ally a appelé Sharon.
- Ally Sharon'ı aramış.
On pourrait se faire des grillades, et Sharon a envie de te voir.
Mangal falan yaparız. Sharon da seni özlemiş hem arkadaşları da çağırırız.
- Parlez plus fort, Sharon.
- Yüksek sesle söyle, Sharon.
Pourquoi êtes-vous entrée dans la police, Sharon?
Polis teşkilatına neden katıldın, Sharon?
Vous voulez mon avis, Sharon?
Ne düşünüyorum biliyor musun, Sharon?
Sharon.
Sharon.
Sharon?
- Sharon?
- Bonsoir. Sharon.
- Merhaba, ben Sharon.
Et vous, Sharon?
Ya sen Sharon?
C'était une traînée, Sharon.
Sürtüğün tekiydi, Sharon.
Êtes-vous une traînée, Sharon?
- Sürtük müsün sen, Sharon? - Hayır.
Cette salope nage dans le bonheur rouquin et moi... J'ai un cancer, Sharon.
O sürtük İskoçyalıyla mutluluğu buldu ve ben kanserim, Sharon.
Il faut les marquer au fer rouge, Sharon.
Sürtükler damgalanmalı, Sharon.
Tu ne peux rien contre moi, parce que tu vois, soit je meurs du cancer en prison, soit je meurs du cancer en liberté.
Anlayacağın üzere bana dokunamazsın, Sharon. Ya cezaevi hücresinde kanserden ya da özgür bir adam olarak yine kanserden öleceğim.
Tu ne peux rien contre moi, Sharon.
Bana dokunamazsın, Sharon.
Il y avait une nouvelle, Sharon, du bureau de Denver.
Yeni bir kız vardı, Sharon. Denver bürosundan.
On s'est débarrassé de cette fille, Sharon.
Sharon denen kızı da sepetlemişler.
Ne le laissez pas vous miner.
Sharon, bu adamın umudunu elinden almasına müsaade etme.
Il est de Sharon.
- Sen Sharon diyebilirsin.
Sharon, le sport n'a rien à voir dans tout ça.
Sharon, bu işte bu kadar takılacak bir şey yok.
Sharon?
- Sharon.
C'était sa plus grande peur que Sharon et les garçons peinent à se battre sans lui.
Sharon ve çocukların o olmadan mücadele etmesi....... onun en büyük korkusuydu.
Apparemment, Brad Pitt et Sharon Stone n'ont pas assuré en Nouvelle-Orléans. Mark pense pouvoir se faire une fortune.
Görünüşe göre Brad Pitt'in ve Sharon Stone'nun Katrina sonrası yaptırdıkları evler çok kötüymüş ve Mark orada bir servet kazanabileceğini düşünüyor.
- Eh bien, tu aurais dû y penser... avant d'inviter ce tas de Sharon Nicolini à un film d'Anne Hathaway.
Bunu kaltak Sharon Nicollini'yi Anne Heathaway'in filmine götürmeden önce düşünecektin.
Pourquoi tu ne vas pas te faire faire une sucette par Sharon Nicolini?
Neden gidip Sharon Nicolini'ye tamir ettirmiyorsun?
Sharon m'aidait à t'acheter un cadeau d'anniversaire.
Sharon doğum günü hediyeni seçmeme yardım ediyordu.
- Oui. Florey, brigade criminelle.
Oakland Cinayet Masası'ndan Detective Sharon Florey.
Tante Sharon dit que c'est juste une fissure normale, mais je sais que c'est pas vrai, car la nuit, il y a des voix.
Sharon teyzem sıradan bir çatlak olduğunu söylüyor,... ama ben öyle olmadığını biliyorum, çünkü geceleri sesler duyuyorum.
Viens, Tante Sharon.
Hadi, Sharon teyze. - Şuna bak!
- Et Tante Sharon.
- Bir de Sharon Teyzem.
Je vais me coucher.
Sharon ben yatıyorum.
- Tu es une très jolie traînée.
- Sen çok tatlı bir sürtüksün, Sharon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]