Translate.vc / Francês → Turco / Show
Show tradutor Turco
4,982 parallel translation
Des mises à jour en direct pendant le show?
Şov sırasında canlı güncel haberler mi?
Nous avons un show à donner dans une heure et nous ne l'avons jamais répété.
Bir saate şovumuz var ve hiç prova etmedik.
♪ You finish the show
* Gösteri bitti *
Je, je voulais juste dire rapidement que c'est un très bon show.
Şovun harika olduğunu söylemek istemiştim.
J'étais d'accord pour aider Derek et toi à transférer le show, Mais je ne me sens pas à l'aise pour écrire quoi que ce soit.
Derek'le sana şov transfer olurken yardım edeceğime söz verdim ama yazma konusunda kendimi rahat hissetmiyorum.
J'ai aussi un show, et je leur dois d'être là.
- Benim de bir şovum var ve yanlarında olmayı onlara borçluyum.
Et qu'en est-il de ton show? Il ne paraissait pas très content.
Halinden pek memnun görünmüyor.
Quitter Bombshelle et prendre un risque avec votre show était une meilleure chose, qu'il n'y paraît.
Bombayı bırakıp, senin şovunla riskine girmesi iyi hamle oldu gibi görünüyor. Evet.
Les gens supposent qu'elle a fait beaucoup de travail sur ce show.
İnsanlar Julia'nın bu şov için çok çalıştığını varsayıyor. - Anlayamadım?
On peut se voir ce soir après mon show?
Şovumdan sonra bu gece burada buluşabilir miyiz?
Tu es tellement gracieuse, tout le monde pense que tu as écrit ce satané show toute seule!
- O kadar yardımseversin ki... -... herkes şovu senin yazdığını sanıyor.
Je n'ai pas besoin de ton soutien, pas après avoir ruiné notre show "sûr, habituel".
Derek, senin desteğine ihtiyacım yok hele "güvenli, geleneksel" şovumuzu yerden yere vurduktan sonra.
♪ Good lord, show me the way ♪
# Tanrım, bana yolu göster #
Ça va être un grand show.
Harika bir program olacak.
Il a probablement été tué juste après un show.
Muhtemelen gösterisinden sonra öldürüldü.
C'est le Ed Sullivan Show.
The Ed Sullivan Show'u izliyorum.
Le Wild West Show était sa dernière chance d'obtenir un peu d'argent, mais l'endroit est à vendre.
Vahşi batı gösterisi para kazanmak için onun son şansıymış ama şimdi tüm kasaba satılık.
Parlez-moi du Wild West Show.
- Vahşi batı gösterisini anlatın bana.
Topher Grace de la série 70s show.
That'70s Show'daki Topher Grace.
Le doc que voilà va tout nous dire au sujet du petit show et montrer comment il réalise tous ses trucs.
Doktor burada küçük bir gösteriyle tüm numaralarını ve sistemi bize anlatacak.
Revenons maintenant au talk-show préféré des Allemands, Das Ist Gut.
Şimdi Almanya'nın sevilen talk showu "Dast Ist Gut" a dönüyoruz.
♪ And they re gonna show the world just how they score. ♪
Ve dünyaya nasıl gol atılırmış, göstercekler
On m'a dit que son show était génial.
Şaşırtıcı bir gösteri yaptığını duydum.
Vite, je veux pas manquer le show!
Acele etsem iyi olur yoksa kaçıracağım.
- Elle a un show ce soir dont elle m'exclu.
- Bu gece sahneye çıkacak ama bana gelme diyor şimdi.
Dans les coulisses après le show.
Konserden sonra kuliste buluşacağız, dostum.
La dernière fois que j'étais stone c'était d'un mec stone à un concert bien, ces spectacles de déhanché rendent dingue
En son kafayı bulduğumda konserde biriyle temasım olmuştu. O, Wiggle Show'ları insanın aklını alıyor.
Mais d'abord, je fais un show d'adieu en solo, sur scène ce soir.
Ama ilk önce bu gece bu sahnede unutulmaz bir veda şarkısı söyleyeceğim, millet.
Mesdames et messieurs, bienvenue au show des retrouvailles de Mouse Rat.
Bayanlar ve Baylar, Fare Sıçan'ın Birleşme Gösterisi'ne hoşgeldiniz,
Je pensais, peut-être qu'après le show demain soir... On va dans ma cabane...
Düşündüm de, yarın akşamki konserden sonra belki benim kulübeme gideriz.
Super show, Rayna.
Harika bir performanstı, Rayna.
Je voulais voir ton show, voir comment tu t'en sortais.
Konserini izlemeye gelip nasıl olduğuna bakmak istedim.
En direct du village hawaïen Hilton dans la magnifique Waikiki, voici le Savannah Walker Show!
Waikiki'deki Hilton Hawaii Köyü'nden canlı yayınla karşınızda Savannah Walker Şov!
Et la voilà, la reine du show, Savannah!
İşte muhabbetin kraliçesi Savannah geliyor!
Je suis devenu accro à votre show pendant le collège en Arizona.
Programınızı izlemeye Arizona Üniversitesi'ndeyken başladım.
Et aujourd'hui uniquement, celui qui mentionne le Savannah Walker Show a une remise de 50 %.
Ve bugüne özel Savannah Walker Şov'dan bahseden herkese yarı fiyatına.
Et regardez, nous sommes célèbres.
Bak, ünlü olduk. Bizimle reality show yapmak istiyorlar.
J'ai besoin d'argent et ce n'est pas pour ce que tu crois. Pour un show de magie ou pour des abeilles...
Paraya ihtiyacım var ve düşündüğün şey için değil... sihir gösterisi ya da arı kolonisi...
Tu te sens de faire un show?
Gösteriş yapıyormuşsun gibi hissediyor musun?
Quel show.
Ne gösteriydi ama.
On fait le show, non?
Gösteriş yapıyormuşsun gibi hissediyor musun?
Fermer le show, Huh?
Demek gösteri kapanışı?
- Il n'y a pas un ours heureux dans le show business.
- Gösteri dünyasında mutlu bir ayı yok.
Wow Max, le show business révèle le pire en toi.
Max, şov dünyası kötü yüzünü ortaya çıkardı.
Le show-business c'est dur.
Şov dünyası serttir.
Est-ce qu'Andy pourrait percer dans le show-business?
Andy şovmen olabilir mi?
Dis-moi que tu nous aimes puis avoue que ce mec ressemble à Beaker des Muppets.
Bizi sevdiğini söyle ve bu adamın Muppet Show'daki Beaker'a * benzediğini itiraf et.
- Il était à son show hier, il lui a suggéré de laisser tomber Highway 65.
- Evet, dün akşam konserine gitmiş lafın kısası Highway 65'i bırakmasını teklif etmiş.
Nous avons été battu par un show appelé "color splash" hier soir.
Dün akşam "Renklerin Sıçraması" diye bir programa yenildik.
Ils veulent que tu présentes ton segment pendant le Today Show, en direct.
Bugün senin bölümünü tanıtmak istiyorlar. Canlı yayında.
Qui a été démoli à son "Milton Berle Show" l'an passé.
Geçen yıl The Milton Berle Show'da eleştirildi.