English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Sire

Sire tradutor Turco

2,040 parallel translation
Je suis certain que le médecin du palais saura parfaitement la soigner, Sire.
Saray hekimlerinin ona daha iyi hizmet edeceklerine eminim, efendim.
Faites comme bon vous semble, Sire.
Nasıl isterseniz, efendim.
Sire, je vais me servir moi-même.
Kendim alacağım, efendim.
Oui, Sire.
Tamam, efendim.
Oui, Sire.
Evet, efendim.
Le Sous-commandant désire s'entretenir avec vous, Sire.
Şef Yardımcısı sizi görmek istiyor, efendim.
Je suis venu faire un rapport, Sire.
Rapor vermek için geldim, efendim.
Ce sont les intendants du Ministre Ki Wong-Hong, Sire.
Bakan KI Won-Hong'un kâhyası, efendim.
Merci de votre autorisation, Sire.
Müsaadeniz için teşekkür ederim, efendim.
Je ne pense pas quitter le palais pour une longue période, Sire.
Saraydan uzun süre ayrı kalmaya cesaret edemem, efendim
Merci de votre bienveillance, Sire.
Teşekkürler, efendim.
Pardonnez-moi, Sire.
Bağışlayın beni, efendim.
Veuillez me permettre, Sire, mais il me semble que cette monture est supérieure à la vôtre.
Lütfen beni bağışlayın, ama bu sizinkinden daha iyi bir at olabilir.
Que faites-vous ici, Sire?
Neden buradasınız, efendim?
"Les Six Stratégies Secrètes", Sire.
'Altı Gizli Taktik', efendim.
La politique et la stratégie offensive, Sire.
Tedbir ve ani saldırı taktiklerini, efendim.
Je ne suis pas de taille contre vous, Sire.
Sizin rakibiniz olacak yetenekte değilim, efendim.
Il a tout avoué, Sire.
O her şeyi itiraf etti, efendim.
Je vous souhaite de donner un héritier à notre royaume et de bénéficier d'une longue vie pour asseoir votre règne, Sire.
Size bir varis ve uzun bir hayat dilerim, efendim.
Que dites-vous, Sire?
Siz neyden bahsediyorsunuz, efendim?
Pardonnez-moi, Sire.
Bağışlayın, efendim.
Je l'ai vu de mes propres yeux, Sire.
Kendi gözlerimle gördüm, efendim.
Pourquoi si subitement, Sire?
Acelenizin sebebi nedir, efendim?
Avez-vous perdu la raison, Sire?
Aklınızı mı kaçırdınız, efendim?
Pourquoi faites-vous cela, Sire?
Neden böyle yapıyorsunuz, efendim?
Il est encore dans l'arrière-jardin, Sire.
Hâlâ arka bahçede, efendim.
Où est-ce, Sire?
Neresi, efendim?
Non, Sire.
Hayır, efendim.
Tout est de ma faute, Sire.
Hepsi benim hatamdı, efendim.
Punissez-moi à sa place, Sire.
Onun yerine beni cezalandırın, efendim.
Prenez ma vie, Sire.
Canımı alın, efendim.
Pardonnez-lui, Sire!
Onu bağışlayın, efendim!
- Je préfèrerais plutôt mourir, Sire!
- Ölmeyi tercih ederim, efendim!
- Pardonnez-lui, Sire!
- Beni bağışlayın, efendim!
Sire!
Efendim!
Quelle bénédiction pour la famille royale, Sire.
Kraliyet ailesi için ne büyük bir lütuf.
Pardonnez-moi, Sire.
Beni bağışlayın, efendim.
Je ne sais point, Sire.
Bilmiyorum, efendim.
Prenez ma vie si cela est nécessaire, Sire.
İsterseniz beni öldürebilirsiniz, efendim.
Vous semblez épuisé, Sire.
Yorgun görünüyorsunuz, efendim.
Tout s'est déroulé comme vous l'aviez désiré, Sire!
Her şey istediğiniz gibi oldu, efendim!
Oui, Sire.
Emredersiniz, efendim.
Je suis venu prendre votre vie, Sire.
Canınızı almaya geldim, efendim.
Prenez votre épée, Sire.
Kılıcınızı çekin, efendim.
Pour quelle raison avez-vous fait cela, Sire?
Bunu neden yaptınız, efendim?
Prenez votre épée, Sire!
Kılıcınızı çekin, efendim!
Dois-je porter le premier coup, Sire?
İlk ben mi saldırmalıyım, efendim?
Cela est vain, Sire.
Artık çok geç, efendim.
Oui, Sire!
Evet, efendim!
Mais, Sire, il s'agit d'un malentendu.
Ama efendim, yanlış anlaşılma oldu.
Sire.
Mejesteleri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]