Translate.vc / Francês → Turco / Skippy
Skippy tradutor Turco
177 parallel translation
Ce bon vieux Skippy aux doigts agiles!
Bak sen bizim eli uzun Skippy'ye. - Selam Dan.
- Salut, Dan. - Salut, Skippy.
- Merhaba Skippy.
Joyeux anniversaire, Bobby
Mutlu yıllar, sevgili Skippy
- Moi aussi.
Denememe izin ver, Skippy.
- C'est défendu d'entrer.
Skippy, oraya giremezsin.
J'ai dit à Bobby qu'il tirait trop haut.
Beni bekleyin. Skippy'ye çok yukarıya nişan aldığını söylemiştim.
Bobby, tu t'en vas avec eux?
Tanrım, Skippy, nasıl gidiyorsun?
Faire tes propres moves.
Skippy Dee : Kendi hareketlerini yap.
La dernière chose dont j'ai besoin, c'est "Le monde selon Skippy".
Şu anda ihtiyacım olan son şey Bay Skippy'nin yorumları.
Skippy, ton casque! OK, soeurette.
- Skippy, kaskını unutma.
- Comment va Skippy?
- Skippy nasıl?
Vous savez ce que c'est, vous et Skippy.
Eminim siz de Skippy'yle eski günlerinizi hatırlarsınız.
C'est un film très sombre.
Skippy Araştırma Şirketi'nde. Evet, adı böyleydi.
C'est bien de voir des films où il n'y a pas de définition claire du bien et du mal.
Skippy Araştırma Şirketi'nde çalışıyor ve köpeğinin adı da Izon mu? Bayan Paley...
Les grosses productions du genre se polarisent sur une opposition bien-mal si tranchée qu'on finit par perdre l'élément... de mystère.
Izon Araştırma Şirketi'nde çalışmış olmanız... ve köpeğinizin adının da Skippy olması, mümkün mü? Nerede çalıştığımı nasıl bildin?
Une autre boîte dans une boîte.
Öyleyse, bu şeyle bir bağlantısı var. Skippy?
Comment avez-vous fait ces rayures?
Skippy? - Bayan Paley, yapmayın...
Je peux prendre Skippy?
Bıcırık'ı da götürebilir miyim?
Non, tu ne peux pas prendre Skippy dans le bus.
Götürebilir miymiş? Bıcırık'ı otobüste yanına alamazsın.
Ne t'en fais pas pour Skippy.
Bıcırık'ı merak etme.
- Mais je n'ai que Skippy.
- Evet ama sadece Bıcırık var.
Pourquoi tu racontes toujours tes histoires de mac?
Söylesene Skippy, neden hep şu pezevenk muhabbetini yapıyorsun? Neler oluyor?
- La ferme, Skippy.
- Kapa çeneni, Skippy.
Si t'avais pas été recalé à Hunter College, Skippy, t'aurais raté tout ça.
Biliyorsun pezevenk Skippy, eğer Hunter Üniversitesi'nden atılmasaydın, Vietnam'daki bütün bu güzellikleri kaçırmış olurdun.
Ça roule.Je suis toujours un mac.
Ben iyiyim, bebek. Ben Skippy'im, bebek. Hala pezevenklik yapıyorum.
Skippy, tu te placeras à environ trois mètres de la ruelle.
Skippy, senin binaları bağlayan dar sokağa 3 metre mesafede pozisyon almanı istiyorum.
Casse-toi.
Beni rahat bırak. Hey, Skippy.
- Skippy! Ramène tes fesses. Pose ça.
Hey, dostum, neden o kıçını buraya getirip saçmalayı kesmiyorsun.
Ici Skippy.
Ben Skippy.
Je rentre à la maison, et je demande : "Où est Skippy?"
Eve döndüğümüzde, "Skippy nerede?" diye sordum.
Eh bien, d'après moi, il vaut Jif et Skippy.
Şey, bana kalırsa... Burada Jif ve Skippy var.
C'est drôle, Skippy.
Çok komik, Skippy.
Belles et ennuyeuses, ou ordinaires et intéressantes, c'est ça?
... güzel ve sıkıcı ya da çirkin ve sıkıcı. Öyle mi Skippy?
- Ecoutez, Skippy... vous savez, vous êtes vraiment gentil, adorable, mais...
- Dinle, Skippy sen gerçekten çok hoş, çok tatlı birisin ama...
Et être contraint sous peine de mort de tenir un stand... pour la police de Capeside ne m'amuse pas du tout.
- Bir de çocuk parkında san niye Andie Mcİnek dediklerini merak ediyorsun. - Tekrarlanmana gerek yok. Güvenlik köpeği Skippy adında bir oyuncak çocukları uyuşturucu kullanmaktan caydırmaz.
"Skippy le chien de sauvetage"... ne les dissuadera pas de se droguer.
İki yaşındaki bir çocuk, çocuk koltuğunda oturmak istemiyorsa buna mecbur değildir. - Pacey.
Et je veux connaître mon avenir. Pourquoi t'intéresses-tu tant à ces sornettes à la gomme?
Sen Komiser Skippy klübesinde olursan bizde....
Si tu tiens le stand de Capitaine Skippy, on pourra...
Merhaba çocuklar, eski dosunuz Komiser Skippy geldi.
Qui? Mlle Clairol et Estée Lauder. Ecoutez bien le Capitaine Skippy.
Unutmayın çocuklar, Komiser Skippy diyor ki, yabancılarla asla konuşmayın, emniyet kemerinizi takın ve telefonunuzla adresinizi ezberleyin.
Ne parlez pas aux inconnus, mettez la ceinture... et apprenez votre adresse par coeur.
- Kaptan Skippy, sen kocaman pis kokulu bir sersemsin. O sensin peki ben neyim?
Capitaine Skippy.
O sensin peki ben neyim?
- C'est celui qui dit qui est.
Komiser Skippy ara veriyor..
Merci, Skippy.
Sağ olasın Skippy.
Bien joué, Skippy.
Harikaydın Skippy.
Elle utilise un bouton.
- Skippy?
J'en ai cassé deux.
- Skippy?
Skippy, j'avais 6 ans.
Skippy, 6 yaşımdayken.
- Skippy.
- Skippy.
- Et merde.
Skippy.
Gamine, je respectais notre mascotte de sauvetage. Tu te demandes pourquoi on t'appelait "Andie McZarbi".
- Hayır, Komiser Skippy pozitif bir mesaj veriyor.
C'est votre vieux copain, le Capitaine Skippy.
- Hm? Joey?