Translate.vc / Francês → Turco / Skis
Skis tradutor Turco
215 parallel translation
Un matin, je marchais le long de la route vers la patinoire, lorsque j'ai rencontré cet homme, qui portait ses skis.
Bir sabah buz pateni alanına doğru yürüyordum... bu adamın kayaklarını taşıyarak geldiğini gördüm.
Allons mettre nos skis.
Hadi, kaymaya.
Et vous portiez les skis sur le dos en rentrant.
Sonra da onları eve taşırdınız!
Oui. Un meurtre sur des skis.
Evet, kayak yaptığını düşün.
Chaussez vos skis.
Tak şunları.
Chez Brewster... avec ses skis.
Annemi çağırsana. Brewster'ın locası. Evet, şey ile burada kayakları.
Même moi, je remonte plus vite sur mes skis.
Ben bile skiye daha çabuk binerim.
Justement, achète-lui des après-skis comme les miens, on a la même pointure.
Ama o gelmiyor ki. Kesinlikle. Ona da aynı kıyafeti al.
Je m'en séparerais contre une bonne paire de skis!
Bunun karşılığında kendime bir çift Kastle marka kayak alırım.
Ils m, ont traîné dans I, eau sur le dos et sans skis. Ils m, ont jeté d, un train et drogué. Pire que ça, ils ont crevé mon sous-vêtement en caoutchouc!
Beni kayaksız şekilde suda sürüklediler bir trenden attılar, ilaç verdiler ve hepsinden kötüsü dalgıç giysimi patlattılar.
Mets tes skis.
Hadi, Annabel.
Allez, mets tes skis.
Giy şu kayakları.Hadi, hadi.
Allez, mets tes skis.
Hadi ama, giy şunları. İşte geldik.
Quand quelqu'un vous poursuit à skis en vous tirant dans le dos, vous n'avez pas toujours le temps de vous rappeler son visage.
Kayarken arkadan biri seni vurmaya çalışırsa genelde suratını hatırlayacak zamanın olmaz.
Il y avait une personne sur les skis et l'autre dans le bateau.
Tanıklar, bir su kayağı ev bir botla içinde bir kişi olduğunu söylüyor.
D'accord, mais si Wilson perd, prépare tes skis pour nous réfugier au nord du cercle Arctique.
Pekâlâ, ben hallederim. Ama Wilson kaybederse, karda yürümek için kar ayakkabısına ihtiyacın var demektir. Çünkü güvende olabileceğin tek yer Kuzey Kutbu olacak.
Je lui rendrai s'il me rend mes skis.
Benim! Patenlerimi geri verirsen kazağını veririm.
Et au gâteau avec le glaçage coco et les après-skis en plastique.
Hindistancevizli pastanın üzerinde plastik kar ayakkabıları vardı.
Mes skis!
Kayaklarımı unuttum.
Donne-moi ces skis. Je vais les ranger. On va pouvoir se détendre.
Frasier, şunları ortadan kaldırayım da ikimiz de uzanıp dinlenelim.
On nous a volé nos skis.
Birisi kayaklarımızı çaldı.
Les skis que tu as commandés.
Lane Myer, nasıl gidiyor?
Moi j'avais des skis.
Kayaklarım vardı.
- Dommage que tu n'aies pas tes skis.
- Kayağını getirseydin sırayla gidebilirdik.
Une fracture! A skis.
- Kayak yaparken kırdım.
Elle s'est cassé la jambe à skis et a été alitée.
Kayak yaparken bacağını kırdı ve yatağa düştü.
en luge. à 62 km / h. Piggy le poursuit en skis à 87 km / h, tu as compris?
Kermit saatte 62 km, Bayan Piggy ise saatte 87 km hızla gidiyor.
Roy va aller nous chercher un sac, une chaise roulante et des skis pour qu'on ne voie pas que tu boites.
Roy bizim için kayıp bagaj odasından çanta, tekerlekli sandalye ve topallamanı örtbas etmek için de kayak takımı getirecek.
Vous rappelez-vous la première fois que vous avez chaussé des skis?
Kara ilk paten basışınız nasıldı hatırlıyor musunuz?
Peut-être des skis, un lecteur de CD, ma propre télé.
Ya da bir kayak takımı, bir CD çalar kendime ait bir ev sineması sistemi.
Et mes skis.
Ve kayak takımlarımı.
Des skis, hein?
Kayak, ha?
Il est mort jeune et t'as pu - tout cramer en skis et en voitures.
Sonra da ölüp gitti ki sen kolayca kayağa ve spor arabalara para harcayasın.
Dick Lester nous a mis sur des skis et nous a lancés sur la piste
Dick Lester kayakları taktırmış ve bizi dağdan aşağı bırakmıştı.
Inutiles, les skis.
Kayaklarına ihtiyaçları olmaz.
J'ai dû porter mes skis, mes chaussures...
Kayaklarımı, botlarımı, kayak sopalarımı taşımak zorunda kaldım.
Je me suis fais mal, mercredi, quand tu m'as déposée et que j'ai dû porter mes skis, et tout, jusqu'à chez moi.
- Wendy Çarşamba günü beni bırakınca kayaklarımı, botlarımı ve kayak sopalarımı taşımak zorunda kaldım. Galiba omuzum incindi.
- Des skis, une planche?
- Ski, snowboard?
Réservez dès à présent vos skis nautiques, pédalos, jet-skis pour la prochaine escale...
Lütfen dikkat. Yaklaşmakta olduğumuz limanda su kayağı, kano, jet ski veya sandal kullanmak isterseniz...
Faites semblant d'avoir de nouveaux skis de fond.
Haydi çocuklar. Yeni kayaklarımız varmış gibi yapalım.
"II veut ses skis... Mesdames et messieurs, Jeppe veut ses skis maintenant!"
Bayanlar baylar, Jeppe şimdi kayağını istiyor.
Tu crois vraiment que Mme Scarpula va voler des skis de fond?
Bayan ScarpuIa'nın kayak takımlarını çalacağını gerçekten düşünüyor musun?
Derrière mes skis et ma raquette de tennis.
Tenis raketimle kayaklarımın arkasında.
Il faut remonter sur ses skis et réessayer.
Tekrar kayaklarının ve yokuşunun üstünde ayağa kalkmalısın.
un vendeur de jet skis enrobé contre un protecteur du peuple et membre de la famille? Le choix fut évident!
Beyinsizin teki.
"Une femme enceinte en skis nautiques, ça crispe le public."
Hamile bir kızın seyircileri ürküteceğini söylediler.
Un type comme moi et un clebs comme toi, on devrait être à Maui et louer des jet-skis à des gros en chemise à fleurs.
Benim gibi birine, senin gibi köpeğe... bizim Maui'de olmamız lazım..... çiçek gömlekli şişko aptallara jet ski kiralamamız gerekiyor.
Je pense à toi quand je renseigne un client sur les farts pour skis de fond.
Kros kayak cilaları hakkında soruları cevaplarken seni düşünüyorum.
Des skis, si vous préférez.
Kızak demek istiyorum Bay Moran, kızak.
On met les skis.
Haydi, kayak yapalım.
- Des skis?
- Evet.