Translate.vc / Francês → Turco / Skylar
Skylar tradutor Turco
206 parallel translation
Au coin de Skylar et de la 83e.
Skylar Apartmanı. Skylar'la 83'ün köşesi.
Du côté de Skylar, avec un certain Frank Green.
Skylar Apartmanı'nda Frank Green adında biriyle.
Même ton oncle Skylar.
Skylar Amcan bile orada okumuştu.
C'est ma soeur Skylar et son ami Holden.
Bu benim kız kardeşim Skylar ve erkek arkadaşı Holden.
Pour choisir la bague de fiançailles de Skylar.
Skylar için nişan yüzüğü seçmemde yardımcı olmanı istiyorum
Je vais l'enlever, parce que... En fait, je me dis que c'est pas le style de Skylar. Trop voyant.
Şunu çıkarmama izin ver, çünkü düşünmüyorum gerçek şu ki, bakılırsa Skylar'ın tarzı değil pek.
Skylar Spence.
Skylar'ın oturma odası. Bunu sevdim.
Holden fera une surprise à Skylar, ce soir.
Holden'ın bu gece Skylar için bir sürprizi olacakmış.
Elle devrait pas le laisser passer. Elle a le Syndrome Prince Charmant.
Skylar beyaz atlı prens sendromuna kapılmış.
Je vous présente ma fille, Skylar.
Seni kızımla tanıştırayım, Skylar.
Et son fiancé, Holden.
Bu Skylar, ve nişanlısı, Holden.
Tandis que Skylar rompait avec Holden, je rompais avec Ken, le type de l'aéroport, pour un chanteur de rap, un type plein de talent...
Tesadüf bu ki, Skylar Holden'dan ayrıldığı sıralar. Bende havaalanında tanıştığım Ken'den ayrıldım. Çünkü bu rap şarkıcısı ile tanıştım.
J'ai dit à Skylar que ça ferait un film.
Skylar'a birinin bizi film yapması gerektiğini söyledim.
S'il vous plaît!
Bayan Skylar, lütfen!
Mme Skylar.
Bayan Skylar.
- Skylar.
- Skylar.
- Skylar?
- Skylar.
T'amènes Skylar un soir où on est pétés!
Skylar'ı da buraya içmeye getirdiğine inanamıyorum. Evet Morgan.
C'est pour ça que j'ai rompu avec Skylar?
Skylar'dan bu yüzden mi ayrıldım?
Il est trop malin pour ça, hein Skylar?
Bunu yapmayacak kadar akıllı, değil mi, Skylar?
Skylar, prends le lit du bas pour un moment, ok?
Skylar, bir süre alt ranzada uyu.
Tu veux ton sac, Skylar?
Skylar, çantanı al.
Tu l'as dit à Skylar?
Schuyler'e söyledin mi?
Skylar Wyatt.
Skylar Wyatt.
Vous pensez que Skylar Wyatt a eu un contact avec ce gars?
Skylar Wyatt'ın bu adamla temas kurmuş olduğunu mu düşünüyorsun?
Charlie nous dit que tu cherches le harceleur de Skylar Wyatt.
Charlie, Skylar Wyatt'ın sapığını aradığınızı söyledi. Evet.
Qu'est-ce que...? J'avais besoin des boîtes en carton.
Skylar Wyatt'ın evinin maketini yapıyoruz.
On construit une maquette de la maison de Skylar Wyatt. On vérifie la position de ses caméras pour un angle mort.
Güvenlik kameralarının kör noktası var mıymış diye kontrol ediyoruz.
Ce n'est jamais bien quand il s'agit d'un psychopathe. Mais voici les 20 dernières lettres que Skylar a reçu de ce gars.
Ama bunlar, Skylar'ın aldığı son 20 mektup.
D'après le rapport du légiste, environ 24 heures.
Bu, Skylar Wyatt'ın evine girdikten iki gün sonrasına denk geliyor, değil mi?
Deux jours après l'effraction de la maison de Skylar Wyatt? Ouais. Autre chose?
Cip, Sunshine Şirketine kayıtlı David de bunu araştırıyor.
Dès que vous nous aurez dit ce que Wilcox faisait la nuit de sa mort près de chez Wyatt.
Bize Wilcox'ın öldüğü gece, Skylar Wyatt'ın evinin yakınında ne yaptığını söyler söylemez.
Aux dernières nouvelles, Skylar Wyatt n'avait pas d'enfants.
Son baktığımda, Skylar Wyatt çocuk sahibi değildi.
Ecoutez, Skylar, un homme s'est introduit chez vous, et là il y a un homme mort.
Dinle, Skylar, adamın biri evine zorla girdi ve şimdi de birisi öldü.
Donc si le rapeur couche avec Skylar Wyatt, peut-être que Wilcox était à Mulholland pour prendre une photo d'eux ensembles.
Eğer bu rapçi, Dante Baker Skylar Wyatt ile yatıyorsa belki de Wilcox Mulholland'a ikisinin fotoğrafını çekmeye gitmiştir. Sonra?
Ou peut-être le tueur est le harceleur s'il pense que Skylar se fait exploiter par Wilcox.
Belki de katil, sapıktır. Skylar'ın Wilcox tarafından şantaja uğrayacağını düşünmüşse...
Tu ne devrais pas avoir les originales, tu devrais avoir seulement les copies.
Aslında, bu Skylar Wyatt'a ait değil.
En fait, ce n'est pas une des lettres de Skylar Wyatt.
Evet, sana yazılmış.
Cela correspond avec l'escalade des menaces envers Skylar.
Kardeşine göre, son dördü.
D'accord. Il a accès à Skylar et à sa maison.
Evet, açıkça anlaşılacağı gibi eğer mektupları kopyalamışsa, mektuplardan haberi varmış demek ki.
Et on sait que c'est pas le mari, parce qu'il est à l'étranger depuis tout ce temps.
Evet. Skylar'a ve evine ulaşabilen birisi.
Enfin, je pense de la même manière que Wilcox l'a su à propos de Skylar.
Evet ama o, Wilcox'ın o gece Mulholland'da olacağını nereden bilecekti ki?
Le problème, c'est Skylar.
Problem Skylar.
Maman a acheté à Skylar une robe à tomber raide.
Annem Skylar'a, düşüp ölünecek bir gelinlik almış Holden'ın babası ve benim babam arkadaş olmuş.
Merci d'être venue.
Uğradığın için teşekkürler Skylar.
Et pas de compassion pour Skylar Wyatt.
Ve hiçbiri Skylar Wyatt'ın durumunu anlayışla karşılamıyordu. Sanırım bunu anlayabiliyorum.
Nous avons cherché toutes les personnes qui ont eu accès à la maison de Skylar durant l'année entrepreneur, agent d'entretien de la piscine, tout le monde.
Son bir yıl içinde Skylar'ın evine girmiş olan herkesi araştırıyoruz. Müteahhit, havuz temizleyicisi... Herkes.
La maison de Skylar Wyatt?
Adamın bir gazeteci olduğunu söylemiştin burada ne işi varmış?
D'accord. Donc, enfin je veux dire, vraisembablement, s'il copiait les lettres, il savait qu'elles existaient.
Bu, Skylar'a yapılan tehditlerin sıklaşması ile aynı zamana denk düşüyor.
On l'a tuyauté.
Wilcox, Skylar'ın olacağını nasıl biliyorsa, öyle.
Donnez-moi une minute.
Merhaba, Skylar.