Translate.vc / Francês → Turco / Small
Small tradutor Turco
206 parallel translation
Il est parti à Small Springs.
- Fırıncımız iyi ama Small Spring'e gitti.
A Small Springs, par exemple.
Small Springs'de yeni birisini bulduk.
- A Small Springs?
- Small Springs'den mi?
Elle s'appelait Emma Small, la petite Emma...
# Onun adı Emma Small idi, Emma Small idi #
Ils sont tous à l'enterrement de M. Small.
Herkes Bay Small'ın cenazesi için mezarlıkta.
Pas si vite. Moi aussi, j'ai soif!
Tut şunu, oğlum, I built up a small hanker myself.
J'ai medium. J'ai small.
"medium" ve "small" var.
On allait au Palm's Café, chez Small's, au Spotlight, dans le quartier de la 125ème rue, dans Harlem.
Palm's Cafe'ye, Small's'a, Spotlight'a falan takılırdık. Harlem'de, 125. Caddenin oralara takılırdık.
Bertha 3-1 a small Fry!
Bertha 3-1'den Small Fry'a!
Voici Mme Small! Elle court, laissant derrière elle ses six maris, avec lesquels elle vit dans le bonheur.
İşte Bayan Small arkasında 6 kocasını bırakarak koşuyor!
Elle était venue lui acheter un chien, mais elle est repartie avec lui comme mari!
Bayan Small, dükkanına bir köpek almaya gitmiş, bunun yerine adamla evlenmiş.
Notre valeureuse camarade, Enderbreith Small, que vous venez de voir dans mon film, est ici avec nous!
Endebrait Small burada, aramızda!
Nigel Small-Fawcett, Ambassade Britannique, Nassau.
Nigel Small-Fawcett, İngiliz Elçiliği, Nassau.
C'est Small-Fawcett.
Ben Small-Fawcett.
Maintenant, rejoignons Dirk Small à bord d'un des vaisseaux-mères afin de nous rendre compte des progrès scientifiques depuis la libération.
Fakat Özgürlük Gününden bu yana yapılan teknik düzenlemeler hakkında... bilgi almak için, ele geçirilen Ana Gemiye bağlanıyoruz.
"Small Hotel."
"Smal Hotel."
"Sea dog" a "Small boy", activez Rainbow 1.
Deniz Köpeği, burası Ufak Çocuk, Gökkuşağı 1'i devreye alın.
Ici "Small boy".
Ufak Çocuk, anlaşıldı, bitti.
"Small boy" a "Sea dog", repondez!
Burası Deniz Köpeği, tamam.
J'ai pas vu un 265 small block depuis un bail.
365'lik bir motor göreli çok oluyor.
Mais c'était pour moi, et il a dit :
Ama o benimle konuşmaya geliyordu ve dedi ki " Adım Ben Small.
"Je suis Ben Small, de Coney Island."
Coney Island'lı Small'lardanım. "
- Il s'appelle Lennie Small.
- Onun adı Lennie Small.
Lui, c'est Lennie Small.
Bu da Lennie Small.
- Non, merci. Nous avons des petites montagnes de crêpes.
We have flapjacks in small mountains.
Sergent Small, c'est à vous de jouer, maintenant.
Çavuş Small artık bu sizin gösteriniz.
Lena Small est sur la liste.
- Hey, Lena Small listede.
Lena Small?
- Lena Small?
Choisissez votre taille, extra-small ou extra-large.
Bedeninizi seçin. Ekstra küçük veya ekstra büyük olanları var.
Avant, elle était chez Small et il semble qu'il y ait eu quelque chose entre eux.
Öncesinde Small'ın katipliğini yaptı, ve sözüm ona, aralarında bir şey olmuş.
"Fils trop courts pour tout usage".
"Pieces of string too small to use."
Elles sont passées de "small" à "extra-small". Ma robe!
Kabul et, şimdi çok daha çekici görünüyorlar.
Il nous faut beaucoup d'argent pour notre école maternelle.
- Small Frye Okuluna nakit gerekli.
Secrétariat de l'école.
- Small Frye Okulu. Resepsiyon.
Bertrand Small.
Bertrand Small olmalı.
Ici, Derek Small, je reprends l'antenne.
Derek Smalls bildiriyor : az önce elimize evin içinden çekilmiş özel bir video geçti ;
Où a eu lieu un revirement étonnant orchestré par un avocat inconnu, de la firme Magouille Cie.
Nispeten pek tanınmamış küçük bir hukuk firması olan Whiteman, Small, Johnson tarafından gerçekleştirilen şaşırtıcı bir olaylar dizisine şahit olduk.
- Magouille Cie?
- Whiteman, Small, Johnson mı?
Bellston. Tailles de boissons : small, medium et...?
Bellston üç boy içecek, küçük, orta ve nedir?
Je devais faire quelque chose, tes paroles me revenaient en tête.
- Small World şarkısı gibiydi değil mi? " Bir dene Luke. hamle yap Luke.
Chantons "Small World" encore et encore pour les prochaines 48 heures.
Önümüzdeki 48 saat boyunca Small World şarkısını söyle.
Bien sûr, comment oublier "Small World", je n'y ai pas encore travaillé.
Ama Small World şarkısını nasıl hafızamızdan sileceğimizi henüz düşünmedim.
- Il s'appelle Henry Small.
- Adı Henry Small.
- Il est de Smallville, bien sûr?
- Smallville Small'u gibi mi?
Il s'appelle Henry Small.
Adı Henry Small.
As-tu parlé de ça à Henry Small?
Henry Small'a bundan bahsettin mi?
C'est une cause juste qui pourrait intéresser Henri Small.
Bu iyi amacı savunmak Henry Small'un ilgileneceği bir şeye benziyor.
Je vous remercie, M. Small.
Yardımınız için sağ olun Bay Small.
Coca small, sans glace.
Küçük buzsuz kola.
Marcum garde la balle, passe à Small... qui percute un tackler et trouve une brèche.
Marcum'da. Smalls'a veriyor. Bir markajcıya çarptı ve geçti.
C'est à vous, Dirk Small.
Yanımda Science Frontiers şirketi başkanı Nathan Bates ile... eski direniş liderleri, Söz sen de Dirk Small.