Translate.vc / Francês → Turco / Smallville
Smallville tradutor Turco
719 parallel translation
S, comme Smallville.
- Smallville. - Bay White.
Les chouchous ont la chance d'aller à Smallville, et... les autres se tapent les Bermudes!
Clark, kimimiz ta Smallville'e giderken... ... kimimiz de Bermuda'ya gitmek zorundadır.
Pourquoi je reste à Smallville?
Sorun, neden Smallville'de kalıyorum?
Smallville.
Dinleyin.
On est à Smallville.
Smallville'deyiz.
Il faut bien le reconnaître, je ne ferai rien, à Smallville.
Kabul etmeliyim. Smallville'de istediğimi bulamam artık.
Il n'a pas été vil à Smallville.
Geçen gün Smallville'de böyle kötü kalpli değildi.
J'ai quoi d'autre à Smallville?
Smallville'de başka neyim var?
Ricky de Smallville.
Smallville'den Ricky.
Loïs, voici Lana Lang, de Smallville.
Lana Lang'la tanış. Smallville'in Metropolis'e son hediyesi.
Plus rares que ceux de la ferme où tu as grandi...
Kabul ediyorum,... Smallville'de yetiştiğin çiftlikte gördüklerinden daha nadir...
Précédemment dans Smallville :
Dvdrip : bazilraider.
Pense à ça. Des morceaux de météorites sont enterrés partout autour de Smallville.
Meteorun parçaları Smallville'in her tarafında gömülü.
Smallville prospérait, mais n'a pas su rester compétitive.
Smallville zamanında çok güçlüymüş. Rekabette kalma isteğini yitirmiş.
Si cette ville en avait eu, on ne l'aurait pas appelée Smallville.
Bu kasabanın bağlantıları olsaydı adı Smallville olmazdı.
Et à Smallville ce soir, la police recherche le jeune Sean Kelvin... suite au mystérieux décès d'une lycéenne : Jenna Barham.
Bu gece Smallville'de, polis, cesedi bu öğlen bulunan Smallville Lisesi öğrencisi Jenna Barham'ın esrarengiz ölümü için 17 yaşındaki...
Mais c'est très fréquent à Smallville.
Ama Smallville'de bunu çok gördüm.
Pourquoi Smallville serait-elle différente?
Smallville'in ne farkı var?
On est à Smallville, Clark.
Burası Smallville, Clark.
J'étais ici, à Smallville.
Tam burada, Smallville'deydim.
Un petit saut à Smallville pour signer un contrat.
Bir anlaşma imzalamak için Smallville'e uğradık.
Surtout que les gens pensent que ma firme est responsable...
Özellikle çoğu kimse Smallville'de ters giden her şeyin arkasında...
" Smallville Carrosserie. Remplacement d'un pare-brise, d'une porte.
"Smallville Gövde ve Tampon." Ön cam ve yan panel değişimi.
Je me demande si la police de Smallville est au courant.
Smallville Polisi'nde kaydın var mı acaba?
Votre père vous a envoyé à Smallville pour surveiller l'usine.
Baban seni Smallville'e fabrikayı yola sok diye yolladı.
Il m'a envoyé à Smallville parce qu'il préfère être entouré de drones que de gens qui défient ses méthodes archaïques en matière de business.
Beni Smallville'e yolladı, çünkü arkaik iş uygulamalarına karşı çıkacak insanlar yerine, asalakları tercih eder o.
par conséquent, je suis une usine de merde à Smallville.
Bu yüzden Smallville'deki berbat bir fabrikadayım.
Oh, mais voici la dernière star du foot de Smallville!
İşte Smallville'in en yeni futbol yıldızı.
Notre habitante la plus cynique aurait viré de bord?
Smallville'in yerli siniği fikrini mi değiştirdi?
Les Lang sont arrivés à Smallville en 1938... ils ont repris des fermes abandonnées.
Lang'ler Smallville'e 1938'de taşındı. Toz Çanağı'ndan kalan çiftlikler aldılar. Kelepirden anlıyorlardı.
Non. C'est impressionnant, même pour une ville comme Smallville.
Hayır, bu Smallville standartlarına göre bile çok etkileyici.
Le 1er concessionnaire de Smallville, c'était écrit dans sa nécrologie.
Smallville'in ilk araba galerisini açtığı yazıIıydı. - 1935'te.
Que peut faire une vieille aveugle pour le sauveur de Smallville?
Peki, Smallville'in kurtarıcısı yaşIı, kör bir kadından ne ister?
Elle pense que tout a commencé avec la pluie de météorites. Et toi?
Smallville'deki tuhaflıkların meteor yağmuruyla başladığına inanıyor.
Aucune lettre de fan, que des vieilles coupures de journaux... rubriques nécrologiques, articles.
Hayran mektubu yok. Sadece Smallville Ledger'dan eski kupürler. ÖIüm ilanları, makaleler.
Ce mec est obsédé par Smallville depuis 50 ans.
Adam 50 yıIdır Smallville hayranı.
Il m'est arrivé quelque chose à son usine de Smallville.
Smallville'deki fabrikasında bana bir şey yaptılar.
Mais je n'ai pas choisi Smallville pour le glamour et l'action... mais parce qu'un homme ne m'a promis ni la fortune... ni de grands voyages, mais son amour éternel.
Ama Smallville'e macera ve şöhret için taşınmadım. Taşındım çünkü, adamın biri bana hiç zengin olup dünyayı gezemeyeceğimizi, ama sonsuza kadar beni seveceğini söyledi.
Dès mon embauche à l'usine de Smallville... on m'a affecté à l'entretien du niveau 3.
Smallville fabrikasındaki işi aldığımda 3. katı temizlemekle görevlendirildim.
USINE D'ENGRAIS DE SMALLVILLE
LUTHOR Ş. SMALLVILLE GÜBRE FABRİKASI.
BIENVENUE A SMALLVILLE, KANSAS Capitale mondiale du ma ¨ i ¨ s
SMALLVILLE, KANSAS Dünyanın Mısır Ezmesi Başkenti
Smallville a encore gagné, on dirait.
Anlaşılan, Smallville yine kazandı.
Il y a déjà trop de types comme ça à Smallville.
Smallville onlarla dolu.
J'ai survolé Smallville.
Smallville üstünde uçtum.
Je suis Clark Kent, et tu es à Smallville.
Ben Clark Kent'im. Smallville'desin.
Il y avait un bandeau de la caisse d'épargne de Smallville dessus.
Üstünde "Smallville Tasarruf Bankası" etiketi vardı.
Elle ne voulait pas rester à Smallville.
Smallville'de kalmak istememiş.
Elle a dit qu'elle étouffait à Smallville.
Smallville'in onu boğduğunu söyledi.
T'as quoi d'autre à Smallville?
Smallville'de başka neyin var?
L'aéroport?
Smallville Havaalanı?
BIENVENUE A SMALLVILLE Capitale mondiale des météorites!
SMALLVILLE'E HOŞ GELDİNİZ. Dünyanın Meteor Başkenti!