English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Smoking

Smoking tradutor Turco

845 parallel translation
Smoking au petit-déjeuner?
Kahvaltıda smokin ha?
Oscar, pas de smoking.
Oscar, yemek için kıyafet falan istemiyorum.
Il prétend que le noeud carré est indispensable avec le smoking.
Bates, akşam kıyafetlerinde yalnızca uzun kravat takılabilir diye ısrar ediyor.
Où je vais dégotter un smoking?
Bu gece için nasıl bir yemek ceketi bulacağım?
J'ai dit que je t'emmenais dîner... puis au théâtre, puis souper, alors dépêche-toi de mettre ton smoking.
Diyorum ki seni yemeğe çıkartıp sonra da tiyatroya götüreceğim acele et ve smokinini giy.
Vas-tu mettre un smoking ou dois-je enlever ma nouvelle robe?
Smokinini giyecek misin yoksa yeni elbisemi çıkartayım mı?
Avez-vous apporté un smoking? Non.
Yanında smokin getirmiş miydin?
Je penserai au smoking.
Bir dahaki sefer smokin kiralayacağım.
- Non, de mon smoking, chez le tailleur.
- Hayır, hayır. Terzideki smokinim.
Le smoking de son père est chez le tailleur.
Babasının takımı terzide kilitli kalmış.
Et mon smoking danse le one-step à ravir.
O elbisem, tek adım dansını çok güzel yapar.
C'est le smoking de George.
George'un smokini zaten.
- Désolé, je ne suis pas en smoking.
- Siyah kravatım olmadığı için üzgünüm.
Smoking cravate pour le film du soir, lls furent heureux et eurent beaucoup d'enfants.
# Giyinin kuşanın akşama film var # # Oğlan kızı elde ediyor, işte o kadar #
Qu'y a-t-il de mal à porter un smoking le matin?
Bana neden sabahları smokin giymediğini anlatır mısın?
A flirter avec un smoking empaillé.
Kendini beğenmiş bir aristokratla flört ediyorsun.
George, votre smoking a de la classe.
George. Bence takım elbisen çok klas.
Étonnant, une femme qui offre un smoking à son mari.
Teşekkür ederiz. Bir kadının kocasına takım elbise alması çok tuhaf.
Le smoking, par exemple...
Takım elbisem mesela.
Ce même smoking que tu m'obliges à porter ce soir.
Garip bir sebepten dolayı bu gece giymemi istediğin eski takım elbisem.
- Pas de smoking.
- Smokine gerek yok.
Un smoking, un habit et si vous n'êtes pas sage, une jaquette.
Smokin, kuyruk ve dikkatli olmazsan onları keserim.
J'adore ça, un homme en smoking en pleine jungle!
Ormanın ortasında klasik siyah papyona bayılırım.
Adieu les fumistes en smoking, bonjour les fumistes en queue-de-pie.
Smokinler, siyah papyonlar bitti. Artık smokinle beyaz papyon takacaksın.
Si j'étais en smoking, je vous demanderais une danse, mais...
Üstümde smokinim olsaydı seni dansa kaldırırdım ama...
Faits à la main également. veste de smoking.
Soprano'nun aşk kurbanı olduğu sahne.
Si ça marche, c'est le smoking.
Gözüne girmeliyim. Smokin giyeceğim.
II me reste 30 mn pour mettre mon smoking.
Yemek kıyafetimi giymek için yarım saatim var.
L'autre jour, nous avons croisé un homme bien habillé en smoking et foulard blanc.
İki gün önce annemle dolaşıyorduk. Boynunda beyaz bir fular olan smokinli bir adamın yanından geçtik.
Et une veste de smoking.
Ve Robdöşambr.
Votre smoking, monsieur.
- Takımınız efendim.
Non, c'est mon smoking...
- Babam, sonuncusunu demek istiyor.
- C'est un smoking de location.
Ayakta... -... yapamam.
Chérie, tu veux bien agrafer ma ceinture de smoking?
Hayatim, su korseyi takar misin?
Eh bien, justement le smoking, c'est noir sur blanc!
Evet, öyle. Normal olan smokin giymektir. Zaten anlamanı beklemiyorum.
J'ai pas mis un smoking pour finir en bouillie.
Bana kaldırıma çakılmak için mi bir smokin giydirdin?
- Une arme sous chaque smoking.
- Her smokinin altında silah var.
Je devais aller à une soirée et on n'avait qu'un smoking, celui de mon frère.
Baloya gidecektim ve ailemizde sadece bir smokin vardı. Erkek kardeşimin smokiniydi.
Ce smoking était comme un trésor bien gardé.
Şu adamlardan biri gibiydi. Tek bir takım elbisesi olan satıcı gibi.
Je suis arrivé le 1er, j'ai enfilé le smoking et je suis parti à ma soirée.
Yatağının altında saklıyordu. Ben de ondan önce oraya vardım, takım elbiseyi aldım. Smokini aldım.
Quand il n'a pas trouvé son smoking, ça l'a mis dans une rage noire.
Yola çıkmaya hazırdı. Eğlenceye gitmek için smokinini aramaya başladığında kıyamet koptu. Bunu hiç unutmayacağım.
"Mon smoking, hein?"
"Smokinim ha?"
Tu as une veste de smoking ici.
Orda düzgün bir ceketin var.
J'ai vu un type en queue-de-pie alors que je porte un smoking.
Harikasın. Ama az önce fraklı birini gördüm. Oysa ben smokin giydim.
Je serai le seul en smoking.
İçeride tek smokinli ben olacağım.
Seulement aux messieurs en smoking.
Yanlız, gece kıyafetli beyefendilere ver.
Avez-vous un smoking?
Bir yemek daveti veriyorum ve biri son dakikada gelemeyeceğini söyledi. - Smokinin var mı?
Vous en blanc, et M. Garnett en smoking.
Sen beyazlar içinde, Bay Garnett de yemek takımıyla.
- En smoking?
- Yemek takımı mı?
- Et vous devez porter un smoking.
Merak etme. - Ayrıca smokinli gel.
... smoking, cagoule il m'a semblé plus jeune... c'est à vous, monsieur? c'est celui que nous avons le moins vu.
- Ona pek bakamadık açıkçası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]