English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Snickers

Snickers tradutor Turco

158 parallel translation
- Moi, c'est Snickers.
- Adı Snickers.
- Raconte-lui, Snickers.
- Ona bilgi ver, Snickers.
- Snickers, achète ce qu'il demande.
- Snickers, listeyi hazırla.
Il a été pris en train de voler un Snickers.
Onu Snickers çalarken yakalamislar.
Il a volé un Snickers?
Snickers mi çaldi?
Il dit que l'establishment lui doit un Snickers.
Sirketin ona Snickers borcu varmis.
M. Pitt mange son Snickers avec un couteau et une fourchette!
Bay Pitt Snicker'ını ( bir çikolata markası ) bıçak ve çatalla yiyiyor.
Un Snickers!
Çikolata.
Une autre fois, elle a mixé des barres au nougat.
Bir keresinde de bir Snickers çikolatası koymuştu blendere.
"Raider devint Twix"...
"Marathon, Snickers adını aldı..."
Je mangerais bien un sandwich ou un Snickers, mais si j'en achète pas, j'économise pour mes Caterpillar.
Sandviç ve Snickers alabilirim, ama Snickersdan vazgeçersem, İstediğim Caterpillar botlara bir adım daha yaklaşmış olurum.
Je l'ai faite avec des Snickers.
Snickers'lerle yaptım.
Ca mérite quelque chose de spécial, comme un Snickers.
Özel bir hediyeyi hak ettin, örneğin bir Snickers ve bir CD çalar.
L'alarme incendie s'est déclenchée. Et j'ai eu les dernières cacahuètes du distributeur.
Yangın alarmı çaldı ve makinadaki son Snickers'ı ben aldım.
Il a neuf couches de chocolat et une barre de Snikers au milieu.
Dokuz kat çikolatanın ortasına "Snickers" koymuşlar.
Vous êtes poursuivi par M. J.J. Madison pour votre responsabilité dans la mort de son chat, Snickers, il y a trois semaines.
Mahkeme emri. Bay J J Madison tarafından... üç hafta önce kedisi Snickers'a çarpıp ölümüne sebep olmaktan dava ediliyorsunuz.
Et un "Snickers".
- Ve bir Snickers.
Mon garçon, tu peux m'expliquer pourquoi tu as volé un Snickers?
O Snickers'ı neden çaldığın hakkında bana bir tek geçerli neden göster.
Depuis le vol du Snickers, je savais que ces gosses nous embêteraient.
Bu çocuklar başımıza çok bela olacak.
Où puis-je trouver un Snickers?
Nereden Snickers alabilirim?
Et Robbie, va te faire foutre pour m'avoir entraînée ici, sans même me laisser prendre un Snickers!
Senin ağzına da sıçayım Robbie, beni bu korkunç yere sürükleyip... bir tane Snickers ısmarlamadığın için!
"Et toi, Robbie, de m'empêcher de prendre un Snickers."
"Senin de ağzına sıçayım Robbie, Snickers almama izin vermedin."
Tu m'as pris pour un Snickers!
- Dokunma hayır.
La prochaine fois, avec des chaussures, ça sera mieux, et invitez-moi.
Bir dahaki sefere, Iütfen snickers giy ve beni davet et
J'ai des Snickers.
Snickerlarım var.
Adam : beurre de cacahuète et gelée mixée, un Snickers et une Rolex.
Adam, sen ekmeğin kenarları alınmış fıstık ezmeli sandviç... gofret ve bir de Rolex istemiştin.
Apportez-moi un anti-douleur et un Snickers.
Çocuklar bana biraz abur cubur getirir misiniz?
Mais c'est une nourriture qui mène aux choses plus dures... pizza, le pop-corn au cinéma, des barres de céréales frites...
Daha ağır şeylere yol açarlar. Pizza, sinema mısırı, kızarmış Snickers.
Ils ne pensent qu'à manger.
Bunlar aslında sadece funnel cakes ve fried Snickers...
Qu'est-ce que tu veux?
Ne istersin? Funnel Cake ya da Fried Snickers?
Je voulais dire en accompagnement des churros.
Hayır, Funnel Cake ve Snickers ile birlikte, bir şişe su demek istemiştim.
T'aimes bien les Snickers?
Snicker sever misin?
Melle "Snickers", jusqu'à présent, le son de votre voix n'était qu'un bourdonnement.
Hemşire "Snickers". Şimdiye kadar benim için sadece gürültüydün.
Il suffit de toujours avoir des barres chocolatées sur vous.
Cebinde daima bir Snickers falan bulunduracaksın.
Juste une hypoglycémie, j'ai mangé un Snickers, merci.
Sende sod var. Düşük kan şekeri. Snickers yedim.
- Non. Merci. - Kit Kat.
- Mars var, Snickers var.
Mars. Snickers... Allez petit.
- Evlat, bu gece almayacağım.
Il congèle mes barres de chocolat Snickers et m'installe à l'ombre dehors.
Snickerslarımı donduruyor, dışarıda bana bir gölge gibi eşlik ediyor.
- Il y a des barres chocolatées?
- Herhangi bir Snickers aldın mı?
Je vais voir si je peux signer et m'esquiver, alors garde moi les Snickers et le gin.
İmza atıp ayrılabilecek miyim bir bakacağım snickersa ve cine dokunayım deme.
Comme un Snickers dans un petit pot.
Aynen atıştırmalık gibi. Vay be.
Y aura quand même du café au Snickers?
Maça gelirken yine de o atıştırmalıklardan getireceksin değil mi?
Bonjour, Nuts.
Merhaba, Snickers...
Elle a fini par se décider à venir le chercher, son... "Nuts".
"Hanımefendileri sonunda" Snickers "ını alıp..." ... götürmek için gelmeye karar verdiler mi?
J'ai une semaine pour convaincre papa, pour le chien.
"Babamla," "Snickers" "ile ilgili konuşmak için bir haftam var."
Je voudrais pas avoir l'air d'insister, mais mon chien...
"Baba, ısrar etmekten nefret ediyorum ama köpeğim" "Snickers" "... "
Demain, c'est le dernier jour pour aller chercher Nuts.
Snickers'ı kurtarmak için yarın son şansımız olacak.
"mais je vais retrouver papy et mamie, et Nuts."
Ben, Büyükanne, büyükbaba ve Snickers'a katılmaya gidiyorum... büyükanne, büyükbaba ve Snickers
C'est nous, Nuts!
Biziz Snickers!
Viens, Nuts.
Hadi Snickers!
Bonne nuit, Nuts.
İyi geceler, Snickers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]