English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Southeast

Southeast tradutor Turco

27 parallel translation
Deuxième bataillon, Southeast Lancashires.
İkinci tabura, Güneydoğu Lancashire'larına katılmaya.
- Au Lycée du sud-est, mec.
- Southeast High, adamım.
On vient de l'université Southeast et on est perdues.
Biz Güneydoğudan geldik ve kaybolduk.
Écoute, je veux que tu l'envoies, et que dès lundi, tous les recruteurs du sud-est l'aient reçu, d'accord?
Ne diyeceğim? Pazartesiye kadar bu video Southeast'taki her bir profesyonel yetenek avcısının masasında olsun istiyorum?
Je me suis retrouvé au milieu d'une fusillade entre gangs rivaux à Southeast.
Başkentteki rakip çetelerin arasındaki uyuşturucu savaşında çapraz ateşte kaldım.
Et je compte sur lui pour apporter un certain professionnalisme. qui manque à notre division primitive de Southeast London.
Bana öyle geliyor ki kendisi, ilkel kalmış güneydoğu birimimize biraz profesyonellik öğretebilir.
Bienvenue dans le Southeast libéral.
Liberal güneydoğuya hoş geldin.
Tous les flics de Southeast vont y être.
Güneydoğudaki tüm polisler orada olacak.
J'ai un demi-million de dollars sur mon nouveau compte à la Banque de Louisiane du Sud-est.
Yıkım ve molozdan gelen, yarım milyon dolar Southeast Louisiana Bankası ve Yatırım Danışmanlığı'ndaki yepyeni hesabımda yatıyor.
Rodriguo vient d'intégrer le poste de Southeast,
Rodrigo güneydoğuda bir çevre koruma işine girdi. Eddie de Berkeley de okuyor.
- T'aimes pas serrer les violeurs? Mes anciens services, à Newton et Southeast, 50 % des affaires de viols, elles se battaient pour l'argent. - Arrête.
Tecavüzcüleri yakalamayı sevmiyor musun?
{ \ pos ( 192,230 ) } Southeast, les Narcotiques, { \ pos ( 192,230 ) } Gangs.
Güney doğu, narkotik, çeteler.
A toutes les unités aux alentours de Penn et Southeast, un braquage est en cours à la Colonial Liberty Bank.
Çevredeki tüm birimlere. Penn ve Southeast'in köşesinde Colonial Liberty Bankası'nda soygun alarmı.
Un double homicide à southeast hawthorne.
Hawthorne'nun kuzey doğusunda iki kişi öldürülmüş.
433 Hope Street Southeast.
Güneydoğu 433 Hope Caddesi. Endüstri Bölgesi.
- Et pour Southeast Ridge aussi. - Oui.
- Güneydoğu sırtı içinde lazım.
- Okay. The Southeast Ridge.
GÜEYDOĞRU SIRTI
Il attend a Southeast Ridge, sur le Balcony.
Güneydoğu Sırtı'ndaki Balkon'da bekliyor.
Shaw travaille chez TM automobile, rue Southeast Carison.
Shaw güneydoğudaki Carlson Sokak'taki TM oto tamircide çalışıyor.
Donc on doit prendre le bus vers southeast, c'est ça?
Güneydoğu otobüsüne binmeliyiz, değil mi?
Les Cherokees du sud-est du Texas C'est notre équipe
Southeast Texas Cherokees We the team
Permis enregistré en Oregon, domicilié dans le Sud-Est.
Ehliyeti Oregon'a kayıtlı, adresi Southeast'te.
La police du métro a fait une saisie de drogue dans le Sud-Est de Washington, et a récupéré un peu plus de 4,6 millions de dollars en cash.
Metro polisi, Southeast'de operasyonu yapmış. 4.6 milyon dolar nakit elde etmiş.
Les narcos ont fait une descente au sud-est de Washington.
Metro Polisi Southeast'de uyuşturucu baskını yapmış.
Deux officiers à terre, Southeast 3e et Main.
İki subay aşağı, Güneydoğu 3. ve Ana.
Trubel, es-tu près de Southeast 3rd and Main?
Trubel, Güneydoğu 3. ve Ana'e yakın mısın?
À l'angle sud-est.
- Bu sözümü unutma. - Southeast köşesi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]