Translate.vc / Francês → Turco / Spring
Spring tradutor Turco
623 parallel translation
- Les gars de Spring Street vont bien?
- Spring Sokağı çetesi nasıl?
Il est parti à Small Springs.
- Fırıncımız iyi ama Small Spring'e gitti.
Henry Wilson, le gardien les a suivis en courant, les sommant de s'arrêter.
"411 Spring Sokağında oturan bekçi Henry Wilson... " durmalarını söyleyip havaya uyarı ateşi açarak...
Ils sont allés à Hot Springs.
Hepsi son anda Hot Spring'e gitmeye karar vermiş.
- Au cimetière de Spring Rock.
- Spring Rock Mezarlığı'nda, toprak altında.
" Comes a rose and suddenly it s spring
# Yarını kimse bilemez # Bir başka günün getireceği şey
On arrivera à Spring Rock au coucher du soleil.
Sorun değil. Günbatımında Spring Rock'a varmış oluruz.
A l'hôtel Fenton à Spring City.
Spring City'de Fenton Oteli.
Les nuits sont fraîches à Spring City, achète toi de bons vêtements chauds.
Evet, Spring City'de geceler soğuktur. Kendine güzel sıcak giysiler almanı istiyorum.
- Depuis combien de temps vit-il ici?
- Ne zamandır Holly Spring'te yaşıyor?
Le propriétaire de la voiture s'appellerait Martin Lubin, il habiterait Spring Mountain Road.
Araç sahibinin adı : Martin Luber. Adresi Spring Mountain Bulvarı'nda gözüküyor.
Copper Springs.
Şimdi orası Copper Spring, Sheridan Kalesi.
Quand tu diriges une société comme Springe, tu ne peux être faible, comme à la guerre.
Spring gibi güçlü bir organizasyonu yönetiyorsan zayıflık gösteremezsin, bu bir savaş gibi...
TROP DE PRINTEMPS DE RICHARD COLLIER
MILLFIELD KOLEJI CALIŞMA GRUBU SUNAR "TOO MUCH SPRING" Yazan Richard COLLIER
Le 20 août 1980, la bijouterie de M. Victor Willis est cambriolée.
20 Ağustos, 1980. Spring Street'te, Bay Victor Willis'e ait bir kuyumcu dükkanı soyuldu.
Un Spring-Up?
Gazoz?
Late Spring, Passing Fancy et Tokyo Story.
Late Spring, Passing Fancy ve Tokyo Story.
- 158 Spring Street, dernier étage.
- Spring Caddesi, 158'deyim. En üst kat. Dur bir dakika.
- Clignotant rouge. 158 Spring.
- Öten kırmızı ışık. Spring, 158.
Je veux dormir!
Spring Caddesi'nde kalabilirim, ama istemiyorum. Uyuyacak.
Pourquoi ne le faites-vous pas?
Spring Caddesi'nde. Git.
Viens, Lynn.
Ama Joe Palm Spring'de.
D'accord, Dolan, tu es prêt?
Pekâlâ Dolan, hazır mısın? Spring Caddesine gidiyoruz.
- Je suis Mme Dennis Spring, Joan.
Ben Madelyn Hayes, bu da benim...
- Je vous en prie.
- Ben Bayan Dennis Spring, Joan.
Bien, Mme Spring. Je m'occupe de cette affaire.
Bir yalanı yaşamaktansa yalnız yaşamayı yeğlerim.
Six milliards et une.
Tamam, Bayan Spring. İşi alıyorum.
Alors, Mme Spring n'a pas le droit de savoir? Si!
Bir Lesley Gore şarkısı veya Archie çizgi romanı ama bir olay değil.
Si n'importe quelle crétine veut qu'on découvre si Bobby aime Judy plus qu'elle, qui suis-je pour refuser?
Sence Bayan Spring'in bilme hakkı yok mu? Tabii.
Tu trouves normal que M. Spring lui ait caché ça?
Aptal bir kadın bizi tutup Bobby'nin Judy'i mi sevdiğini öğrenmek isterse ben nasıl maaş gününü küçümserim?
Ce n'est pas un secret. C'est le passé. Son passé.
Sence Bay Spring'in bunu karısından saklaması normal mi?
- Oui, j'imagine. - Oui. J'ai porté le flambeau des années.
İnan bana, ablan Bayan Dennis Spring olunca kırılan kalp sayısı birden fazlaydı.
Ils souriaient ensemble, ce matin, pour la première fois. Comment leur dire que Joan Spring est morte?
Bu sabah gülümsüyorlardı, birlikte aynı odada, ilk kez.
- Qui est Joan Spring?
Joan Spring'in öldüğünü nasıl söylerim?
Elle s'est jetée d'une falaise comme la 1re femme de Michael Spring.
- Çok yazık, ne olmuş? Arabayı uçuruma sürmüş, Michael Spring'in ilk karısı gibi.
- Michael Spring est mort?
- İki karısı da uçuruma mı sürmüş?
- Non. Joan Spring est morte.
- Bu bölümü kimse izlemiyor mu?
- La seconde femme de Michael.
- Hayır. Joan Spring öldü.
Pauvre Michael Spring!
- Henüz değil.
- Pauvres Joan et Christina.
Zavallı Michael Spring.
Ce n'est pas ta faute si Joan a fait exprès de se tromper de route. - Pourquoi suis-je si mal?
Joan Spring'in dağda bilerek yanlış yöne sapması senin suçun değil.
Tu imagines comment Dennis Spring doit se sentir, après ça?
Cevap istiyordu, aldığı cevabı kabullenemedi. On yılda iki eş kaybeden Dennis'in nasıl hissettiğini bir düşünsene.
J'avais laissé Dennis Jones à Indio, j'étais devenu Dennis Spring.
- Yeniden başladım. Dennis Jones'u Indio'da bırakıp Dennis Spring olarak büyük şehre geldim.
Dennis Jones a changé son nom en Dennis Spring. - C'est bien ça?
Dennis Spring, Dennis Jones olan adını değiştirmiş.
Comment sa femme pouvait-elle le faire chanter quand sa nouvelle identité, Dennis Spring, était un secret?
Karısı ona geçmiş sırları ile nasıl şantaj yapabilir? Dennis Spring olarak yeni kimliği sırdı.
En tout cas, on ignorait que Dennis Spring s'appelait Jones mais Harold le savait.
Haklı olabilirsin ama Dennis Spring'in Jones olduğunu bilmiyorduk, ama Harold biliyordu.
Dans Spring Street.
Spring Street.
Je pourrais passer la nuit à Spring Street.
- Neden?
On se dirige vers la rue Spring.
18 dakikaya orada olacağız.
Et croyez-moi, il y a eu bien des cœurs brisés quand votre sœur est devenue Mme Spring.
Dennis'i herkes tanırdı.
- Une cliente.
- Joan Spring kim?