Steele tradutor Turco

Le Dr Steele a fermé son cabinet. Définitivement.

Dr. Steele bürosunu kapattı, biliyorsunuz.

Judy, voici le Dr Steele.

Bu Dr. Steele.

Le Dr Steele va vous parler.

- Dr. Steele sizinle konuşacak.

Oui, le Dr Steele a terminé en chirurgie 7.

Dr. Steele? Evet Dr. Steele tam gün 7. ameliyathanede. - Günaydın.

Ne reste pas là à ne rien dire!

Hepsinin canı cehenneme, Steele. Hiçbir şey söylemeden orada dikilip durma.

Qu'est-ce qu'il y a, Steele?

Sorun nedir, Steele?

Colonel Mantle, docteur Steele!

- Colonel Mantle, Dr. Steele. - Memnun oldum.

- Comment allez-vous?

Hoş geldiniz. Dr. Steele. Merhaba, Judith.

Quand vous êtes venu voir Judith après l'opération... vous aviez une expression... que j'ai mise sur le compte de la tension de l'opération.

Dr. Steele, ameliyattan hemen sonra Judith'in odasına geldiğinizde yüzünüzde bir bakış vardı. Bunu o zamanın gerginliğine, ameliyatın stresine yormuştum.

Puis-je parler au Dr Steele?

Dr. Steele ile konuşabilir miyim lütfen?

"Ce diplôme certifie que... " Frederick Steele est un membre... " de quelque chose.

"İşbu belgenin ibraz edileceği tüm kişi / kuruluşlara bilmem ne üyesi olan Frederick Steele selamlar falan filan.."

Tu reconnais l'éminent Dr Steele?

- Ünlü Dr. Steele'i hatırlarsınız. - Evet, elbette.

Comment allez-vous?

- Dr. Steele? Nasılsınız?

Tu appelais Steele? Peu importe.

Steele'i mi arıyordun?

Vous l'avez dit, Mme Steele.

Şüphesiz, Bayan Steele.

Docteur Frederick Steele, Brattleboro, Vermont,

" Doktor Frederick Steele, Brattleboro, Vermont.

Je voulais juste que le général Steele voie vos figures!

Duyduğunuzda, Gen. Steele'in yüzünüzü görmesini istedim.

- Steele?

Süngü Steele mi?

Dix Steele!

Dix Steele!

- Bonsoir, M. Steele.

- İyi akşamlar Bay Steele.

Rendez-moi ce livre que je vous ai laissé.

Tatlım, Bay Steele'in alması için bıraktığım kitabı verebilir misin?

Laissez-moi le livre, M. Steele.

Siz çıkana kadar kitap bende kalabilir mi Bay Steele?

Dixon Steele!

Dixon Steele!

M. Steele.

Bay Steele.

M. Steele, je ne suis venue ici que pour vous raconter le livre.

Bay Steele buraya geldim çünkü benden Alathea Bruce'un konusunu anlatmamı istediniz.

Vous m'intriguez!

Beni şaşırtıyorsunuz Bay Steele.

- Tu le connais depuis quand?

- Bay Steele'i ne zamandır tanıyorsun? - Orduda komutanımdı.

Quand j'ai emménagé, il y a quelques jours... la gérante m'a parlé de lui.

Evet. Site yöneticisi birkaç gün önce oraya taşındığımda Bay Steele'i bana işaret etmişti. Ünlü bir kiracısı olduğu için gurur duyuyor.

Elle est fière d'avoir un client célébré. - Vous l'avez vu hier?

- Dün gece Bay Steele'i gördünüz mü?

L'avez-vous revu, après que lui et la fille sont rentrés?

Kız ile dairesine girdikten sonra Bay Steele'i bir daha gördünüz mü?

- On voit sa porte de votre chambre?

Yatak odanızdan Bay Steele'in kapısını görebiliyor musunuz?

Sans le connaître, vous avez fait très attention à lui.

Bay Steele ile tanışmadığınızı göz önüne alacak olursak ona oldukça dikkat çevirmişsiniz.

Les jolies femmes admirent souvent votre visage?

Genç ve güzel kadınlar yüzünüze hep böyle hayran kalırlar mı Bay Steele?

Tu as trouvé que Steele était troublé?

Steel'in tedirginlik hissettiğini söyleyebilir misin?

Notes sur Dixon Steele, suite :

Dixon Steele hakkındaki notların devamı :

Accuse Steele de l'avoir rossée.

Steele'i kendisini dövmekle suçladı.

N'utilisez pas l'aspirateur.

Süpürgeyi kullanmasan. Bay Steele az önce yatmaya gitti de.

M. Steele dort. - Il faut bien que je nettoie.

- Tamam ama, arada bir süpürge de tutmalıyım.

Quand vous êtes venue ici et avez vu Steele...

Atkinson cinayetinin işlendiği gece buraya gelip Dixon Steele baktınız...

Depuis, M. Steele et vous, vous êtes inséparables.

Ama her nedense o zamandan beri siz ve Bay Steele birbirinizden ayrılmaz oldunuz.

Voyez la fiche de M. Steele :

Bay Steele'in sabıka kayıtlarına bir bakın.

Qu'est-ce que M. Steele lui a fait?

Ne oldu? Bay Steele ona ne yaptı anlat?

Dixon Steele, Henry Kesler.

Dixon Steele, Henry Kesler.

Bonjour, M. Steele, vous allez voir Miss Gray?

Günaydın Bay Steele. Bayan Gray'i görmeye mi çıkıyorsunuz?

Si vous voulez Dix, il va vous falloir prendre le tout, bon ou mauvais.

İşte Dix Steele bu. Ve onu istiyorsan iyisiyle kötüsüyle bunu kabullenmelisin.

Annulez le dîner Steele.

Bay Steele'in yemeğini iptal et

M. Dixon Steele?

Bay Dixon Steele mi?

Vous êtes si bons tous les deux.

Nazik Dr. Steele.

- Ça va, Mme Steele.

- İyi, Bayan, Steele.

Général Steele...

General Steele?

- Vous l'aimez?

- Bay Steele aşık mısınız?