English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Stew

Stew tradutor Turco

111 parallel translation
- Et voici Stew et Bay.
- Bunlar da Stew ile Bay.
Le "stew" américain, ça nourrit.
Amerikan yahnisi en iyisi. Çok besleyici.
Merci pour cette charmante soirée.
İyi geceler Stew. Bu güzel parti için teşekkürler.
Avec un si bon ragoût!
Ev artık Homestar Stew.
- Il bluffe. - Trois trèfles en vue.
bütün paranı istiyor, Stew.
Lisa Hill, 27 ans... directrice adjointe d'une librairie de Soho.
Lisa Hill, 27 Book Stew adlı Soho'da bir 2. el kitapçıda yönetici asistanı.
La quantité deviendrait qualité, si vous voulez ;
= STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... şuna ikna olmuştu ; eğer kendilerini değiştirip...
et il y aurait une sorte de transformation spontanée de la société sans que l'activisme politique soit requis.
= STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... sağlıklı birey olmayı başarırlarsa, = STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... ve yalnızca insanların kendini değiştirmesini hedefleyen...
Nous nous sommes réincarnés de l'intérieur. La politique a été oubliée et, et, et a été littéralement remplacée par ce style de vie et, et le désir d'aller de plus en plus loin dans le moi. Stew Albert
Ölmeye hazırdım ve bir anlamda kurban kompleksine sahiptim.
Stew Albert - Membre fondateur du parti Yippie : Ce que le capitalisme a réussi à faire est brillant.
Ama şimdi focus grubu farklı bir şekilde kullanılıyordu ;
Vous pouvez être tout ce que vous voulez être, notre philosophie est en accord avec cela.
Kapitalizmin en zekice başarısı, = STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... benim gibi insanların bile ilgi duyabileceği...
En créant des produits qui sont censés vous aider à être, ils vous transforment en un moi infini.
= STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... ürünler yaratmaktı. = STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi Jerry Rubin gibi insanların satın almak isteyebileceği ürünler var.
C'est toi, le type qu'a cambriolé Stew Leonard. Tu lui as piqué ses côtelettes de porc.
Sen Stew Leonard'ın yerine girip domuz filetoları çalan adamsın.
J'ai surtout traité avec son mari, Stew.
Ben genellikle kocası, Stew ile görüştüm.
Stew, ces gens veulent parler du factotum.
Stew, seninle şu işçi hakkında konuşmak istiyorlar.
Krusty, vous connaissez Diane Stew, et Jeremy de la chaine?
Krusty kanaldan Diane Stew ve Jeremy ile tanış.
Stew a vendu ses machines et s'est barre en Floride.
Stew temizleyicilerini ona satıp, Viagra sıçası kıçını Miami'ye attı bile.
Il est amoureux de sa bagnole, ce type.
Stew denilen herif kafayı o arabayla bozmuş.
- Salut, Stew.
- Selam Stew.
- Oh, Stew. Mon grand garçon.
- Stu, koca oğlum.
Ron, Stew, j'ai besoin de votre aide. Il faut que vous disiez à vos parents de partir dans une maison de retraite, parce que Mr.
Ron, Stu, annenlere bir bakımevine gideceklerini söylemenizi istiyorum.
Stew, tu ne veux pas que maman et papa partent en maison de retraite, hein?
Stu, Annem ve Babamın bakımevine gitmesini istemezsin, değil mi?
Stew, peux-tu m'aider à faire la vaisselle?
Stu, bulaşıklara yardım et.
Donc, bienvenue Chez Stew.
Stu'nun evine hoşgeldin.
Hé, Stew. Tu as un plan pour ce soir?
- "Hey, Stu, bu akşam için büyük planların mı var?"
Tu lis le magazine Parade? Hé, Stew!
Sen gazetenin pazar ekini mi okuyorsun?
Stew, Juan, du rayon autoradio m'a dit ce que tu avais fait avec Fran.
Oto Teyp Tesisatçısı Juan'dan senin dün akşam Fran'a neler yaptığını duydum.
Stew, tu pourrais avoir pas mal d'ennuis pour ça.
Stu, başın oldukça belaya girebilirdi.
Je viens de penser que si tu réussis à empêcher notre expérience post mortem, ça va faire de moi un Stew complètement différent.
Vay, şimdi dank etti eğer ölümden dönme deneyimimizi engellemekte başarılı olursan, - beni tamamen farklı bir Stu haline getirecek.
- A bientôt, Stew.
- Elveda, Stu.
Stew Bailey.
Stew Bailey. yola koyulmakla ilgisi yok.
Stew, si tu es interessé, ils font un spectaculaire Spectaculus au magasin de comic book.
Hey, Stew, yani eğer ilgilenirsen, atomik çizgi roman köşesinin altında bir spectaculus bölümleri var var.
Alors, Stew, tu fais quoi de tes journées?
Peki, Stew, bütün gün ne yapıyorsun?
Stuart, qu'est-ce qui se passe?
Stew, neler oluyor? Stew, ne oluyor?
Stew Ellis.
Stew Ellis.
Warren Granger écrivait cette BD, mais c'était illustré par Stew Ellis.
Bu çizgi romanı Warren Granger yazdı, ama çizeri Stew Ellis'ti.
Est-ce qu'il vous devait de l'argent, Stew?
Sana borcu var mıydı Stew?
Et bien tu sais Stew, tu es maintenant notre principal suspect dans le meurtre de Warren.
Tamam, ama biliyorsun ki şu anda baş şüpheli sensin Stew.
Ecoute, Stew, tu sais quoi?
Tamam Stew, bak ne dicem.
Stew était l'artiste.
Çizer Stew'müş.
not risolvevo this thing. I wanted to kill, spararmi head from what I had stew.
Çünkü, kendimi öldürmek istedim, kafamı havaya uçurma istedim bu işten çok sıkıldım.
Je peux jouer au basket avec Stew et son père?
Stew ve babasıyla oynayabilir miyim?
Oui. Le père de Stew est super, c'est un champion du lancer-coulé.
Evet ama Stew'un babası müthiş.
Il fouine dans le coin.
Stew-Pot uyarısı.
Steward Potter, notre superviseur.
- Stew-Pot kim? Stewart Potter.
Non, Stew... Allez rejoindre les autres.
İçeri gir.
Rends ça à Stew.
Tina, bunu Stewart'a geri ver.
Que diriez-vous un peu de cette "Stew"?
Şu güveçten biraz versen nasıl olur?
- Stew.
- Selam Stew.
Robert Pardun - Militant étudiant dans les années 1960 : Il s'agit de fabriquer une nouvelle personne.
= STEW ALBERT = Yippie Partisi Kurucu Üyesi... bir hareket başlarsa, bir gün gelecek ve bütün bu süregiden pozitif değişim sayesinde toplum kendiliğinden dönüşecekti, yani niceliğin niteliğe dönüşümü diyebiliriz.
Stew, j'ai besoin d'aide!
Vanessa... Stu, heryerde bulaşık var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]