Translate.vc / Francês → Turco / Séignéur
Séignéur tradutor Turco
24,345 parallel translation
" Une seule chose m'importe, Seigneur.
Umurumda olan tek şey Tanrım,..
Je suis le Seigneur Tout-Puissant :
Her şeye kadir Tanrı'yım ben.
Pardonne-moi, Seigneur, j'ai été impardonnable.
Bağışla beni, Tanrım, bağışlanmaz şeyler yaptım.
Tu es le Seigneur Tout-Puissant.
Her şeye kadir olan Tanrı sensin.
Pardonne-moi, Seigneur. Éclaire-moi.
Bağışla beni, Tanrım, aydınlat beni.
Je sais, dicte-moi les mots, Seigneur.
Buldum, dikte et bana, Tanrım.
Que le Corps de notre Seigneur Jésus-Christ garde votre âme pour la vie éternelle.
İsa'nın bedeni ebedi hayata geçişte çobanın olsun. Amen.
J'ai rencontré le Seigneur.
- Tanrı'yı buldum.
Quand arrêteras-Tu ma main perfide et vengeresse, Seigneur Jésus?
Hain ve kindar elimi ne zaman durduracaksın, Yüce İsa?
Je T'en prie, ne me laisse pas mourir avec ce tourment, Seigneur.
Yalvarırım ızdırap içinde ölmeme izin verme, Tanrım.
Le Seigneur est avec vous.
Rab seninledir.
Seigneur!
İsa.
Pardonne moi Seigneur, d'avoir trompé, de tromper, et d'avoir l'intention de tromper le Très Saint Père.
Bağışla beni, Tanrım. Kutsal Babamız'ı aldattım,.. ... aldatıyorum ve aldatmaya devam edeceğim.
Pardonne moi, Seigneur, mais je ne peux continuer d'assister à la destruction de l'homme que j'aime plus que je ne m'aime moi-même.
Bağışla beni, Tanrım. Ama kendimden çok sevdiğim adamın mahvına seyirci kalamayacağım.
Pardonne moi, Seigneur, car je ne peux continuer d'assister à la destruction de l'institution que j'aime plus que je ne m'aime moi-même.
Bağışla beni, Tanrım. Ama kendimden çok sevdiğim kurumun Kutsal Roma Kilisesi'nin yıkımına seyirci kalamayacağım.
Rappellez lui Seigneur, nos longues conversations jusque tard dans la nuit, dans ce grand dortoir, sous les couvertures, où l'on parlait en chuchotant de notre seul, et inépuisable sujet de conversation :
Hatırlat ona, Yüce Tanrım, o büyük, tek odalı yatakhanede,.. ... battaniyelerin altında geçen sonu gelmez gece sohbetlerimizi. Gizlice fısıldaşmalarımızı tükenmeyen tek konumuz,..
- Seigneur. - C'est de ta faute!
- Aman tanrım.
Gloire à toi, Jésus-Christ, notre Seigneur.
Tanrı'ya şükürler olsun!
C'est ce que notre Seigneur a ordonné, et en me préparant à faire son travail, je vois son visage devant moi.
Rabbimiz böyle buyurdu ve O'nun işini yapmaya hazırlanırken suretini karşımda görüyorum.
Le Seigneur vous entend. Oui.
- Tanrı sizi işitiyor.
Si vous avez reçu la bénédiction du Seigneur agissez en conséquence. Honorez-le de votre vie.
Tanrı'nın lütfuna ulaşmışsan öyle davranıp O'nu hayatınla onurlandır.
Si on nous demande de piétiner le Seigneur, sur le fumie...
Tanrı'nın, Fumi-e'nin üzerine basmak zorunda kalırsak...
J'ai prié qu'ils se rappellent la souffrance du Seigneur et y trouvent courage et réconfort.
Efendimizin çektiği acıyı anımsamaları ve bu acıdan cesaret alıp teselli bulmaları için dua ettim.
Recevez-le, Seigneur.
Al onu Tanrım!
Seigneur!
Tanrım!
- Notre Seigneur a dit ça.
- Efendimiz bunu söylemişti.
Seigneur, épargnez-leur la souffrance et accordez-leur votre protection.
Tanrım onları acıdan koru ve senin ellerinde emniyette olsunlar.
Le Seigneur est mon refuge et mon sauveur.
Tanrı sığınağımdır, yardımcımdır.
Merci, Seigneur, pour la douceur trouvée ici.
Buradaki nazik günler için sana şükürler olsun Tanrım.
Même les gardes ont été touchés par votre main, Seigneur.
Buradaki muhafızlara bile senin elin değmiş Tanrım.
Je veux me confesser pour que le Seigneur me lave.
Tanrı beni tertemiz yapsın diye tekrar günah çıkarmak istiyorum.
Merci, Seigneur, d'avoir entendu ma prière.
Duamı duyduğun için teşekkür ederim Tanrım.
Pour eux, Seigneur, ne laissez pas ça entre nos mains!
Onların iyiliği için Tanrım bunu bize bırakma!
Notre Seigneur.
Tanrımıza!
Combien ont eu la vie sauve quand vous avez piétiné le visage de notre Seigneur?
Tanrımızın üzerine bastığında kaç kişinin hayatını kurtardın?
Seul notre Seigneur peut juger de ce qui est en votre cœur.
Yalnızca Tanrımız kalbin hakkında hüküm verebilir.
Vous avez dit "notre Seigneur".
Tanrımız dedin.
J'ai trahi notre Seigneur.
Tanrımıza hainlik yaptım.
Seigneur, j'ai lutté contre ton silence.
Sükûtuna karşı savaştım Tanrım.
Dans quel but, mon Seigneur?
- Hangi amaçla lordum?
Votre conquête est assurée, mon Seigneur.
Zaferiniz kesindi lordum.
- Seigneur!
- Aman Tanrım!
Seigneur, BB.
Tanrı aşkına BB.
Merci, Seigneur, pour ce repas.
Tanrım, verdiğin nimet için şükürler olsun.
Que le Seigneur nous garde unis et en bonne santé.
Tanrı bizi hiç ayırmasın, sağlığımızdan etmesin.
Remerciez le Seigneur.
Tanrı'ya teşekkür et, Lucas.
Je vous salue Marie, pleine de grâce, le Seigneur est avec vous.
Selam sana, Tanrı'nın en sevgili kulu Meryem, Rab seninledir.
En Toi, Seigneur, j'ai mon refuge.
Tanrım, sana sığınıyorum.
Arrêtez d'empêcher cette servante de Dieu de bénir et de prier le Seigneur.
Bu temiz kulu, Tanrı'nın lütfu ve övgüsünden mahrum etme.
Mon Seigneur.
Tanrım!
Seigneur Jésus.
Yüce İsa!