Translate.vc / Francês → Turco / Tamam
Tamam tradutor Turco
422,755 parallel translation
Bien sûr.
Tamam.
Je ne suis pas loin. Il y a déjà la police.
Tamam, çok uzak değilim.
Vous êtes aveugle et vous ne voulez pas que vos ennemis le sache. Je comprends. Mais pourquoi le cacher à Bill?
Kör olduğunu düşmanlarının bilmesini istemiyorsun tamam da Bill'den niye saklıyorsun ki?
Je la fais, ma dissert', je la fais!
Yapıyorum ya tamam yapıyorum. Deneme yazımı yazıyorum.
J'étais juste un peu endormie, d'accord?
Azıcık uyku bastırdı, tamam mı?
- D'accord.
- Tamam.
D'accord...
Tamam.
Oui, après l'avoir réveillé, Vendredi m'a demandé de l'aide.
Evet, tamam. Uyandıktan sonra Friday yardım istedi.
Bien!
Tamam.
Gardez-le à œil!
Dikkatli ol tamam mı?
Alors promets-moi une chose, d'accord?
Pekâlâ. Bana bir şeyin sözünü ver, tamam mı?
C'est à cause de la gravité.
Tamamıyla çekim gücüyle alakalı.
J'ai bien peur que ce soit un peu vague sur le truc de la régénération.
Korkarım, rejenerasyonun tamamında biraz puslu oluyorum.
Bien, tous au travail.
Tamam millet, işinize dönün.
Ça va, ils ne sont qu'effrayés.
Tamam, sadece korkuyorlar.
Bien, allez! Grimpe, on descend!
Tamam, hadi, o zaman içeri gir.
Je prends l'arrière, OK?
Arkayı alacağım, tamam mı?
Bien, à l'ascenseur... Étage 502.
Tamam, asansörlere... zemin 502'ye.
Voici l'affaire.
Tamam, anlaşma şöyle.
Fait-la briller!
- Tamam! - Parlat!
Mais tu n'aimeras pas ça.
Tamam ama bundan hoşlanmayacaksın.
Très bien alors. Au revoir.
Tamam o zaman, görüşürüz.
Bien.
Tamam.
D'accord.
Evet, tamam.
Ça doit être les cinquante, ou sinon je peux rien faire.
50 binin tamamı olmak zorunda yoksa yapabileceğim hiçbir şey yok.
Ok, je vais rajoutr un extra pour l'attente.
Tamam, tamam. Beklemen için bir bin dolar daha ilave edeceğim.
Lundi.
Tamam.
Si j'ai pas l'argent Lundi, tu peux garder la caution, d'accord?
Bak, pazartesi paramı alamazsam depozito sende kalabilir, tamam mı?
- Je voudrais signaler un incendie.
- Tamam, biz birkaç dakikaya... -... orada olacağız.
Fous-les dans les toilettes, d'accord?
Hepsini klozete boşaltıp sifonu çek, tamam mı?
Allez, Lena, on y va.
Tamam Lena, gidiyoruz.
C'est bon.
Tamam, güzel.
Non, c'est pas bon.
Tamam mı? - Hayır, tamam değil.
- Très bien.
- Tamam.
Voyons voir.
Tamam, bakalım bir.
Bien souvent, ils, les gens les déposent là-bas.
- Tamam. - Çoğu zaman oraya bırakıyorlar.
Cool.
Tamam, süper.
Quels codes changeons-nous aujourd'hui?
Tamam. Bugün hangi kodları değiştirelim?
Alors, ils ont fait une grosse rénovation ici, et ils ont déplacé le coffre.
Tamam. Burada büyük bir restorasyon yapılmış ve kasayı taşımışlar. Bu kadar.
Craig, ils font de l'argent d'accord?
Craig, adamlar para basıyor, tamam mı?
Je n'ai pas trois semaines, ok?
Benim üç haftam yok, tamam mı?
On y va dimanche?
Bakın, pazar günü giriyoruz, tamam mı?
Tu voulais New Canticle, et pas nous, mais on a accepté, pas vrai?
Yeni kantiği sen istedin. Biz istemedik ama tamam dedik, değil mi?
Quand ce genre de chose arrive, tu dois me soutenir, d'accord?
Böyle bir şey olduğunda arkamda durmalısın, tamam mı?
On doit être ensemble face à eux, d'accord?
Bu adamların önünde birlikte olmalıyız, tamam mı?
C'est mieux la nuit, d'accord?
Gece daha iyiyiz, tamam mı?
On va être en retard.
Tamam, hemen değiştir.
Super.
Tamam, güzel.
Merci.
Tamam, harika.
Tu l'as?
- Tamam mıdır?
Bien sûr.
Olur, tamam.