Translate.vc / Francês → Turco / Tasha
Tasha tradutor Turco
722 parallel translation
- Où est Tasha?
- Tasha nerede?
- Dites-lui qu'on veut la voir.
- Tasha'yı görmek istiyoruz.
Pourquoi Tasha?
Neden Tasha?
Si on lui demande de nous la rendre, on aura une chance de la récupérer.
Şu anda yapacağınız en doğru şey, Tasha'yı geri almayı istemek olacaktır.
Mais mon problème, c'est que si vous aimez Tasha, pourquoi la mettre dans une situation dangereuse?
Ama yine de, bu beni şaşırtıyor. Tasha için bunları hissediyorsanız, neden ona ölümüne bir dövüşte meydan okuyorsun?
Je vais faire de mon mieux. Si vous voulez m'excuser, je suis sûr que vous avez des choses à vous dire.
Şu anda Tasha'nızı yok edebilecek, sadece sizlersiniz!
Sur écran.
Tasha, bir şey yok.
Tasha, ce n'est rien.
- İsim yoktu, neden yoktu.
Le capitaine a parlé de Sherlock Holmes.
Tasha, sorun ne? - Çok korkmuş görünüyorsun!
Tasha, qu'avez-vous donc?
Bize neden saldırdınız?
- Lieutenant, non!
- Tasha, hayır!
- Tasha, vous irez avec Troi.
- Tasha, sen ve Danışman. Ve de, Geordi...
Vous, Tasha, Geordi, retournez à bord.
Sen, Tasha, Geordi, gemiye ışınlanın.
Comment peuvent-ils connaître mes peurs alors que je l'ignore?
Tasha, senden konuklarımızın personel kayıtlarını istiyorum.
Je n'aurai pas le temps de venir vous chercher!
Tasha...
A présent, le devoir m'appelle. Exact?
Tasha, komutayı devral, ben sanal güverteye gidiyorum.
Tasha...
Hazırız Yüzbaşı Worf.
Il a tué Tasha et il aurait pu nous tuer, mais il ne l'a pas fait.
Tasha'yı öldürdü, bizi de öldürebilirdi, ama yapmadı.
Avez-vous pu sauver Tasha?
Tasha'ya yardım edebildiniz mi?
Mes pensées ne sont pas pour Tasha. Mais pour moi-même.
Düşüncelerim Tasha ile ilgili değil... kendimle ilgiliydi.
Et quand il faisait une nouvelle expérience, il voulait que je reste dans ce qu'il appelait une chambre de protection.
Tasha'yı öldürdü, bizi de öldürebilirdi, ama yapmadı. Deanna ve Ben'in hayatta kalmalarının bir nedeni var.
Tasha, allez en salle de téléportation 3.
Tasha, üç numaralı ışınlayıcı odasına git.
Vous rappelez-vous ce que nous avons ressenti à la mort de Tasha?
Tasha öldüğü zaman neler hissettiğimizi hatırlıyor musun?
Je ne crois pas que Tasha vous en voudrait.
Bu şartlar altında, Tasha'nın bunu sorun edeceğini sanmıyorum.
Nous avons dû remettre notre mission d'études archéologiques pour répondre à un appel de l'Arcos, navire-cargo de la Fédération actuellement en orbite autour de Turkana IV, la planète natale de notre regrettée camarade, Tasha Yar.
Acros adındaki Federasyon nakliye gemisinden, gelen acil yardım çağrısına cevap verebilmek için Camus II'de yapmayı planladığımız arkeolojik araştırmaya geçici bir süre ara verip rotamızı eski bir yoldaşımız olan Tasha Yar'ın doğduğu yere, Turkana IV'e çevirdik.
Tasha était ma soeur.
Tasha benim kız kardeşimdi.
Il aura pu consulter une base de données sur Starfleet et y trouver le nom de Tasha.
Hayne ellerinde bulunan yıldız filosuna ait veritabanında yaptıkları aramada, Tasha'nın ismini bulmuş olmalı.
Tasha et moi avons beaucoup parlé.
Tasha ve ben zamanımızın çoğunu birlikte geçirirdik.
Couardise est un terme qui n'a jamais servi à la qualifier.
"Korkaklık" Tasha'ya yakışmayan bir tanımlama.
Vous pensez que je ne suis pas la soeur de Tasha?
Benim Tasha'nın kız kardeşi olduğuma inanmıyorsunuz.
- Et Tasha vous a laissée là?
- Tasha bütün bunlar olduğu sırada mı seni terk etti?
Elle voulait que je parte avec elle, mais j'avais rejoint la Coalition, qui est devenue ma famille.
Tasha benim onunla gidip, gitmeyeceğimi sordu, fakat ben çoktan Koalisyon güçlerine katılmıştım. Onlar benim ailemdi.
- Vous avez les relevés de son ADN?
- Tasha'nın dosyasında DNA'sı da var mı?
Elle est aussi dans nos mémoires.
Tasha anılarımızda yaşamaya devam ediyor.
Ishara est la soeur de Tasha.
Ishara Tasha'nın kız kardeşi.
Tasha a trouvé la mort sous mon commandement.
Tasha'yı benim komutam altındaki dış görev ekibindeyken kaybetmiştik.
De notre première rencontre. Elle traversait un champ de mines pour y secourir un blessé.
Tasha Yar'ı ilk gördüğümde, o yaralı bir kolonisti kurtarmak için bir Karnelyan mayın tarlasında cesurca ilerliyordu.
Je regrette que vous ne l'ayez pas connue comme moi.
Üzgününüm Tasha'nın nasıl biri olduğunu asla bilemeyeceksin.
Data, Tasha occupait quel poste?
Data, Tashanın görev yeri neresiydi?
Avait-elle beaucoup d'amis ici?
Tasha'nın burada çok arkadaşı var mıydı?
Tasha s'est occupée de moi jusqu'à ce que je sois en âge de rejoindre la Coalition.
Böylece Tasha ben yeterince büyüyene kadar benimle ilgilendi.Ardından Koalisyona katıldım.
- Et Tasha?
- Tasha bunu yapmadı.
Nous espérions tous, et moi le premier, retrouver en elle un peu de notre Tasha.
Her birimiz, ben de dahil olmak üzere o kadında biraz da olsa Tasha'yı görmek istedik.
- Avez-vous commandé, Tasha?
- Sipariş verdin mi Tasha?
Oui. La cabine est correcte.
Biriniz cezaya yollanacak olursa, sevgili Tasha kutuyu size bırakmak zorunda kalacak.
Malheureusement, il n'y a qu'une seule boîte. Si l'un de vous est pénalisé, la chère Tasha devra céder sa place.
Ona satmıyor muyuz?
Les seuls à pouvoir annihiler Tasha, c'est vous.
Çok çirkin!
Négocions.
Neden Tasha?
Envoyez une sonde.
Şu anda yapacağınız en doğru şey, Tasha'yı geri almayı istemek olacaktır.
Jusqu'où cette relation peut-elle aller?
- Yar'dan Atılgan'a. - Devam et Tasha.
Tasha, je veux les dossiers personnels de nos trois invités.
- Gurur duydum.