Translate.vc / Francês → Turco / Taïga
Taïga tradutor Turco
51 parallel translation
Nous érigeons des géants de fer dans la Taïga désolée.
Bizler, yani ıssız tayganın, dev sanayi tesisleri.
Si habitiez taïga, vous vite perdus!
Ormanda yaşamak, yakında ölmek.
Il était d'une extrême perspicacité développée par sa vie dans la taïga.
Ormanda geçen uzun hayatı boyunca elde ettiği çok ilginç önsezileri var.
Feu fâché : taïga brûle!
Ateş kızgın, orman çok günler yanmak.
Où trouver bouteille taïga?
Ormanda şişeyi nereden bulmak?
Depuis trois mois dans la taïga... L'été y arrive vite.
Ormanda ilkbahar çabucak yaza döner.
Assez place dans taïga...
Ormanda yeterince yer yok mu, kaplan?
Dans taïga, beaucoup monde différent.
Ormandaki her tür adam.
Comment vivre dans taïga?
Şimdi ben ormanda nasıl yaşamak?
Kanga me chasse de la taïga.
Kanga ormanda yaşamamı istememek.
Ce que Dersou appelait "amba" devait être le spectre de la peur de la taïga.
Muhtemelen Dersu'nun kaplan dediği şey orman korkusunun bir hayaliydi...
Il te parle souvent de la taïga?
Seninle sık sık orman hakkında konuşuyor mu?
Beaucoup années marcher ensemble taïga.
Bu adam ormanda, her zaman benim yanımdaydı çok çok uzun yıllar boyunca.
Ma mère elle s'est noyée, p pa, il perce une route dan la taïga.
Annem öldü, babamsa ormandan bir yol açmak için kesimde.
Lui l'était le meilleur chasseur de toute la taïga.
Babam tüm Taiga'daki en iyi avcıydı.
Ça fait neufjours, Rodion, qu'on vous court après dans la taïga.
Dokuz gündür, Rodion, senin peşinden ormanı geçmekteydik.
Par les temps qui courent - sait-on sur qui on va tomber dans la taïga.
Yaşadığımız zaman, tüm pisliklerin ortalıkta dolaştığı zamandır.
La voilà, ma taïga...
İşte, benim ormanım. Taiga'm.
Taïga sibérienne
Sibirya Taygası.
Les buissons rabougris marquent la limite forestière et le début de la forêt boréale, la taïga.
Bu bodur çalılar, kutup ormanlarının sınırını yani tayganın başlangıcını da işaret eder.
Mais dès que le printemps arrive, la taïga se dévoile.
Ama güneyden gelen baharla beraber tayga ortaya çıkar.
Voici la taïga.
Burası tayga ormanı.
La taïga fait le tour de la Terre et contient le tiers des espèces d'arbres.
Tayga yerküreyi çevreler ve dünya ağaçlarının üçte birini barındırır.
Le soleil est la source d'énergie de ces forêts, et pas pendant un mois comme dans la taïga, mais pendant la moitié de l'année.
Bu ormanlara güneş enerjisi güç verir, hem de taygada olduğu gibi bir ay değil, yılın yarısı boyunca.
Ces épines sont aussi peu comestibles que celles de la taïga.
Bunlar da taygadakiler kadar zor yenir.
En Amérique du Sud, les araucarias, ou pins du Chili, se comparent aux conifères de la taïga.
Güney Amerika'da arokaryalar, maymun çıkmazlar tayga kozalaklısı gibidir.
Ils marquent la ligne d'arbres de notre planète délimitant le début de la taïga.
Burası dünyamızın ağaçlık alanlarının başlangıcındaki Tayga Ormanları.
Comme le printemps s'approche doucement du sud la taïga est dévoilée.
Bahar kendini hissettirmeye başlayınca Tayga'nın beyaz örtüsü yok olur.
Vous avez intérêt à vite m'amener ce Blinda, mort ou vif! Sans quoi vous irez visiter la Taïga,
Ya bana şu Blianda'yı hemen ölü ya da diri getirirsin ya da kendini Tayga'da bulursun.
Je me suis déjà perdu dans la taïga, les feuilles m'ont sauvé la vie.
İki yıl önce, taygada kaybolmuştum. Yapraklar hayatımı kurtardı.
La culasse de mon arme grinçait Les flics en tremblaient Notre chère taïga s'en souvient
Ve silahım şarkı söylesin, ve sadece yaşlı Tayga...
Maintenant, à chaque étape, je t'écrirai à propos de tout ce qui remplit nos vies nomades dans la taiga.
Artık her mola yerinde Taiga'daki göçebelik günlerimizde yaşadığımız her şey hakkında sana yazmayı sürdüreceğim.
Parcourir la taiga, chercher les trésors d'autres.
Taiga'da yürümek, başkalarının servetlerini aramak.
Le matin, un brouillard épais enveloppa la taïga.
Ertesi sabah orman kalın bir sisle kaplandı.
Je vais prendre une raclée si Taiga me trouve comme ça.
Eğer beni bu halde görseydi, tavana yapıştırırdı.
On aura rien le temps de faire, Mlle Taiga!
Saat 6 çok erken olur, Kaplan efendim!
- Taiga, je te la confie!
Sana güveniyorum, Fuji-nee.
Appelle-moi "Grande-sœur Taiga"!
Bana Fujimura-oneesama de.
T'es sérieuse, Taiga?
Ne? Fujinee sen ciddi misin?
Oui. Taiga est quelqu'un de bien.
Evet, Taiga iyi niyetli bir kişi.
Pardon. Ferme les yeux cette fois-ci, Taiga.
Üzgünüm, lütfen anlayın, Fuji-nee.
Mais tu devrais faire vite, Taiga.
Ama bunu boşver de, Fujinee, acele etmelisin.
C'est tout toi, Taiga.
Senden de bu beklenir Fuji-nee.
Alors?
Taiga nasılmış?
Qui est Taiga Narumi?
Taiga Narumi yarrağı neredesin?
Montre-toi, Taiga Narumi!
Taiga Narumi neredesin?
Je suis Taiga Narumi.
Ben Taiga Narumi. Hosen'in şefi.
Taiga Mori.
Taiga Mori.
- Taiga.
- Taiga.
Taiga.
Taiga.
Taiga, non.
Taiga, hayır.