Translate.vc / Francês → Turco / Technique
Technique tradutor Turco
4,009 parallel translation
Il a pris au Pakistan sa technique d'enrichissement d'uranium.
Ayrıca Pyongyang Uranyum Zenginleştirme Teknolojisini Pakistan'dan getirmiş.
Tout est basé sur quelque chose appelé "le son numérique", une technique innovante utilisant des lasers.
.. olacaktır. "Dijital Sound" denen, lazerler kullanan tamamen.. .. yenilikçi bir tekniğe dayalı..
C'est la technique des pédophiles?
Çocukları cinsel temas için kandırma yöntemi denmiyor mu ona?
Une technique d'amorçage, c'est tout.
- Klasik yem ve değnek olayı.
Elle est ton aide technique.
Benim teknisyenim.
Aide technique.
Teknisyen.
Oui, votre assistant technique, Toby Nance?
Evet, teknik danışmanın Toby Nance.
Notre conseiller technique.
Bizim teknik danışmanımız.
- Allô? C'est ma technique.
Benim çektiğim numara bu bi kere.
- Le cerveau de Gideon a été disséqué par les psychiatres et, en tant que chirurgien, il applique sa technique.
- Gideon'un zihni psikiyatristler tarafından kesilip incelendi. Kendisi de bir cerrah olarak, yeteneklerini konuşturuyor.
Quelle superbe technique d'interrogatoire, inspecteur
Çok iyi bir sorgu tekniği, Dedektif.
Mais ils préféraient une technique... qui causait beaucoup de dégâts avec des barres de fer.
Bu da ellerindeki demir çubuklarla eşyalara zarar vermekten ibaretti.
Ecoute, est-ce que tu vas m'apprendre la double pompe marque-preuve technique ou pas?
Dinle, bana bulaştırmadan sürme tekniğini öğretecek misin öğretmeyecek misin?
Voilà une distinction bien technique, qui ne se substitue en rien à l'ordre hiérarchique de la chaîne de commandement.
Teknik bir fark var bu yol herşekilde hiyerarşiyi değiştirir. emir komuta zinciri.
Utilise-tu le travail comme une technique pour m'éviter?
Yoksa işini bir kaçma yöntemi olarak mı kullanıyorsun?
Maitre, cela prend du temps pour maîtriser la technique.
Sahip, tekniğinizi geliştirmeniz zaman alır.
On est là grâce à une erreur technique des Warblers, ce qui veut dire qu'il n'y a absolument aucune place pour ne serait-ce qu'une petite erreur.
Bunun anlamı, en ufak bir yanlışımıza bile kesinlikle yer yok.
Sacrée technique!
O adam 12 numaradan.
Mes chers amis... Toutes mes excuses pour cette trop longue attente due à un souci d'ordre technique.
Sevgili arkadaşlarım bazı teknik nedenlerle yaşanan gecikmeden ötürü özür dilerim.
J'allais utiliser un terme plus technique.
Ben teknik bir terim kullanacaktım.
C'est un détail technique, mais nous vivons dans un monde de détails techniques.
Teknik olarak çünkü teknik bir dünyada yaşıyoruz.
Petite technique, mais efficace.
Boya bulaşmış. Pek teknolojik değil ama.
Ils ont découvert une technique de survie efficace.
İşe yarayan bir hayatta kalma tekniği bulmuşlar.
Sinsheim, musée Automobile Technique allemand
"... 1964 model üstü açılır arabasına veda ediyor. "
Exactement. Et cette technique de suture est plus particulièrement utilisée en chirurgie plastique.
Bu özel dikiş atma tekniği genellikle estetik ameliyatlarında kullanılır.
Wallace dit que tous ceux qui ont étudié avec lui utiliseraient la même technique de suture. N'est-ce pas?
Wallace, altında çalışan herkesin aynı tekniği uygulayabileceğini söyledi değil mi?
Cette technique est appelée guidage de mémoire.
Bu tekniğe yönlendirilmiş hafıza deniyor.
La technique ne suffit pas.
Teknik beceri yeterli değildir.
Sa technique de drague n'a pas changé depuis qu'il est petit.
Çocukluğundan beri oyun arkadaşlarında pek bir değişiklik yok yani.
Le test de sélection technique est essentiellement un test de mathématiques.
- Teknik seçim testi matematik testi
je vais t'apprendre la technique des mains collées. mais tes poings t'appartiennent. mais n'utilise jamais tes poings contre tes semblables. il peut t'aider à penser clairement.
Gelecek sefer sana "Elleri Yapıştırma"'yı öğreteceğim. Kullandığın silah yabancıdır, ama yumrukların kendinindir. Silahını herhangi birine doğrulta bilirsin, ama asla yumruklarını kendine karşı kullanamazsın.
Ces mecs utilisent toujours la même technique.
- Bu adamlar da aynı taktiği kullanıyorlar.
C'est une technique de la CIA des années soixante.
60'larda CIA'in uyguladığı yöntem.
Le livre traite d'une technique appelée champissage.
Kitap bir tekniği hakkında champissage çağırdı.
Deux autres attaques le mois dernier. utilisant la même technique des "masques d'animaux" flippant.
Geçtiğimiz ay, aynı hayvan maskesiyle yapılan diğer iki soygunun dosyası.
Autorisez moi à assister le Dr Ross avec cette technique, Ok?
Doktor Ross'a tekniği konusunda yardımcı olayım, olur mu?
C'est juste... Votre technique... c'est en quelque sorte joli.
Ama tekniğin çok güzel.
A vrai dire, c'est la technique du Docteur Sloan.
Aslında Doktor Sloan'un tekniği bu.
- Un détail technique.
- Teknik bir ayrıntı.
Le service technique a accès à chaque ordinateur. - Ils synchronisent chaque soir.
Bilgi işlem bölümünün şirketteki her bilgisayara erişim yetkisi var ve her gece güncelleniyor.
C'est assez technique.
Biraz teknik bir konu.
C'était une technique de diversion de ma part.
Benim oyalama taktiğimdi.
Il est à L.A. et il se déplace assez vite pour laisser échapper sa technique d'espionnage.
Los Angeles'ta ve göze batmayı riske alacak kadar hızlı hareket ediyor. Neden?
Euh.. Un homme-enfant socialement bizarre sans technique de drague.
Bu işlerden anlamayan çocuksu asosyal bir tip.
J'ai lu le rapport technique que tu as fourni de tout ce que Nolcorp a en développement.
Nolcorp'un geliştirme aşamasında olduğu her şeyle ilgili sağladığın teknik raporu okudum.
Sans oublié que la procédure fut faites avec perfection. d'un point de vue médical et technique, Les études montrent que la contrition du docteur...
Tıbbi ve medikal bakış açısına göre ameliyat düzgünce yapılmış olmasına rağmen çalışmalar doktorun pişmanlığının- -
- Pourquoi? - Un retard technique.
- Gecikme teknik bir ayrıntıydı.
Selon lui, c'était une technique communément employée par la police cubaine.
- Anlattığına göre çoğunlukla Küba polisince uygulanan bir metotmuş.
Mais il y a... il y a une technique que je peux t'enseigner,
Ama bunun bir yöntemi var istersen sana öğretebilirim.
Mais je vous assure que c'est une complication mineure de cette technique.
Sizi temin ederim ki bu işlemin çok az komplikasyonu var.
Une technique que j'ai développée avec des années de recherches très ciblées.
Bu konuya odaklanmış bir araştırmayla yıllar içerisinde geliştirdiğim bir teknik.