English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Tiberius

Tiberius tradutor Turco

238 parallel translation
Tibère.
Tiberius.
Si Néron, Caracalla, César ou Tibère se mettaient à parler, on les comprendrait aussitôt.
Sanki, Nero ya da Caracalla, Sezar ya da Tiberius aniden ne hissettiklerini söyleyecek ve sen de onları anlayacaksın.
Le divin Tibère a été généreux comme de coutume.
Yüce Tiberius her zamanki gibi merhametli.
Citoyens... je vous accueille ici, au nom de l'empereur, le divin Tibère!
Vatandaşlar imparatorunuz Tiberius adına yarışa hoş geldiniz diyorum.
- Le divin empereur Tibère.
- Tanrısal imparator Tiberius.
Tibère?
Tiberius mu?
L'empereur Tibère y est venu soigner sa goutte. Et les Médicis.
İmparator Tiberius, gut hastalığının tedavisi için buraya gelirmiş.
Où se retire Tibère quand il lâche les rênes de l'Etat?
İmparatorluğun liderliğinden çıkınca Tiberius nereye gitti?
Tibère avait fait exécuter son père, elle joua là-dessus, lui disant que j'étais encore plus corrompu que Tibère.
# Tiberius, Silius'un babasını infaz ettirmişti, Messalina bunu kullanmış... #... benim Tiberius'tan bile daha yoz, daha ahlaksız olduğumu söylemiş.
Les prétoriens ont proclamé Tibère Claude empereur!
Muhafızlar, Tiberius Claudius'u İmparator ilan etmişler!
Nous avons proclamé Tibère Claude empereur, mais il ne parle que de la République.
Kendisini İmparator seçtiğimiz halde, belli ki Tiberius Claudius'un aklı Cumhuriyet'te.
Je c-crois... que je suis... d-déjà am-moureux de toi.
Tiberius Claudius Drusus Nero Germanicus sen, ailen ve arkadaşların, hepiniz hoşgeldiniz. Ailem ve arkadaşlarım adına teşekkür ederim, Valeria Messalina.
Ta femme a obtenu de toi tout ce qu'elle voulait. Tout! Elle n'a plus besoin de toi.
Nero, İmparator olabilir, bunu halletiniz ama perde gerisinden karınız yönetecek, Livia'nın Tiberius üzerinden yönetmesi gibi.
- Pas encore. - Ça me peine de le voir souffrir. - Oui...
Geçmişte, Tiberius'un Sejanus'a vurduğu darbeyi hatırla.
Non, je pense que tu as raison. Maintenant, ferme les yeux.
# Elveda, Tiberius Claudius Drusus Nero Germanicus.
Il pense qu'elle a empoisonné notre grand-père et qu'elle est prête à tout pour que Tibère succède à Auguste.
Büyükbabamızı onun zehirlediğini düşünüyor Tiberius, Augustus'un yerine geçene dek, Livia'nın asla durmayacağına da inanıyor.
Mais je dois attendre que Tibère ait quitté Rome.
Tiberius Roma'dan çıkana dek beklemek istiyorum.
J'ai envoyé quelqu'un chercher Tibère.
Tiberius'u çağırttım.
" ma volonté est la suivante :
"... Tiberius Claudius Nero Caesar'ın... "
Ils ont demandé à oncle T-Tibère de prendre la p-place d'Auguste, mais il a r-refusé.
Tiberius amcadan, Augustus'un yerine geçmesini istediler, ama o reddetti.
Enfin... Si j'étais toi, j'écrirais un mot à Tibère, il aura besoin de tous les arguments possibles.
Fark etmez, yerinde olsam Tiberius'a bir-iki satır yazardım.
Tu te souviens peut-être aussi, mais tu as pu ne rien remarquer, que Tibère ne quittait pas notre fille des yeux.
Tiberius'un kızımızdan büyülendiğini de hatırlarsın.
Une convocation de l'empereur ne saurait être refusée. Mais je n'aurais pas laissé ma fille y aller seule, connaissant la réputation de Tibère.
İmparator'un daveti reddedilemez ama Tiberius'un namını bildiğimden, kızımı tek başına yollayamazdım.
Elle était nue. Et Tibère, tandis qu'il lui parlait, caressait l'esclave.
Köle çıplaktı Tiberius köle kızla konuşurken, onu taciz etti.
Il a ensuite fait mine d'être en colère reprochant à Camille d'avoir eu une tout autre attitude la veille.
Tiberius üzülmüş numarası yaptı Camilla'nın yemekte farklı bir izlenim yaratmış olduğundan şikayet etti.
Et il a accepté.
Tiberius kabul etti.
Je suis entrée dans cette pièce, et j'ai alors assisté à... à des agissements... d'une telle abomination, une telle monstruosité... des obscénités d'une telle bestialité... entre lui et ses esclaves des deux sexes,
Ben, o odaya girdim. Orada, Tiberius'un kadın, erkek köleleriyle ve kendisiyle öyle hayvani, öyle iğrenç ahlaksız davranışlara maruz kaldım ki tek başına fahişelik, bununla kıyaslandığında, ibadet gibi kalır.
ni ressentir l'amour qu'il m'a toujours donné sans me rappeler cette brute épaisse... Sans que cette brute vienne surgir entre nous.
Aramıza Tiberius'un hayvanlıkları girmeden, belleğime o hayvanlığın izleri kazınmadan önce, kocamın yıllarca bana beslemiş olduğu o sevgiyi artık bir daha hissedemem.
Il dit ensuite que si ses régiments avaient suivi la mutinerie,
- Sözlerini sürdürmüş... "Birliklerim ayaklansaydı, Tiberius şu an İmparator olamazdı" demiş.
Ça, c'est pour mon grand-oncle Tibère. Joyeux anniversaire!
Bunu duyduğumda, "Büyük amcam Tiberius'a göre!" dedim.
Effectivement, mais si blasphémer Auguste relève de la trahison, en ce qui concerne Tibère il n'y a pas de précédent.
- Neden olmasın? - Aynı fikirdeyim, neden olmasın, ama... Augustus'a küfür etmek ihanet sayılır, ama Tiberius'a?
Tibère? Je me trompe peut-être en croyant que tu me persécutes à travers mes amis.
Tiberius acısını arkadaşlarımdan çıkararak bana zulmettiğini düşünmekle sana haksızlık ediyor olabilirim.
Oh, Tibère, cessons de nous combattre sans arrêt.
Tiberius, sürekli birbirimizle didişmeyelim.
Tibère Claude Drusus Néron Germanicus.
Tiberius Claudius Drusus Nero Germanicus.
Touchante attention.
Tiberius'un bir armağanıydı.
Il a dit aussi que Tibère choisirait Caligula comme successeur. Pourquoi?
Kahin, Tiberius'un kendisinden sonra, yerine Caligula'yı seçeceğini de söyledi.
Tibère veut être aimé, au moins après sa mort si ce n'est de son vivant.
Kendini beğenmişlik. Tiberius "madem yaşarken sevilmedim, hiç olmazsa öldükten sonra sevileyim" diyor.
Il est loin d'être bête.
Tiberius kesinlikle aptal değil.
Il a dressé Agrippa contre Marcellus, Gaius contre Tibère, Tibère contre Postumus...
Agrippa'yı, Marcellus'a Gaius'u Tiberius'a, Tiberius'u Postumus'a düşman etti.
Et plus tard, j'ai empoisonné Agrippa parce que je savais que sa femme aimait Tibère. et que si Tibère l'épousait, Auguste le ferait empereur.
Sonra da Agrippa'yı zehirledim, çünkü karısının Tiberius'a aşık olduğunu biliyordum Tiberius onunla evlenseydi, Augustus onu İmparator yapacaktı.
J'ai dû le supprimer, il représentait une menace pour Tibère.
Ondan kurtulmak zorunda kaldım. Tiberius için bir tehditti.
Le noble Tibère Claude Drusus Néron Germanicus!
Soylu Tiberius Claudius Drusus Nero Germanicus.
Il l'a dite à Tibère.
Tiberius'a anlatmış.
Avec la mort de Livia, disparaissait le dernier rempart contre la folie de Tibère.
Livia'nın ölümüyle, Tiberius'u zapt eden son kişi de ortadan kalkmış oldu.
Si j'allais raconter cette histoire à Tibère, qu'adviendrait-il de ton précieux nom de ta famille?
Bunu Tiberius'a anlatırsam o kıymetli aile şerefiniz ne olur?
Cette démarche me coûterait la vie et c'est tout ce qu'il me reste.
Tiberius'a ulaşmak hayatıma mal olabilirdi, bu benim son çarem.
Pour te dire la vérité, j'étais terrorisée quand il m'a fait venir.
Tiberius Claudius Drusus Nero Germanicus ailesi ve arkadaşları.
Il y aurait tant de bonnes raisons.
Bir İmparator'un yalnız olması doğru değil. Amcanız Tiberius çok yalnız kaldı.
Castor! Je suis content de te revoir.
İmparator'un soylu oğlu Tiberius Drusus Caesar!
"Elle espère qu'il va bien."
Tiberius Claudius Drusus'u akşam yemeğine bekliyor.
C'est le plus bête de la famille.
Tiberius, ailemin en aptalıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]