Translate.vc / Francês → Turco / Tier
Tier tradutor Turco
45 parallel translation
- Den... tier.
Takma dişler.
Changez de m tier.
O halde işini değiştirebilirsin. - Yapamam.
- Tilghman. Service de jour à l'étage J.
- Tilghman, J-tier'de gündüz devriyesinde.
Combien d'entre vous on eu la chance de pouvoir au moins lire, disons, le 1er tier du livre?
Peki, kaçınız incili okuma şansına sahip oldu, diyelim ki en azından üçte birini?
d'après l'état de Pennsylvanie, j'ai maintenant un tier de la garde de ma fille.
Pensilvanya eyaletine göre kızımın velayet hakkının 1 / 3'üne sahibim.
On pourrait se la couler douce dans le tier-quar.
Üstüne oturan şeyler giysen...
C'est mon mà © tier et je sÏ... is là pour à § a.
İşim bu ve bu yüzden buradayım.
Ça compte pour un tier de la moyenne.
3. notu olarak sayılacak.
Je suis comme à § a à cause des stà © roà ¯ des et de mon mà © tier.
Evet bende de vardı benzer bir hastalık.
Le diagnostic sur le boà ® tier - elles montrent des traces résiduelles de strontium 90.
Cihaz üstünde yaptığımız testlerde Strontium 90 kalıntılarına rastladık.
Le systà ¨ me de suivi est de détecter la même signature radioactive qui a enregistré sur le boà ® tier.
- Detektör, cihazın üstündeki aynı radyoaktif işareti burada da saptıyor.
Nous sommes seulement au tier de cette galaxie, et le vide jusqu'à la prochaine est un peu plus grand que l'autre fois.
Bu galaksinin yaklaşık üçte birini geçtik... Son seferindekinden daha büyük olan bu yeni boşluğu da eklersek...
Tu es nouvelle dans le m tier.
Sendeleyeceksin elbette.
C'est encore plus géant que lorsque Mitch a dégommé Yogg-Saron dans son set d'armure Tier 12.
Bu Mitch'in yalnız başına Yogg Saron'u Uludar'da seviye 12 zırh seti ile tanklamasından bile daha havalı.
Sans les ingénieurs, nous perdrons au moins le tier de nos hommes.
Mühendisler olmadan adamlarımızın en az üçte birini kaybederiz.
Je ne peux pas tier.
- Görüş açısı yok.
Nous utilisons une architecture trois tiers standard.
Standart N - tier yapılandırma kullanıyoruz.
Alors l'architecture trois tiers, le sandwich dont je te parlais...
N - tier yapılandırması diyorduk, yüksek teknolojili sandviçi anlatıyordum...
Sur le plan technique, ils croient que je ne différencie pas un Tier III d'un RTCP ou d'un PABX...
PSTN'lerden PABX'lere Tier III'leri bilmediğimi düşünüyorlar.
Ah, Randall Tier.
Randall Tier.
N'est ce pas Mr. Tier?
Bu doğru, değil mi Bay Tier?
Que m'aurait dit Randall Tier?
Randall Tier bana ne söylerdi?
Que vous a dit Randall Tier?
Randall Tier sana ne söyledi?
Randal Tier est une histoire à succès.
Randall Tier bir başarı hikayesi.
Comme Randall Tier?
Randall Tier gibi?
Randal Tier croit-il en Dieu?
Randall Tier Tanrı'ya inanıyor mu?
Vous devriez sans doute discuter seul à seul avec M. Tier et lui demander.
Belki de Bay Tier ile daha kişisel bir görüşme yapmalı ve ona neye inandığını sormalısın.
Vous étiez le dernier ennemi de Randall Tier.
Sen, Randall Tier'ın son düşmanıydın.
Vous avez donc une dette envers Randall Tier.
O halde Randall'a borçlusun.
Randall Tier a eu la mort qu'il infligeait aux autres.
Randall Tier, tıpkı kendisinin başkalarına yaptığı gibi saygıdeğer bir sondan yoksun bırakılmış.
Randall Tier l'a ressenti beaucoup plus facilement que la personne qui l'a tué.
Randall Tier kendisini, katilinden daha kolay bir şekilde bulmuştu.
Celui qui a tué Freddie a tué Randall Tier, l'a mutilé, l'a démembré, et l'a exposé bien en vue.
Freddie'yi kim öldürdüyse, Randall Tier'ı da o öldürdü deşti, parçaladı ve sergiledi.
Randall Tier et Freddie Lounds ont une connexion.
- Randall Tier ve Freddie Lounds arasında bir bağ var. - Will.
Randall Tier était son suspect et le patient d'Hannibal, et Freddie Lounds enquêtait sur son meurtre quand elle est morte.
Randall Tier onun şüphelisiydi ve Hannibal'ın hastasıydı ve Freddie Lounds ölmeden önce onun cinayetini araştırıyordu.
Et pour le meurtre de Randall Tier.
Ve Randall Tier'i öldürme suçundan.
Et celui-ci? Un tier de 15.
Yanlış.
C'est envoyé aux autorités locales dès que je rentre le cas dans le système.
Sisteme bir Tier 3 koyar koymaz en kısa zamanda yerel adli tabibe yollar.
Avec SS Tier 1 mission de secours, Est-ce que vous m'entendez?
SS Tier 1 Arama ve Kurtarma'dan geliyorum. Beni duyuyor musun?
Avec SS Tier 1 mission de secours, Est-ce que vous m'entendez?
SS Tier 1 Arama ve Kurtarma'dan geliyorum.
ça n'a aucun sens. Laissez-moi piocher dans les forces spéciales et je vous fournirai une équipe de guerriers qui fera tout ce dont vous rêvez.
Tier One biriminden ne hayal etsen yapacak ekip kurabilirim.
Quel est votre m? tier, M. McCain?
Bay Mccain, hayatınızı neyle idame edersiniz?
Mesa Verde continue d'opérer à un ratio de levier Tier 1 de 11,2 %.
Mesa Verde, yüzde 11.2'lik katsayı oranıyla birinci sınıf hizmetine devam ederken...
C'EST MON MÃ ‰ TIER, PAS MON REPAS.
Mandy J. Moore Bu benim öğle yemeğim değil, işim
Je suis Tier deux, je peux donc sortir durant la journée pour trouver du boulot.
Ben ikinci seviye tutukluyum. Gün içinde çıkıp iş arayabiliyorum.
Ces vêtements font partie du mé tier de lord.
Giymek zorundayım Lort olmanın gerekleri