English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Toît

Toît tradutor Turco

7,929 parallel translation
La perspective sur le toit...
Çatıdaki perspektif...
Qu'est-ce qui c'est passé sur le toit...
Çatıda olanlar...
Megan m'a dit ce qu'il s'est passé sur le toit.
Megan çatıda olanları anlattı.
Un hélicoptère atterrit sur le toit.
Çatıya inen bir helikopter var.
C'était votre hélicoptère sur le toit?
Yani çatıya inen senin helikopterindi.
On a peut temps avant que ce toit ne s'effondre.
Çatı çökmeden halletmemiz lazım.
Le toit va s'effondrer.
İçeri giremezsiniz.
Je dois juste trouver un toit pour ma famille, que ma fille rentre à la maison.
Sadece ailemi saracak yeni bir yuvaya ihtiyacım var ve kızımı tekrar eve döndürmem gerekiyor.
La preuve est attachée au toit de ma voiture en ce moment.
Kanıtı da şu an arabamın tepesinde bağlı duruyor.
on s'achète une maison au toit refait pour 25 ans et une auto japonaise moche mais indestructible, on place le reste légalement pour payer ses impôts, et c'est la base, tu vois?
En az 25 sene barınabileceğin bir ev ve sağlam, ekonomik bir Japon arabası alır, gerisini de sisteme koyarsın, % 3-5 faiz alıp vergilerini ödersin. Bu senin temelin olur.
Tu y gagnes de pouvoir aider ta fille et tes petits-enfants à garder un toit sur leurs têtes.
Sen kızının ve torunlarının başını sokacak bir yerleri olmasına yardım edeceksin.
Et tu as déplacé l'aileron sur le toit.
Ve arkadaki spoyler'i de buraya koymuşsun.
Comme vous pouvez vous en rendre compte, le toit-ouvrant est en partie ouvert et ne veut pas se refermer!
Sizin de duyabileceğiniz gibi sunroof'um biraz açıldı ve tekrar kapanmıyor.
La frontière arriva vite, et je bricolais mon toit ouvrant. Et Hammond fit son truc avec l'arrière de sa voiture.
Kısa süre sonra sınıra ulaştık ve ben sunroof'umu tamir ederken Hammond da Mustang'inin arkasıyla o sevdiği şeyi yaptı.
Dites en un seul mot comment vous êtes arrivés sur le toit.
Herkes çatıda ne aradığına birkaç kelimeyle cevap versin.
Oui, on l'a rencontrée sur un toit elle allait... - Quoi?
- Gökdelenin tepesinde kendisini öldürmeye çalışırken tanıştık.
Ça m'inciterait plutôt à sauter d'un toit.
Gökdelenin tepesinden atlamak gibi daha havalı bir şey yaparım.
On vous poussera tous du toit si ça vous chante.
Bir değişiklik olmazsa seni gökdelenin tepesinden aşağıya atarız.
Beaucoup sont fascinés par le récit des "quatre-sur-le-toit" et l'ange qui les a visités... quelle chance de les avoir dans "Bonjour Penny" aujourd'hui.
Çoğumuz, meleklerin ziyaret ettiği "Gökdelen Dörtlüsü" nün hikâyesine kilitlenmiş durumdayız. Bugün burada "Penny ile Sabah Programı" nda, onları ağırladığımız için çok şanslıyız.
Mais on veut te parler de ce qu'on a prétendument vu sur le toit.
Ama şu anda seninle konuşmak istediklerimiz çatıda gördüğümüzü iddia ettiğimiz şeyler.
Quelle coïncidence, 4 suicidaires, 1 toit... 2 pédophiles.
Bütün bunların olasılığı ne olabilir ki? 4 intihara meyilli kişi, tek bir çatıda. Bunlardan ikisi sübyancı.
Mais cette gloire-là, les'quatre-sur-le-toit'...
Ama bunun gibi Gökdelenden Atlama Şöhreti ise- -
C'est rien, quand j'étais petit j'ai sauté du toit pour voir...
Bu benim çocukluğumun yanında hiçbir şey. Kendime zarar verebilir miyim diye evimizin çatısından atlamıştım.
Alors, JayJay, tu faisais quoi sur le toit?
Neden JJ? Neden oradaydın?
- C'est pas à cause de lui que j'étais sur le toit. Matty.
Oraya çıkmamım tek sebebi Matty değildi.
Les'quatre-sur-le-toit'!
Senin için geldik. Gökdelen Dörtlüsü.
Grâce à vous, j'ai eu mes 5 secondes sur le toit et non en l'air.
Sizin sayenizde o beş saniyeyi ben havada değil de çatıdayken hissettim.
Ton fils sera élevé sous mon toit... comme tu fus élevé sous le toit de mon père.
Oğlun benim çatım altında büyüyecek. Tıpkı senin babamın çatısının altında büyüdüğün gibi.
Des femmes et des enfants qui échappaient aux bombes... en quête de nourriture et d'un toit. Tu veux de l'eau?
Kadınlar ve çocuklar bombalardan kaçıyor, yemek ve sığınak arıyordu.
Quiconque lui offrirait un toit, de l'aide ou une protection... ou saurait où il se cache, doit signaler ces informations... dans les 48 heures au Q.G. allemand... sous peine d'exécution immédiate par un peloton d'exécution.
Onu barındırma, yardım etme veya koruma suçu işleyenler ya da yerini bilenler, bu duyurudan sonra 48 saat içinde bu bilgiyi Alman karargahına bildirmeliler. Aksi takdirde atış mangası tarafından derhal idam edilecekler.
radio satellite, sièges de cuir et toit ouvrant.
Uydulu radyo, deri koltuklar, üstü açılıyor.
On a un toit.
Barınağımız var.
J'arrive, mais on ne peut pas laisser notre fille dormir sous un toit qui fuit, n'est-ce pas?
Geliyorum. Ayrıca, kızımız sızdıran bir çatı altında uyuyamaz, değil mi?
T'oublies le respect sous mon toit?
Evimde bana niye saygısızlık ediyorsun ki dostum?
On pourrait le monter sur le toit?
Çatıya çıkarabilir miyiz?
Je reste là jusqu'à ce que le toit soit refait.
Çatım padavralanana kadar kalıyorum orada.
La moitié du toit effondrée.
Bombalı. Çatının yarısının göçtüğü söyleniyor.
Que chacun ait un toit.
Dünya'daki herkesin evi olsun.
Allez sur le toit!
Çatıya çıkın!
Montez jusqu'au toit.
Çatıya çıkın!
Annie, on doit aller sur le toit.
Annie, çatıya çıkmamız gerek.
Fais-moi confiance. On doit les amener jusqu'au toit.
Güven bana, hemen çatıya çıkmamız gerek.
Est-ce que quelqu'un sait qu'on est sur le toit?
Çatıda olduğumuzu bilen kimse var mı?
On va juste rester sur le toit.
Çatıda kalmalıyız.
- On doit aller sur ce toit.
- O çatıya geçmemiz gerek. - Ne?
Ecoute, je dois t'envoyer sur ce toit.
Seni o çatıya göndermem gerek.
Sur le toit.
Çatıya doğru çıkalım.
Inspecteur, je dois vous informer que vous êtes sous le toit d'hommes rationnels et libres-penseurs.
Müfettiş, sizi bilgilendirmeliyim. Şu an rasyonel, özgür düşünceli adamların evindesiniz.
- Notre plan est de larguer un Hellfire sur le toit de cette maison, j'ai besoin d'une autorisation légale.
Planımız eve bir Hellfire füzesi yollamak. Hemen hukuki izne ihtiyacım var.
Les troupes équipées Tri-dimensionnel sur le toit!
Font color = "# FFFF00" face = "Comic Sans MS" 3B-ME birliği çatıya çıkın!
Dans mon traîneau, sur le toit.
- Çatıda kızağımın içinde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]