Translate.vc / Francês → Turco / Trouvè
Trouvè tradutor Turco
25 parallel translation
J'ai trouvè la 1re branche!
Dal parçasını da ben bulmuştum.
L'économe était sorti, et je n'ai trouvè ni vison ni diamants, alors j'ai pris ça.
Bugün sana mink kürk ya da elmas getiremedim... çünkü PX'te hiç kalmamış, onun yerine bunu getirdim.
éeut-être ne l'a-t-elle pas trouvè.
Belki de onu bulamadı.
Je n'ai rien trouvè.
Bir şey bulamadım.
Pas le temps d'aller à toutes les réunions d'ici demain, et on a rien trouvè dans son agenda.
Yarın öğleden önce yüzlerce İA toplantısına bakamayız, Ve onun takviminde İA toplantısı yok.
Quelqu'un a trouvè mon appareil?
Fotoğraf makinem! Makinemi buldunuz mu?
Non, j'ai trouvè logique de faire ainsi, c'est tout.
Hayır, böyle giyileceğini tahmin ettim, o kadar.
J'ai trouvè des vivres dans le compartiment près de la porte.
Hopterdeki bölmede bazı malzemeler buldum :
- On a trouvè ses restes sur le site.
- Artıklarını bahar püskürtüsünde bulduk.
Junuh avait trouvè, comme le disait Bagger, le moyen de cesser de penser sans s'endormir.
Junuj, Bagger'ın deyimiyle, uyumadan düşünmeyi bırakmayı keşfetti.
J'ai trouvè des gens qui ètaient sur les lieux. On commence demain.
İsteğiniz üzere olay mahallinde bulunan bazı kişiler ile görüştüm efendim.
Je n'ai pas trouvè un seul témoin!
Yalan söyledin Tek bir tanık bile bulmadım!
Je n'ai pas trouvè la moindre preuve!
Bir tane bile kanıt bulamadım. Gördüklerim de lehimize değil
Les enquêteurs n'ont pas trouvè d'armes parmi la foule.
İnceleme ekibi kalabalıkta hiç silah bulmadı.
J'y ai trouvè une cassette audio sur le sol. Il y est ècrit "pièce à conviction R".
Kliniğinizde yerde R ile işaretlenmiş bir kaset bulmuştum
J'en ai trouvè une autre dans l'ambassade.
- Bir tane de elçilikte buldum.
J'en ai trouvè plusieurs, toutes "pièce à conviction R".
Doğrusu daha başka birkaç tane daha buldum.
C'est quoi, ce que j'ai trouvè dans ta chambre?
Peki yatak odanda bulduğum bu şey ne?
Je l'ai trouvè, en quelque sorte.
Onu ben keşfettim sayılır.
J'ai trouvè mon ingrédient secret.
Gizli malzememi buldum.
Moi, j'ai trouvè ça convaincant.
Bana çok inandırıcı gelmişti.
Donc, vous n'avez pas trouvè les papiers,
Yani henüz dosyaları bulamamıştınız.
Sperme ou pas, l'important, o est que Doug a trouvè l'àme sœur.
Bakın, meni ya da değil, önemli olan Doug'ın ruh eşini bulmuş olması.
J'ai trouvè!
Bizi şişirmeleri işimizi kolaylaştırmıyor.
Tu as trouvè ce truc?
Bütün bunları bulup topladın demek.