English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Vendetta

Vendetta tradutor Turco

334 parallel translation
Notre histoire est celle de la vieille vendetta entre les familles Canfield et McKay vers 1810.
Bizim hikayemiz, 1810 yılında Canfield ve McKay aileleri arasında süren eski zaman kan davası ile ilgilidir.
"Jim, j'essaye d'oublier cette vendetta, pourquoi ne pas en en faire autant?"
Jim, bu kan davasını unutmaya çalışıyorum, neden sen de aynısını yapmıyorsun?
Par amour maternel elle emmène son enfant chez sa sœur à New York pour qu'il y grandisse dans l'ignorance de la vendetta.
Taşıdığı anne sevgisi, çocuğunun kan davasından bihaber şekilde büyümesi için kardeşinin New York'taki evine gitme konusunda harekete geçirdi.
Et elle lui raconta l'histoire de la vendetta.
BÖYLECE ONA KAN DAVASINI ANLATTI.
C'est ce que tu mûris depuis 7 ans? Une vendetta!
Yedi yıl boyunca bunu mu planladın, intikamını mı?
Je fais partie de ta vendetta?
Ben de intikamının bir parçası mıyım?
Fin de la vendetta, juste comme ça?
İntikam iptal. Durup dururken, ha?
Ce n'est qu'une vendetta personnelle entre deux vieux égoïstes, méchants et sans pitié.
Bu iki bencil, zalim, merhametsiz ihtiyarın kişisel kan davasından başka bir şey değil.
Calandrino, le frère de Vendetta.
Calandrino, Vendetta'nın erkek kardeşi.
Une vendetta?
Bunu o mu söyledi?
Mais si ce sont des mercenaires, on pourra faire croire à une vendetta.
Bu yüzden yedi kişiyle ronin savaşacak. "Bu bir şahsi kindir."
Ne gaspille pas ce trésor pour une vendetta de famille.
Bu enerji ve öfke potansiyeli, basit bir kan davasında... heba edilemeyecek denli önemli.
Mais ce n'est pas une vendetta.
Bu şahsi bir kan davası değil
Ta vendetta coûte cher, on ne travaille plus.
- Savaş pahalıya mal olur. İş yapamayız.
A mesure que sa position s'affermira, ne va-t-il pas relancer la vendetta?
Zaman geçtikçe ve kuvvetlendikçe kan davasına teşebbüs edecek mi?
LA VENDETTA DU JUSTICIER CONTINUE
KANUN KOYUCU, KAN DAVASINA ARA VERMİYOR
Je croirais volontiers comme M.Foscarelli à une vendetta due à un mafioso que la police yougoslave se chargera d'identifier.
Peki ya kimdi? Bay Foscarelli'nin fikrine katılabilirdim, mafyanın kendi içindeki bir tür hesaplaşması olabilir, bu durumda Yugoslav polisi katilin kimliğini tespit edecektir.
Vendetta Yakusa Au Monastère
- Şunu dinler misin?
Vous lui feriez subir une vendetta personnelle.
Bana aktarılan hissiyat sizin kişisel bir öç alma duygusuyla hareket etmeniz.
Pour lui, c'est une vendetta.
Bu onun için bir kan davası.
Il dit que la "vendetta", usant de la forme ancienne... pour "art du Kanly" est toujours vivace.
Eski bir dili kullanarak ve kandavasını da hatırlatarak şunu söylüyor : Kanly kanunları hala yürürlüktedir.
Mon cousin, mon oncle, nous sommes las de cette vendetta.
Kuzen, amca, kan davasından yorulduk.
- Cette vendetta privée pourrait compromettre le gouvernement de Sa Majesté.
- Bu kişisel kan davan.. .. Majestelerinin Hükümetine zarar verebilir.
Il y a plus en jeu que votre vendetta personnelle.
Bu işte senin kişisel kan davandan çok daha fazlası var.
Non. C'est comme une vendetta maintenant.
Artık bir kan davasına döndü.
Cette Cour ne pardonne ni la vendetta, ni l'autodéfense.
Bu mahkeme kin gütmeye... kan davalarına veya kanun dışı hareketlere göz yumamaz.
Qu'est-ce que ce petit juriste a fait avec sa petite vendetta à part harceler le travailleur?
Bu hukuk görevlisi işçilerle uğraşmak dışında ne yaptı?
C'est une vendetta.
Bu bir kan davası.
L'Antéchrist. Vous me voyez d'humeur style vendetta.
Beni, dinime aykırı olan ve hiçte hoşnut olmadığım bir kan davası durumuna sokmuş bulunuyorsunuz.
Penses-tu qu'elle a lancé une vendetta avec un collègue contre le centre?
Sence bu yaptığı, meslektaşlarına ve Bakanlığa karşı bir intikam mı?
Mais cette guerre ra rien d'une vendetta privée.
Ama bu savaş senin şahsi kan davanla ilgili değil.
C'est une vendetta personnelle, maintenant?
Öç mü almak istiyor?
Vous ne nous mêlerez pas à une vendetta. Ce n'est pas une vendetta.
Bir kan davasıyla bizi tehlikeye atmana izin veremem.
Est-ce que ta mission est une mission de paix ou une vendetta?
Görevinin barış mı yoksa intikam mı olduğuna bağlı.
Supposons que tu aies raison pour la vendetta.
Bekleyin bir dakika. Kan davasıyla ilgili haklı olduğunu varsayalım.
Cette vendetta!
Bu kan davası benim düşündüğümden daha kötü.
Pas facile de stopper une vendetta!
Bir kan davası başlatmak bir tanesini bitirmekten çok daha kolay.
- Elle détestait cette vendetta.
Bu kan davasından kim nefret etti.
Le 3ème jour, je sais que je dois agir en rapport à la vendetta.
Üçüncü gün, yapmam beklenen birşey olduğunu biliyordum... ve her nasılsa bu kan davası ile bağlantılıydı.
Pour sauver Hermia, moi, et mettre fin à la vendetta.
Hermia'yı kurtaracak, beni kurtaracak ve bu anlamsız kan davasını bitirecek.
C'est une vendetta personnelle.
O davayı kişiselleştiriyor.
C'est la vendetta contre moi...
Benden ve ailemden intikam almaya...
Vous avez mêlé la Fédération à une vendetta, Amiral.
Federasyonu bir kan davasına bulaştırdın.
Maintenant, c'est l'avion. La vendetta, on verra.
Uçağını kaçıracaksın.
Je suis ici pour te rappeler que ce n'est pas une bonne idée, de continuer cette vendetta de gamins.
Sapıtıp kan davası gütmenin İyi bir fikir olmadığını düşündüğünden emin olmak için geldim.
Votre colère est compréhensible. Mais notre sécurité ne vaut pas la poursuite d'une vendetta personnelle.
Kızgın olmandan dolayı seni suçlamıyorum, ama bazı kişisel kan davanı tatmin edeceksin diye, geminin güvenliğini tehlikeye atamazsın.
Ceci n'est pas une vendetta, 007.
Bu kişisel bir dava değil 007.
Pour lui, c'est une vendetta.
"Bu bir şahsi kindir."
Une vendetta entre mafiosi.
Mafya arasında bir hesaplaşma.
C'est ma vendetta.
Benimkiyle ilgili.
Ils pratiquent une sorte de vendetta.
O bir Bask, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]