English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Vern

Vern tradutor Turco

526 parallel translation
Verne McElhinney.
Vern McEIhinney.
- Vern? - Quoi?
— Vern...
Oh, Vern!
Ooo! Vern!
Vern!
Vern!
Vern, je ne sais pas comment te le dire.
Vern, bunu sana nasıI söyleyeceğimi bilmiyorum.
Cet homme continue, avec entrain, à poursuivre son but
Böylelikle, Vern büyük Güney Batı'da
- Vern Haskell.
Benim adım Vern Haskell.
- Vern, ça ira.
Vern desinler yeter
Il s'appelle Vern.
Adı da Vern.
Tu aimeras Vern. Il a l'air correct.
Vern'den hoşlanacaksın.
Il semblerait que Frenchy Fairmont et un complice, Vern Haskell, étaient par ici ces jours-ci.
Frenchy Fairmont ve onun hapishaneden kaçmasına yardım eden Vern Haskel'in, birkaç gün önce bu taraflara geçerken görüldüklerini öğrendik.
Où est Vern?
Neredesin Vern?
Quand tu vois une barrière, tu essaies toujours de la sauter?
Vern, bir bahçe çitinin önüne geldiğinde hep tırmanmaya mı çalışırsın?
Le marshal te recherche ainsi que Vern, Geary et Factor.
Şerif'in ekibi buradaydı, Vern, Geary ve Factor sizi arıyorlardı.
- Vern devient adroit avec un 45.
Vern de oldukça iyi silah kullanmaya başladı.
Pars Vern, je ne veux plus de toi.
Defol, Vern. Seni burada daha fazla istemiyorum.
Et Vern?
Vern'e ne dersiniz?
C'était Kinch!
Demek Kinch'ti! Vern?
Vern? Qu'est-ce qu'il y a?
Bir şey mi var?
- Kinch ne m'a pas dit...
— Vern, Kinch bana bundan bahsetmedi...
- Vern est venu ici?
Vern burada mı? evet
Elle m'a balancé à Vern en parlant de la broche qui était à la fille que j'ai tuée.
Onun için bizim başka planlarımız var. Vern'e broşu silahlı soygunda, onun sevgilisinden aldığımı söylemiş.
Nous avions tant d'estime pour Luz.
Vern'le ben Luz'u çok düşündük.
Qu'est-ce qu'elle a, cette rosse, Vern?
- Bu yaşlı atın derdi ne Burn?
- Vern.
- Wes.
Je racontais à Otis et à Vern comment Adam est tombé sur son couteau.
Ben de şimdi Otice ve Vern'e, Adam'ın nasıl kendi bıçağının üstüne düşüp, yaralandığını anlatıyordum.
Je vous présente Otis, Vern et...
Sizleri tanıştırayım Otis, Vern ve ahhhh...
C'est ton avis, Vern.
- Sen hep şüphecisindir Vern.
On va pas commencer ce matin, Vern.
Bu sabah seninle uğraşmaya hiç niyetim yok, Vern.
Je ne veux pas être pendu.
Beni asamıyacaklar, Vern.
Si on trouve des chevaux, on s'en sortira, Vern.
Atta bulmalıyız, galiba paçayı kurtardık Vern.
On ne peut pas aller dans Ies villes.
- Kasabaya giremeyiz Vern.
Tu fais Ia conversation, Vern?
- Ne o, gene gevezelik mi Vern?
A toi. Je sais.
- Sıra sende Vern.
Qu'est-ce que tu as?
- Kafan nerelerde Vern?
De quoi ils parlent, bon sang!
Acaba neden söz ediyorlar Vern.
On ne peut pas.
- Bunu yapamam Vern.
Vern, pourquoi ne réponds-tu pas au téléphone?
Vern, neden telefonu açmıyorsun?
Tu me rappelles, Vern?
Sonra arar mısın, Vern?
Je veux que tu saches, Vern.
Bir şeyi bilmeni istiyorum, Vern.
Vern, merci pour ton aide.
Vern, beni düşündüğün için sağ ol.
- Très bien, Vern.
- Çok iyi hissediyorum, Vern.
Fais attention, Vern.
Dikkatli ol Vern.
Verne.
Vern.
Ne sois pas idiot, Vern.
Aptal olma!
Vern?
Vern.
Qu'y a-t-il, Vern?
Ne oldu, Vern?
Tu n'iras pas retrouver Vern.
Vern'ne geri dönmeyeceksin.
Vern, on pourrait négocier.
Vern, belki seninle anlaşabiliriz, dostum.
Pourquoi pas toi, Vern?
- Belki sen yaparsın Vern?
Je peux aller dormir?
- Biraz kestirmemin sakıncası var mı Vern?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]