English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Vida

Vida tradutor Turco

381 parallel translation
Une soupape avec une vis à filet fin sur la tige.
Kaygan bir vana, ucunda ince bir vida ile.
Une bombe ne se dévisse pas.
Bombalar böyle vida gibi açılmaz.
Jamais vu un machin pareil. Et la façon dont ça se dévisse!
Gördüğüm en lânet şey, bu vida gibi dönerek açılması...
Ils vous engagent pour L'Heure Vitajex.
B.S. M. seni The Vida Jakes Saati için istiyor.
Le vestiaire manque de portemanteaux.
"Kamaraların elbise askılarında çok az vida var."
La balance penche en faveur des Farfelus, mais ça va repartir du côté des Raisonnables. Ça a tendance à tomber au milieu, car le truc tient pas.
Bence ilginç olan, ibrenin Salak Parti'yi göstermesi ve Akıllı Parti'ye geri dönmesi ve vida gevşediğinden sallanma eğilimi.
De défendre ma vie?
Por defender minha vida?
- Il faut un boulon en chrome.
- İçinden krom vida geçirmeliyiz.
"La vida loca." La folle vie.
"La vida loca", çılgın hayat.
- Les couronnes sont serrées.
- Yeni vida taktım ve sıkılar.
Non, les nouvelles couronnes sont très serrées.
Hayır. Yeni vida takıldı, ve çok sıkılar.
Il nous faut un tournevis plus petit.
Daha küçük bir vida getirmem gerek.
- Les quatre vis.
- Sadece 4 vida tutuyor.
Vous auriez été frappé à la tête par une clé anglaise volante.
Makine atölyesinde kafanıza vida aleti çarpmasıyla yaralandığınız yazıyor.
- Ce n'était pas un accident.
- Yani vida aleti kaza değildi.
Et il n'y a que quatre vis.
- Yüce tanrım. - Bakın. - Burayı sadece dört tane vida tutuyor.
Dévisser quelques boulons pour se venger de quelqu'un...
İntikam almak için asansörden birkaç vida sökmüş olabilir.
Il a peut-être un boulon de dévissé?
Belki onun da beyninde birkaç vida eksiktir.
A la prochaine histoire de porte, c'est vous qui la prenez. - Je vous emmerde.
Bundan sonra düşecek olan vida sen olacaksın.
Bon, qui veut un petit compagnon? En voilà une vide.
- Çok basit bir iş, sanırım vida gevşemiş.
J'ai joint le sable et le caillou à la notice explicative et j'ai tout donné au secrétariat, à Raïssa, pour qu'elle l'envoie à l'UNESCO.
Ve açıklama raporuna bir vida somunu ve biraz kum ekleyip Dean Raechke'ye ilettim, böylece o da bunları UNESCO'ya iletebilir.
Vous savez, comme In-A-Vida-Da-Gadda, Baby?
In-A-Vida-Da-Gadda, Baby'yi mesela?
- L'autre est à Vida.
- Zencilerin hastanesi Vida'da.
- Ils l'ont emmenée à Vida.
Bu sabah Vida'ya götürdüler.
In-A-Gadda-Da-Vida.
"Cennetin bahçesine" bebeğim.
Assemblez la gouttière en aluminium avec les vis spéciales.
- İyi. Vida deliklerinden aliminyum çıtaları monte edin.
- Iron Butterfly, "ln-A-Gadda-Da-Vida".
- Iron Butterfly, "In-A-Gadda-Da-Vida".
- Je suis Vida.
- Ben Vida.
- Vous connaissez Vida.
- Vida'yı tanıyorsun.
- Bonsoir. Vida Warren.
- Merhaba, ben Vida Warren.
- Votre voisine Vida.
- Komşun Vida.
C'est Vida.
Ben Vida.
Vida?
Vida?
Vida, tu es là?
Vida orada mısın?
Vida, il faut que je te parle.
Vida, seninle konuşmam gereken bir şey var.
Vida m'a dit que c'était vous... qui aviez une liaison avec Naomi Singer.
Vida bana Naomi'yle ilişkisi olanın... sen olduğunu söyledi.
Vida vous a dit ça?
Bunu sana Vida mı söyledi?
Vida ne vous a pas dit ça, si?
Vida söylemedi, değil mi?
Hé, Vida.
Merhaba Vida.
- Vida, je voulais te parler.
- Vida seninle konuşmam gerek.
Je les ai vus ensemble dans la rue.
Çünkü Jack ve Vida'yı yolda görmüştüm.
Hé, Jack, vous connaissiez Vida Warren?
Hey Jack, Vida'yı tanıyor musun?
- Vous sortiez avec Vida Warren?
- Vida Warren'la çıkıyor muydun?
Vous garez votre cheval dans l'enclos de Vida Warren?
Atını Vida Warren'ın dolabına mı koyuyorsun dostum?
Tu observais Vida quand elle s'est fait tuer?
Vida öldürülürken onu izliyor muydun?
- Oui, et il a tué Vida aussi.
- Evet, Vida'yı da o öldürdü.
Tu es si belle, Vida.
Çok güzelsin Vida.
Cette scène n'a pas été doublement boulonnée?
Bu platforma çifte vida takılmamış.
Elle épousa Jack Gross, qui lui vida son compte pour ensuite quitter le payS.
Jack Gross ile evlendi, adam onun parasını aldı ve ülkeden kaçtı.
J'ai pas d'espèces de crochets, y a pas de bitoniaux à l'horizon... et je sens plus mes jambes.
Köşebentim yok, sonsuz vida her neyse ondan yok ve bacaklarımı da hissetmiyorum.
Donne-moi un boulon de 8.
8mm düz vida! Hemen efendim!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]