Translate.vc / Francês → Turco / Warden
Warden tradutor Turco
239 parallel translation
Il est au Air Raid Warden.
Hava saldırı muhafızlardandır.
Quel genre de type est Warden?
Peki ya o nasıl biridir?
J'ai du mal à le cerner.
Warden'ı anlayamıyorum.
- Essayez de vous distraire, Warden.
Biraz daha sık dışarı çıkmalısın Warden.
Sergent Warden, quelle surprise!
Bak sen, Çavuş Warden gelmiş.
- C'est entre nous, Warden.
Bu özel bir mesele Warden.
Garnison G, sergent-chef Warden.
G bölüğü, ben Başçavuş Warden.
- N'y va pas! Tu vas y rester!
Dışarı çıkma Warden, yoksa ölürsün!
Je m'appelle Warden.
- Evet. Benim adım Warden.
Le bungalow du commandant Warden est par là.
Binbaşı Warden'ın bungalovu yolun sonunda.
- Je viens voir Warden.
- Binbaşı Warden'ı görecektim.
- Commandant Warden? - Oui?
- Binbaşı Warden, efendim?
Warden avait raison.
Warden haklıymış.
- Warden reste une énigme. - Pourquoi ça?
- Ama Warden'ı bilemiyorum.
Je ne vous laisserai pas mourir ici, Warden... parce que je me fiche du pont et de votre règlement.
Seni burada ölüme terk etmeyeceğim, Warden çünkü ne köprü ne de kuralların umurumda değil.
- Oui, monsieur.
- Evet, efendim, Warden.
Oui, monsieur.
Evet, efendim, Warden.
- C, est le fils du surveillant.
O Warden'ın oğludur.
- C, est le fils du surveillant.
Bu Warden'ın oğlu.
Je suis soldat, mon nom est Ouardan.
Warden. Ben bir askerim.
- Je ne te trahirai pas.
- Sana ihanet etmeyeceğim, Warden!
Le directeur de la prison a dit que c'était un rhume.
Müdür Warden sadece öksürüyor demişti.
Je m'excuse, Warden.
Affedersiniz.
Warden!
Hapishane müdürü!
Les nuances de Walden Pond.
Warden Göleti havasında.
Le directeur de la prison me devait un service.
Warden Dudley'le görüştüm, bana bir iyilik borcu vardı
Asile Vert, c'est le gardien qui vous parle. Nos pensionnaires ont une journée chargée aujourd'hui.
Günaydın, Yeşil Sanatoryum, Warden konuşuyor ve bu sabah mahkumların başlamaya hevesli olduklarını söyleyebilirim.
Ici garde Zanti.
Ben Warden Zanti.
- cinquante... cinquante-cinq! C'est super.
- Elli beş! Mr. Diddley bu ülke için Warden G. Kuşu Dik'den fazla çalıştı.
Warden Jack Scagnetti.
Müdürüm bu Jack Scagnetti.
Warden, on a une émeute et on perd le contrôle.
Kontrolümüz dışında bir ayaklanma başladı.
Warden.
Müdür!
"Garde, dans 5 minutes, mes souffrances seront finies... mais vous devrez vivre avec l'idée d'avoir tué un innocent."
Warden, beş dakika sonra acılarım sona erecek. Ama sen onurlu bir adamı öldürmek fikriyle yaşayacaksın.
Le plaisir qu'ils retirent de leurs actes violents est purement sexuel, cela rejoint ce que Warden Jackson appelle leur " attachement mutuel excessif'.
Bu aynı zamanda müdür Jackson'ın, onların birbirlerine olan şiirsel düşkünlüklerine ne ad verdiğini de açıklar.
Votre maison d'édition appartient à Warden White Inc, une filiale de MacDougall-Kesler, je soupçonne donc une collaboration des domaines militaire et industriel...
Ayrıca yayınevinizin beni aptal bir ajanmışım gibi göstermeye çalışan MacDOUGALL-KESLER'ın yan kuruluşu olduğunu... ve Askeri-Endüstriyel-Eğlence kompleksinde kitabınızı desteklediğini biliyorum
- Bonjour.
- Günaydın Warden.
Vous appellerez mes avatars "Surveillant".
Yeni adresiniz "Warden".
Le Surveillant m'a dit de ne pas le partager.
Warden bana bunu paylaşmamamı söylemişti.
C'est dur de passer un jour sans violer une des règles du Surveillant.
Warden in kurallarını kırman durumunda burada zor günler geçirirsin.
Hé, Surveillant, je suis votre plus fervente supporter.
Hey, Warden, Ben senin büyük bir hayranınım.
- Vous êtes le Surveillant.
- Sen Warden.
Warden Currier a interdit la vente d'ail frais à la cantine parce qu'il n'aime pas l'odeur.
Araştırmalar güzel kokusu dışında farklı şeyler ortaya koyuyor.
On suppose que Bradley Mac Warden a suivi ses victimes et qu'ensuite...
Bradley Mac Walden bu kurbanları izledi.
Téléphone, Warden.
Size telefon var, müdür.
Ça doit être l'ancien chef qui doit avoir à peu près 700 000 $.
Emin değilim ama Warden Park'ın 700 milyon wonu olduğunu duymuştum.
Tony? Le directeur de la prison est en ligne. Il dit que c'est urgent.
Tony, Warden Mitchell telefonda, hapishaneden arıyormuş, acil olduğunu söyledi.
Ils n'apprennent jamais.
Uyandığın zaman sadece Ruth Warden olduğunu hatırlayacaksın.
Il aurait pu éviter de révéler mon identité au criminel endurci que vous êtes.
Warden'ın oğlu mu?
Warden Miller. Warden Miller.
Müdür Miller.
Enchanté de vous rencontrer Warden.
Memnun oldum, müdür bey.
BASE AÉRIENNE DE WARDEN LOS ANGELES
Sol kanattan 30 feet çekin.