Translate.vc / Francês → Turco / Whiskey
Whiskey tradutor Turco
380 parallel translation
- Du whiskey.
- Viski.
- J'aimerais un Whiskey chaud.
- Varsa sıcak viski istiyorum.
- Du whiskey, oncle Billy?
- Viski, Billy amca? - Evet, efendim. - Bourbon'un en iyisi.
Du whiskey en quantité!
Hem de saf viski, ve daha niceleri.
Regardez Whiskey, il a trouvé le chemin!
Whiskey'e bakın. Yemeğin nerede olduğunu biliyor.
Viens, Whiskey.
Gel bakalım Whiskey. Uslu çocuk.
Je suis descendu, j'ai mis la radio, j'ai pris un whiskey... ouvert un livre, je m'apprêtais à le lire... quand la petite a surgi.
Aşağıya inip, radyoyu açtım. Viskimi doldurdum ve bir kitap aldım. Kitabı okumak için oturduğumda bu kız çıkageldi karşıma.
Vous avez du whisky? Tout a fait.
- Pekala, burası whiskey salonu, değil mi?
Je pensais pas en arriver la... Il faut que j'echange du whisky contre de l'eau.
Ben kesinlikle buraya geleceğimi düşünmezdim... ama biraz su için, biraz whiskey ticareti yapmak zorunda kalacağım.
C'est du bon whiskey, ça, M. Cherne.
Bu çok güzel bir viski, Bay Cherne.
Bill jouait au poker avec Carl Mann. McCall, bourré, s'amène... et lui tire dans le dos!
Bir gün yine salonda oturmuş poker oynayıp içiyoruz Jack, McCall'a pislik yaptı, o whiskey şişesi ile burnumu kırdı ve ben de onu salonun zeminine çiviledim.
Tu n'en es pas un. 65 dollars par mois plus whisky.
65 $ ve yetecek kadar whiskey.
Une bouteille de whiskey. C'est tout ce que tu as jamais tué.
Öldürebildiğn tek şey Viski şişeleri.
Lonesome, chante "Rye Whiskey"!
-'Yalnız', "Rye Whiskey" i söylesene.
Si tu te retrouves dans un endroit bombardé, sans électricité, sans eau, sans whiskey ni femmes, il se peut que tu penses à moi et à mon armada de jolies infirmières.
Suyu ya da ışığı, viskisi ve kadını olmayan bir yerde hayal kurarsan benim etrafımda binlerce güzel hemşire ile olduğumu düşün.
- Tiens un cadeau. Du whiskey.
- Senin için daha değerli bir şey.Bedava viski.
Comme elle était placée à côté de la bouteille de whiskey dans le vestiaire de George, elle doit lui avoir été envoyée.
George'un odasındaki viski şişesinin yanında durduğuna göre bunu ona yollamış olmalı.
"Kid Shelleen et le Massacre de Whiskey Slide."
"Kid Shelleen ve Whiskey Slide Katliamı."
" La Whiskey Slide and Tuskegon avait un wagon... anti-desperado.
" The Whiskey Slide ve Tuskegon demiryolunun haydut giremeyen bir arabası vardı.
Bien, affreux fretin... voici la "pièce de résistance 0" du commodore... un fabricateur instantané de whiskey.
Evet benim alçak dostlarım komodorun dayanılmaz aletini görüyorsunuz hızlı bir viski üretici.
Un whisky allongé.
Whiskey su.
Du whisky?
Whiskey?
Et face a la mort vous vous etes bourré de whiskey et vous etes tombé dans la glycérine.
Ölümle burun buruna gelince, bolca viski içip, gliserinin içine düştün! - Glis...
C'est grace a la glace, le whiskey et la glycérine que vous etes encore parmi nous.
Viskinin, gliserinin ve buzun sayesinde, şu anda aramızdasın.
Le Q.G. Ignore sa mort et je touche son whiskey.
Korkunç. Onun öldüğünü henüz rapor etmedi. Görüyorsun ki viskisini alıyorum.
Whiskey, tu prends la droite.
Viski, sen soldan. Fazla uzaklaşmayın.
Un autre, c'est Whisky.
Bir diğeri Whiskey.
Un whisky-sour acidulé, et pour madame, un Bacardi doux.
"Whiskey sour". Hanımefendi içinse tatlısı fazla Bacardi.
- Un Bacardi pour vous, whisky pour moi.
- Size Bacardi, kendime de "whiskey sour" aldım.
C'est du whisky.
Whiskey.
8,50 $ pour une dose à whiskey musicale.
8.50 dolara müzikli şişe altlığı.
Pour une dose à whiskey musicale?
Müzikli bir şişe altlığı için mi?
OK, Whiskey Kilo Deux-Huit, préparez-vous au largage. Reçu.
Tamam, Whiskey Kilo 28, fırlatmaya hazır ol.
Ici, Whiskey Kilo Deux-Huit... en réduction pour largage... top...
Anlaşıldı, Yer Kontrol. Burası Whiskey Kilo 28... alçalıyorum ve fırlatıyorum...
Tu veux un whiskey?
Viskiye ne dersin?
ILES MIDWAY Whisky Sierra Bravo à tour de contrôle.
- Whiskey Sierra Bravo'dan, Midway Kuleye.
Whisky Sierra Bravo.
Anlaşıldı, Whiskey Sierra Bravo.
Une petite goutte de whiskey vous tente?
Biraz İskoç viskisine ne dersiniz?
Il réunit son gang demain soir, chez Whiskey Nick's.
Yarın gece Whiskey Nick'in yerinde çetesini topluyor.
- Leo est planqué chez Whiskey Nick's.
- Leo Whiskey Nick'in yerinde sıkıştırılmış.
on sert du whiskey.
Biz burada viski veririz.
tu me dois 5 $ pour le whiskey et 75 $ pour le cheval!
Benim hesabıma göre bana, viski için beş dolar at için de 75 dolar borçlusun nalbant!
Du whiskey.
Viski.
"Whiskey's" le prochain, mec, je le sens au fond de mes tripes.
Sırada viski var adamım. Bunu kemiklerimde hissedebiliyorum.
Whiskey pour tout le monde.
- Herkese benden viski.
Mais il n'y en a pas à Big Whiskey.
Ama Big Whiskey'de yer yok onlara.
- Un whiskey.
- Viski.
Alors, whisky.
- Whiskey bulunur.
Vous vous croyez à l'hôtel?
Burası hapishane, otel değil. Otelde olsaydım sadece whiskey istemezdim.
Du whiskey du Tennessee.
- Tennessee viskisi.
Un pays sauvage.
Big Whiskey.