English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Willamette

Willamette tradutor Turco

35 parallel translation
Le professeur Bowmar de l'Université de droit de Willamette a préparé un exposé sur ce sujet que j'aimerais introduire. - Top. - Quoi?
Buna rağmen, destekli intihara karşı olmanın yasak olmaması kanundan çok farklıdır, ve aslında pratikte yasaldır işin üzücü tarafı bugün destekli intihar 1997 yılından beri Onurlu Ölüm adı altında sadece Oregon'da vardır.
Jolis cheveux. Ça fait une heure qu'elle est assise et sa robe n'est pas fripée. Comment elle y arrive?
Willamette Üniversitesi Hukuk Fakülte'sinden Profesör Bowmar bir özet hazırlamış, kalan zamanımda onu sunmak istiyorum.
Bienvenue à Willamette, Oregon.
- Willamette, Oregon'a hoş geldiniz.
Willamette Valley.
Willamette Vadisi.
Quand nous serons à Willamette Valley, je le leur dirai aux cartographes.
Willamette Vadisi'ne vardığımızda,... kartografa söylerim.
Elle allait pas à l'école Montessori de Willamette?
Violet'in Willamette Montessori'ye gidip gitmediğini biliyor musun?
Es-tu passée par l'école Montessori de Willamette?
Eğitiminin herhangi bir kısmını Willamette Montessori'de geçirdin mi?
- Otto. Willimette est pas du tout dans ce quartier.
Oto, Willamette tamamen farklı bir semt.
T'es attendu à Willimette?
Willamette'de işin mi var?
Pour ta mystérieuse affaire à Willimette?
Willamette'deki gizemli işin için mi?
Nous parlons avec la charmante Colleen de Willamette.
Willamette'den sevgili Colleen ile konuşuyoruz.
Pierce Higgins, 18 ans, type caucasien dans les hauteurs de? Willamette? Considérer le comme dangereux.
Pierce Higgins, 18 yaşında beyaz erkek, Willamette Heights'da.
Oui, elle était à son groupe de soutien au centre communautaire de willamette.
Evet, Willamette Toplum Merkezi'ndeki yas süreci destek gurubundaydı.
Je ne boirai plus que du pinot noir de la vallée de Willamette.
Artık sadece Willamette Vadisi üzümlerinden yapılan şarap içeceğim.
On ne peut pas se tromper avec un vin de la Willamette Valley, qui, pour ma part, bat à plate couture tous les trucs français de Cote d'or.
Yanında Willamette Vadisi şarabı varsa asla kötü olmaz. Ki bana kalırsa o Fransız cote d'or şeylerinin falan anasını ağlatır.
Mesdames et messieurs, Willamette Stone!
Bayanlar ve baylar, karşınızda Willamette Stone!
J'ai tatoué le nom du groupe.
- Willamette Stone'ın sözleri.
Respire à fond
# Willamette Stone
J'ai un super pinot de la vallée de Willamette pour toi.
Muhteşem bir Willamette vadisi şarabı getirdim sana.
Frank West, célèbre survécu La première épidémie de zombies dans l'histoire américaine. Il a ensuite passé à la célébrité avec son reportage concernant le foyer du Willamette, Colorado 2,006.
Amerika tarihindeki ilk zombi salgınında hayatta kalmayı başaran ve ününe ün katmayı başarmış Frank West yanımızda.
Et sauvé beaucoup de personnes dans Willamette.
Willamette'te pek çok insanın hayatını kurtardım.
- Avant de vous répondre, Revenons à Willamette.
- Cevap vermeden önce Willamette konusuna geri dönelim.
Nous sommes ici pour parler de votre expérience à Willamette... et d'offrir Espérons que les gens une sorte de conseils,
Willamette'teki deneyimlerin hakkında, konuşmak için buradasın. İnsanlara birkaç tavsiye verip...
Eh bien, ils ont m'a appelé que depuis Willamette.
Willamette olayından beri beni arıyorlar.
Retrouvez-moi à la... fabrique de papier de Willamette.
Willamette Kâğıt Fabrikası'nda buluşalım.
Il est à l'hôpital de Willamette County.
Willamette İlçe Hastanesi'ndeymiş.
On s'est battu, il s'est fait arrêté, et maintenant il est dans l'unité psychiatrique d'un centre du comté a Willamette en observation.
Kavga ettik, aldı başını gitti. Şimdi Willamette'de berbat bir akıl hastanesinde müşahede altında.
Je n'ai rien à voir avec Willamette.
Willamette'le bir alakam bile yok.
J'avais peur qu'ils me retirent sa garde mais je ne contrôle plus rien et il est retenu dans l'unité psychiatrique de Willamette, en, euhm, observation et...
Onu benden koparacaklarını düşündüm. Ama kontrol edemedim. Şu an Willamette İlçe Hastanesi'nde psikiyatri bölümünde tutuluyor.
- Oui? C'est l'hôpital du comté de Willamette.
- Willamette İlçe Hastanesi'nden arıyorum.
Il est à l'hôpital psychiatrique de Willamette County.
Şu an Willamette İlçe Hastanesi'nde psikiyatri bölümünde tutuluyor.
Un Brut de 2005 un local de notre très chère vallée Willamette.
Otelin iyidilekleriye 2005 Brüt Buradan, kendi Willamette Vadisi'mizden.
Incinère-moi, disperse mes cendres dans la rivière Willamette.
yakın beni, Willamette Nehri üzerine küllerimi yayın,
- Et il se passe quoi si une vache boit dans la rivière et te boit toi aussi, et te rejette dans un champ?
- Öyleyse bazı inekler? Willamette'ten seninle birlikte su içerler Sonra seni bir tarlaya salarlar mı?
- C'est Willimette?
Willamette mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]