English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Willoughby

Willoughby tradutor Turco

348 parallel translation
Je ne sais pas.
- Bilmiyorum, Lort Willoughby.
Merci, mais il n'en est pas question!
Lort Willoughby, teşekkür ederim, ama aptal olmayın.
Lord Willoughby vous félicite. Il demande à vous voir.
Kaptan Blood, Lort Willoughby talimatlarını iletti ve kendisiyle görüşmenizi talep ediyor.
Il ne faut pas!
- Lort Willoughby, olamaz.
Lord Willoughby, aidez-moi!
Lort Willoughby, bana yardım edin.
J'avais prévu de vous débarquer à Port Royal...
Lort Willoughby, sizi Port Royal'de karaya ulaştırmak üzere yola çıktım, ama şimdi....
Très bien, Lord Willoughby.
Pekala o halde, Lort Willoughby.
Vous êtes mon hôte... j'ai gardé une certaine courtoisie...
Lort Willoughby, siz gemimde bir misafirsiniz. Eski ahlaklı günlerimden bana kalan bir davranış olarak size bu teklif için düşüncelerimi iletmeyeceğim.
Lord Willoughby, mes hommes sont un peu perplexes quant à l'offre du Roi.
Majestelerinin teklifinin doğruluğuna esasen mürettebatımın düşüncelerini duydunuz.
Elle m'aime, Lord Willoughby!
Lort Willoughby, o beni seviyor!
Il m'a dit ce qu'il avait fait.
Yaptığı şeyi bana anlatmıştı Hakim Willoughby.
C'est comme a dit Miss Tare.
Gördüğünüz gibi Hakim Willoughby, olay aynı Bayan Tare'nin anlattığı gibi.
Je m'appelle Willie Willoughby.
Adım Willie Willoughby, ama bana Baca derler.
Nous sommes à Willoughby.
Willoughby! Willoughby Durağı!
Nous sommes à Willoughby.
Willoughby Durağı!
Willoughby?
Ne diyorsun, Willoughby mi?
Ça se situe où?
Willoughby neresi?
L'arrêt Willoughby n'existe pas.
Bu hat üzerinde Willoughby diye bir durak yok.
Mais vous y êtes.
Dışarısı, Willoughby.
Willoughby, vous connaissez?
Willoughby adında bir kasaba duydun mu?
C'est dans quel coin?
Willoughby mi? Nerede?
Connecticut, ou New York.
Willoughby, Connecticut sanırım. Ya da Willoughby, New York.
Pas de Willoughby sur cette ligne.
Bu hatta yok. Hat üzerinde Willoughby yok.
Un village dont j'ai rêvé.
Willoughby adında bir yer. Rüyamda kurguladığım bir yer.
C'était l'été, il faisait chaud.
Willoughby. Yaz günüydü, çok sıcaktı.
J'ai cherché dans de vieux horaires.
Geçen hafta Willoughby diye bir kasabayı sormuştunuz, Bay Williams. Araştırdım.
Nous sommes à Willoughby!
Willoughby. Willoughby.
La prochaine fois, j'y descendrai.
Willoughby. Bir dahakine...
Il a crié "Willoughby", s'est rué vers la plateforme et je ne l'ai plus vu.
Willoughby falan diye bağırıyordu. Sonra da vagondan dışarı fırladı. En son o zaman gördüm.
POMPES FUNEBRES WILLOUGHBY
WILLOUGHBY ve OĞULLARI CENAZE EVİ
Willoughby.
Willoughby?
Quoiqu'il en soit, WiIloughby est un lieu ensoleillé et serein, situé dans la Quatrième dimension.
Willoughby? Her ne ise günışığı ve huzurla geliyor. Ve Alacakaranlık Kuşağı'nın bir parçası.
Pompey, ramène le docteur, s'il n'est pas saoul.
Pompey, Doktor Willoughby'i bul. Ayıksa onu buraya getir.
- Où est le docteur?
- Doktor Willoughby nerede?
- Grâce au docteur Willoughby.
Doktor Willoughby sağ olsun.
- Roger Willoughby. - Oui.
Roger Willoughby, hmm?
- M. Willoughby. - Bonjour, M. Bush. Je voulais vos conseils pour pêcher le brochet.
Mr. Willoughby, Kuzeyturnası yakalamanın en iyi yolunu size sormak isterim.
Silence, Willoughby!
Sessiz ol, Willoughby!
Je m'appelle Willoughby.
İsmim Willoughby.
Willie Willoughby.
Ben de, Willie Willoughby.
Willoughby!
Willoughby!
- Où est Willoughby?
Willoughby neresi?
- Willoughby?
Willoughby mi, efendim?
À Willoughby.
Willoughby.
Willoughby.
Çok garip bir rüya.
Vous m'avez parlé de Willoughby.
Ne?
Willoughby!
Stanford, Sıradaki durak.
Willoughby.
Willoughby Durağındayız.
Willoughby, monsieur.
- Willoughby mi?
Willoughby!
Willoughby.
Willoughby!
Willoughby Durağındayız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]