Translate.vc / Francês → Turco / Winky
Winky tradutor Turco
95 parallel translation
Une tragédie a été évitée de peu, quand un homme qui rentrait du bowling où sa femme avait fait un score parfait a couru dans un immeuble en feu pour sauver 10 personnes et leur chien, Winky.
Bugün bir trajedi kıl payıyla engellendi. Karısının çıkardığı mükemmel oyunun ardından bowling salonundan evine dönmekte olan bir adam yanan bir binaya girerek on kişilik bir ailenin ve ailenin köpeği Winky'nin hayatını kurtardı.
Tu vas vendre Winky?
Winky'yi satamazsınız.
- Peg, Winky est mort.
Şekerparem, Winky ölü.
QUESTIONNEZ WINKY
Winky'ye sorun Medyum kuş ölüsü.
Voilà son sac à couches... son Mimi Clin d'œil...
Tamam, bu bez çantası ve bu "Bay Winky" si.
C'est toi qui a voulu l'appeler "Winky".
Tavşana Winky diyen kimdi?
Et puisqu on y est, pourquoi ne pas l'appeler "Winky"?
Madem tavşanlı bir hikaye olacak, Winky bir tavşan için çok güzel bir isim.
Je lui lirai Clive et tu lui liras Winky.
Ben ona Clive'ı okuyacağım, Ve sen de Winky'ni okuyabilirsin. - Evet, iyi.
" Et Winky était contente d'être chez elle.
Ve Winky evde olmaktan mutluydu...
Oui, entre Clive et Winky
- Evet, Clive ve Winky arasında?
Winky.
- Winky.
Winky est drôle.
- Winky komikti.
Tu préfères Winky?
Demek sen Winky'yi sevdin.
Winky ne saute pas comme un ivrogne!
Winky sarhoş gibi zıplamıyor.
Et on dit que Tinky-Winky est le seul Teletubby gay...
Bir de Tinky Winky'nin tek gay Teletubbie olduğunu söylerler.
Elle fait tout le boulot avec Winky.
Bütün işi Winky ile ikisi yapıyor. "Hey" de bakalım.
- Et à danser! Je trouve que tu bouges mieux que Winky.
Artık Winky'den bile iyisin.
Au cas où, pour le popo de Winky.
- Çok düşüncelisin. - Teşekkür ederim.
Viens là, fiston. - Tu te souviens de Winky?
- Çok tatlı bir çocuk.
- Winky peut se balader? - Oui.
Winky'nin evde dolaşmasında bir sakınca var mı?
- Je préfère une image, car... - Où est Winky?
Gözümün önüne geleni tercih ederim çünkü- -
- Le quoi?
- Winky.
- Winky. Où est Winky? - Qui est Winky?
Herhâlde Zach'le oynuyordur.
- Winky, tout va bien.
Neler oluyor? Ne yapıyorsun Zach?
- Ne bouge pas, Zach. - Zach, écoute.
Bir şey yok Winky, bebeğim.
- Regarde, Winky! Regarde, chérie!
- Bak Winky, bir sürü fıstık var.
- Celle qui poussait Winky?
Teriyer'in adını hatırlıyor musun? - Winky'i iten sürtük mü?
- Regarde ça. Regarde, Winky. Toi!
Winky baka bana "Sen" diyorum.
Je parle de toi.
Senden bahsediyorum Winky!
Pourquoi ne pas t'asseoir?
Git ve otur Winky.
Je le promène...
Winky harika yürüyecek.
Tu vas faire défiler Winky.
Winky'i göster onlara Gerry.
Je suis Winky le timonier. - Voici le grand capitaine Casse-cou!
Ben Sky Commander Winky... bu da güzel Cap'n Dare!
- Laisse-moi tranquille.
Beni yalnız bırak Winky.
Tu veux quelques mots, Winky?
Bir kaç kelime mi istiyorsun Winky?
- Winky l'aumônier.
Gökyüzü Pilotu Winky.
- Qu'est-ce que vous racontez?
Şerif John dersiniz Winky. Neden bahsediyorsun?
Le gosse surnommé Winky le timonier.
Kendine "Gökyüzü Komutanı Winky" diyen... bir çocuk.
Il était présent à toutes les cascades et il a eu une altercation avec Winky.
Bütün Gerzeklik Şovlarında ve... okuldaki saldırıda da bulunan... Winky ile uyuşmazlığı olan sorunlu biri.
Winky peut être un vrai con.
Winky aptal olabilir.
- Winky?
Winky mi?
- Winky t'attend.
Winky seni bekliyor canım.
Winky.
Winky?
Il a baptisé son lapin "Winky".
Tavşanın adını Winky koymuş.
Et tu aimes le nom "Winky"?
- Winky adını da sevdin değil mi? - Evet.
Ménage-toi, la route est longue.
- Winky'nin dışkısı için gerekli olabilir.
Deux, à la française.
Fransızlar gibi iki kez. - Winky'i hatırladın mı?
Que fais-tu?
Winky.
Winky ne peut pas rater ça.
Bunu kaçıramaz.
C'est le cocktail de Winky et de Bob, et je suis ton ex-femme.
Winkey ve Bob'ın partisindeyiz ve ben ayrı yaşadığın karınım.
- ll a attaqué Winky?
Winky'e mi saldırdı?