Translate.vc / Francês → Turco / Xerxes
Xerxes tradutor Turco
140 parallel translation
Vive Xerxès!
" Çok yasa Xerxes! Çok yasa...
Ton oeuvre témoignera aux générations futures de la puissance de Xerxès.
Gücünüze bütün gelecek nesiller.. sahit olacaktir, Yüce Xerxes!
Vive Xerxès!
"Çok yasa Xerxes!"
En 480 avant J. - C., le roi de Perse Xerxès mit en marche son empire gigantesque pour écraser les quelques États grecs indépendants qui représentaient le dernier bastion de la liberté du monde antique...
İ.Ö. 480'de, Pers Kralı Xerxes muazzam köle imparatorluğunu o zaman bilinen dünyadaki en kuvvetli bağımsız devlet olan Yunan Devletlerini yok etmesi için harekete geçirdi...
- Non, Xerxès!
- Xerxes'lesin.
Une muraille en bois n'arrêterait pas l'armée de Xerxès.
Biliyorsun ki Xerxes gibi bir orduya tahta duvarlar karşı koyamaz.
On dit que Xerxès a cent nations avec lui.
Xerxes'in beraberinde 100 ulus getirdiğini söylüyor.
Oui, Xerxès donnerait beaucoup d'or pour connaitre ce sentier.
Kral Xerxes bunu bilmek için çok altın verirdi, değil mi?
Xerxès a des millions d'hommes.
Xerxes'in milyonlarca adamı var.
Sans Xerxès, cette horde immense serait en déroute.
Ama Xerxes olmadan bütün o kalabalık dağılır.
Que ferais-tu à la place de Xerxès?
Eğer Xerxes olsaydın şimdi ne yapardın?
Xerxès était assis sur un trône, le visage sombre en écoutant les cris des hommes en feu.
Xerxes bir tahtta oturuyordu, suratında hüzünlü bir ifade vardı ve yanan adamlarının çığlıklarını dinliyordu.
Le roi Xerxès les conduit dans son chariot.
Kral Xerxes piyadelerin önünde gidiyor.
Nous allons donc attaquer et tuer Xerxès!
O yüzden saldırıp Xerxes'i korumalıyız.
Xerxes?
Xerxes?
J'espère qu'on nous permettra de rester dans les temps.
Eski Dünya'daki Atlantis, ya da Xerxes 7'deki Neinman gibi.
Comme l'Atlantide sur l'ancienne Terre ou Neinman de Xerxes VII.
Mordan IV, uzun yıllar süren iç savaştan sonra barışa kavuşmuştu. - 40 yıl süren bir iç savaş Kaptan.
Donne ça à Xerxès.
Bunu Xerxes'e ver...
Si bien qu'elle se retrouve dans le cachot de Xerxès.
Şu ana kadar Xerxes'in zindanında takılıyordu.
Et ta famille?
- Persix ve Anteocles diğer tarafta yaşıyorlar... şu öldüren zorba, Xerxes sağolsun. Ailen nerede?
Ils croyaient pouvoir vaincre Xerxès.
Xerxes'i alt edebileceklerini düşünmesini sağladı.
On ne s'échappe pas de cette prison. Sauf pour aller au cimetière.
Xerxes'in zindanından daha önce hiçkimse kaçamadı... mezara gitmek dışında.
C'est l'avis de Xerxès, pas le mien.
- Eminim Xerxes buna inanıyordur. Ben inanmıyorum.
Il y a des gardes et ce sont des bonnes affaires!
Sadece Xerxes'in muhafızlarından dolayı değil, ama bunların inanılmaz kelepirler olmalarından dolayı!
Ca ne tient pas debout.
Eğer ben Xerxes olsaydım...
Xerxès veut te parler.
Xerxes seninle konuşmak istiyor.
Dès son arrivée, elle a comploté contre vous.
Zindanıma girer girmez, size karşı çalışmaya başladı, Lord Xerxes. Sürekli adamlarımı rahatsız etti.
Xerxès exige que le Loup Noir se rende avant que le soleil ne touche ce bâton.
Güneş bu sopaya değene kadar, Xerxes sizin Siyah Kurt'dan vazgeçmenizi emrediyor. - Asla! - Yoksa - hepiniz- ölürsünüz.
Gloire à Xerxès, l'empereur de ces terres.
Herkes Xerxes'i selamlasın, ülkenin Lord İmparatorunu.
Sur Xerxes.
X erxes.
Xerxes!
Consuelo!
Alertez les autres, il y a eu une tragédie!
Xerxes! Ötekilere haber verin. Bir felaket oldu!
Xerxès conquiert et contrôle tout ce sur quoi ses yeux viennent à se poser.
Xerxes gözünü diktiği her şeye sahip olur ve kontrolü altına alır.
Les pertes qu'essuiera Xerxès seront si immenses, ses hommes seront si démoralisés, qu'il n'aura d'autre choix que celui d'abandonner sa campagne.
Kayıpları o kadar büyük olacak, ordusunun morali öyle bozulacak ki Xerxes'in bu seferden vazgeçmekten başka seçeneği kalmayacak.
Mais tu n'as emmené que cette poignée de soldats pour combattre Xerxès?
Xerxes'in karşısına şu bir avuç adamla mı çıkacaksın?
Dans cet étroit couloir. Là où le nombre de guerriers de Xerxès n'aurait plus d'importance, nous marchâmes.
Xerxes'in ordu mevcudunun hiçbir anlam taşımayacağı o daracık koridora doğru yürüyorduk.
Nous n'avons encore vu qu'une infime partie de la monstrueuse armée des perses.
Gördüğümüz Xerxes'in ordusunun bir bölümünden başka bir şey değildi.
Est-ce que par hasard, tu ne serais pas Xerxès?
Dur da tahmin edeyim. Sen Xerxes olmalısın.
Tu as beaucoup d'esclaves Xerxès, mais bien peu de guerriers.
Kölen çok, Xerxes ama savaşçıların yok denecek kadar az.
Ils sont la garde personnelle du roi Xerxès lui-même. L'élite des guerriers perses. L'unité de combat la plus meurtrière de toute l'Asie.
Bunlar, Xerxes'in özel muhafızları olan en üstün Pers savaşçıları ve Asya'daki en öldürücü güçtüler.
Spartiates, poussez!
Xerxes yemi yutmuştu. Spartalılar, yüklenin!
Qui Xerxès osera-t-il nous envoyer maintenant?
Bakalım gelecek sefer, Xerxes kimleri gönderecek!
Nous renvoyâmes les corps mutilés et les coeurs fragiles, aux pieds de Xerxès.
Parçalanmış bedenleri ve sökülmüş kalpleri Xerxes'e geri postaladık.
Le roi Xerxès mécontent de ses généraux, donna l'ordre qu'on les punisse.
Kral Xerxes, generallerinden hiç memnun kalmamıştı. Onları disipline soktu!
Xerxès envoya à la bataille ses monstres venus de l'autre bout du monde.
Xerxes, canavarlarını dünyanın diğer yarısından buraya getirmişti.
Un traître bossu a osé conduire les Immortels au sentier à chèvres qui mène vers nous.
Kambur bir hain, Xerxes'in "Ölümsüz" lerini gizli bir keçi yolundan geçirerek arkamıza indirmiş.
C'est Xerxès qui en est responsable, et avant lui, son père Darius à Marathon.
Savaşı çıkaran, Xerxes'dir. Ve ondan önce de babası Darius, Marathon'da aynı şeyi yapmıştı.
Tu savoureras une victoire absolument parfaite. Si tu acceptes de déposer les armes, et de t'incliner devant sa sainteté Xerxès.
Böylece, zaferin tamamlanmış olacak tabii önce silahını bırakıp, Kutsal Xerxes'in önünde diz çökersen!
Et maintenant, c'est ici dans l'âpreté de cette partie du monde qu'on appelle Platée, que Xerxès et ses hommes connaîtront la mort, et l'anéantissement.
Ve şimdi, Platea denilen bu lanet yerde Xerxes'in aşiret sürüsü yok olacak!
Ils mourront tous en martyrs.
Hayır, Xerxes, sen haklısın.
Dans la prison de Xerxès.
Xerxes'in zindanında.