English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Yamato

Yamato tradutor Turco

139 parallel translation
Je me souviens de cette banderole dans la maison à Yamato.
O Tomarı, Yamato'daki evden hatırlıyorum.
Venez me voir à Yamato.
Beni gelip Yamato'da gör.
Yamato est le meilleur endroit où vivre.
Yamato yaşanacak en iyi yer.
Père et Mère, s'il vous plaît venez nous rendre visite de temps en temps de Yamato.
Bana ve anne, lütfen şimdi ve sonra gelip bizi Yamato'dan ziyaret edin.
Le Yamato, n'est-ce pas?
Yamato?
Le Yamato, 80000 tonnes.
- Yamato, 80000 ton.
Le Yamato, 4 croiseurs et 12 destroyers.
Yamato, dört kruvazör ve 12 destroyer.
Ils escortent peut-être le Yamato jusqu'à une autre base.
Yamato'ya başka bir üsse kadar eşlik ediyorlardır. Truk ya da Pelaki-Shima.
Les mines n'arrêteront pas le Yamato.
Mayın, Yamato'yu durdurmaz. Zırh kaplıdır.
Le Yamato est passé.
Yamato kurtulmuş.
Le Yamato a rebroussé chemin et repassé le détroit.
Yamato döndü ve pasaja girdi.
PROVINCE DE YAMATO
Yamato İli
Yamato? Une autre chaise.
Bir sandalye daha alabilir miyiz?
C'est le Yamato. De même classe que nous.
Bu Yamato, kardeş gemimiz.
Le Yamato n'est pas dans ce secteur.
Yamato, buranın yakınlarında bile değildi.
USS Enterprise à l'USS Yamato.
USS Atılgan'dan, USS Yamato'ya.
L'USS Enterprise appelle l'USS Yamato.
USS Atılgan, USS Yamato'ya sesleniyor.
Je demande la permission d'emmener une équipe sur le Yamato.
Bir dış görev ekibiyle Yamato'ya geçmek için izin istiyorum.
Nous avons rencontré un navire qui semble être l'USS Yamato.
USS Yamato gibi görünen bir gemiyle karşılaştık.
Commandant, je recommande la partie arrière de la passerelle.
Yamato'yu bilirim. Köprü'deki geri birime ışınlanmayı öneririm.
Data, remorquez le Yamato avec un rayon tracteur, nous partons.
Data, çekici ışınla Yamato'ya kilitlen. Onunla beraber ayrılıyoruz.
Un navire dans un trou dans l'espace, sans équipage.
Neredeyse Yamato'nun aynısı bir gemi, uzaydaki bir delikte, içinde mürettebat yok.
En répondant à un appel de mon vieil ami, le capitaine Donald Varley de l'USS Yamato, j'ai pris le risque d'emmener l'Enterprise dans la Zone Neutre.
Uss Yamato'nun kaptanı, eski dostum, Kaptan Donald Varley'in umutsuz yakarışına yanıt olarak... Atılgan'ı Tarafsız Bölge'ye sokmakla... çok ciddi bir risk alıyorum.
Journal de bord du Yamato bientôt dans notre ordinateur.
Yamato'nun seyir defteri randevuya kadar indirilmiş olacak.
Cela doit venir des défaillances sur le Yamato.
Yamato'nun karşılaştığı sorunlar nedeniyle olabilir.
Oui, pas d'autre vaisseau que le Yamato, qui vient d'entrer dans notre champ visuel.
Evet. Yamato dışında başka hiçbir gemi yok, ki o da şu anda görüş menzilimize giriyor.
- Transmission établie.
- Yamato'dan mesaj var efendim.
Importante montée d'énergie dans la salle des machines du Yamato.
Efendim, Yamato'nun Mühendislik bölümünde enerji yüklenmesi var.
Yamato, ici l'Enterprise.
Yamato, burası Atılgan.
Yamato, répondez.
Yamato, yanıt verin.
Tout l'équipage du Yamato, plus de 1000 personnes, familles comprises, ont péri sous nos yeux.
Yamato'nun tüm mürettebatı ve aileleri, binden fazla insan, kaybedildi.
Ont-ils attaqué le Yamato?
Yamato'ya saldırdılar mı?
Etes-vous responsables de la destruction du Yamato?
Yamato'nun yok olmasından siz mi sorumlusunuz?
- Nous obéirons à la sommation..... quand nous aurons déterminé la cause de la destruction du Yamato et quand je saurai que vous n'êtes pas responsables. Terminé. - Ils engagent leurs boucliers.
- Razı geleceğiz,... ama Yamato'nun yok olmasının nedenini öğrenip, bundan sizin sorumlu olmadığınıza emin olduğumuzda.
Le Yamato a été détruit alors qu'ils étaient occultés.
Yamato onlar gizlenirken yok oldu.
Le Yamato s'est bien détruit tout seul.
Her ne olduysa, bunu Yamato kendi kendine yapmış.
Puisque nous avons établi que les Romuliens ne sont pas responsables, ne serait-il pas plus prudent de battre en retraite?
Romulanların, Yamato'nun yok olmasıyla... bir ilişkisi olmadığını öğrendiğimize göre, geri çekilmek mantıklı olmaz mıydı?
Ou ce qui est arrivé au Yamato pourrait nous arriver.
Yoksa Yamato'nun başına gelenler, bizim başımıza da gelebilir.
Si son équipage ne peut pas réparer le Yamato, je dois le convaincre de continuer cette exploration.
Eğer Yamato'yu onarmamız için bize yardım edemezse, araştırmaya devam etmesi için onu ikna etmeliyim.
M. Data, le capitaine Varley parle d'une sonde qui a scruté le Yamato.
Bay Data. Varley'in kayıtlarında Yamato'yu tarayan bir sondanın adı geçiyor.
Quand le Yamato a été exploré, où était-il?
Yamato tarandığında neredeymiş?
- Nous poursuivons la mission.
- Yamato'nun görevine devam edeceğiz.
C'est le Yamato, capitaine.
Konu Yamato Kaptan.
Comme sur le Yamato, l'Enterprise commence à enregistrer des défaillances techniques, pour l'instant isolées, mais je crains que ce soit les mêmes premiers symptômes.
Kardeş gemimizde olduğu gibi... Atılgan da bir seri sistem arızaları yaşamakta. Şu ana kadar rastlantısal gözükse de, bunlar, Yamato'nun başına gelenlerin ilk belirtileri olabilir.
J'ai regardé le journal de bord du Yamato. Et je crois que cette sonde serait liée à nos problèmes.
Yamato'nun kayıtlarını gözden geçirdim, bence sorunlarının o sondayla bir ilişkisi var.
Si c'est la sonde, cela justifie l'explosion du Yamato.
Sorun sondaysa, bu Yamato'ya olanları açıklıyor.
Nos problèmes vont-ils prendre l'ampleur de ceux du Yamato?
Bizim sorunlarımız da Yamato'nun yaşadıkları kadar ciddi mi?
Taille et composition identiques à la sonde qui a scruté le Yamato.
Boyutu ve yapısı Yamato'yu tarayan sondaya uyuyor.
La première sonde a donc détruit le Yamato?
Yamato'nun yok olmasından önceki sonda mı sorumluymuş?
Lorsque nous avons transféré le journal de bord du Yamato.
Yamato'nun seyir defterini indirdik, ve o program seyir defterinin içindeydi.
Le programme affectait tous leurs systèmes simultanément.
Program Yamato'nun tüm sistemlerini eş zamanlı olarak etkilemişti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]