Translate.vc / Francês → Turco / Yik
Yik tradutor Turco
59 parallel translation
L'autre, c'est Bombe.
Diğeriyse, Yikıcı.
Voici Bombe!
İşte Yikıcı!
N'aie pas peur d'utiliser toute ta force.
Butun gucunu kullanmaktan korkma? Yik onu yere.
- Moi, c'est Yik Chiu Tuo.
İzlemem. - Ben Yik Chiu Tuo.
On m'appelle Y.C.
- Yik Chiu Tuo mu? - Kısaca Y.C.
- Yik Chiu Tuo, OK.
- Y.C.? Yik Chiu Tuo, iyi.
J'ai suivi un programme quand j'étais au ACI ( * ). ( * ) Adult Correctional Institute.
YIK'nda zaman geçirirken bir programa dahil oldum.
L'inspecteur Fong Vik Wei, un héros qui pond des balles.
"Kahraman müfettiş Fong Yik Wei hayat kurtarmak için mermileri yuttu."
Mes collègues, Chan Chun et Fong Yik Wei.
Bunlar meslektaşlarım ; Chan Chun ve Fong Yik Wei.
Elles ont été détruites.
Hepsi yIkıldı.
Tu ne veux pas voir ce rêve détruit. Renvoie-les.
Bu hayalin yIkılmasını istemiyorsun.
Je suis Yik'in Chan K'awiil.
Ben, Yik'in Chan Kwawiil.
Vous gagnerez du temps quand MCC vous virera.
YIK arayıp seni kovduğunda gitmen kolay olur.
Leur message disculpe toujours MCC, alors, je m'en tape.
Çünkü mesajları yine de YIK'ı aklıyor, bana ne?
Ce n'est pas bon pour MCC.
İşte bu YIK için iyi değil.
C'est pas bon pour MCC.
YIK için iyi olmaz.
Excusez-moi, je travaille à MCC.
Pardon, ben YIK'dayım.
Moi aussi, je travaille à MCC.
Evet, ben de YIK'da çalışıyorum.
Je bosse aussi à MCC.
Ben de YIK'da çalışıyorum.
Moi aussi.
YIK'da çalışıyorum.
- Pareil.
- YIK'dayım.
Déchire tout.
Yik ortaligi evlat.
MCC.
YIK.
- MCC.
- YIK'yi.
Non, MCC n'a pas d'AK.
Hayır, YIK asla Kalaşnikof almaz.
Je dirai à MCC... pour le gardien mort.
YIK'ya ölen gardiyanı söylerim.
MCC refuse de verser le sang d'otages.
YIK rehinelerin zarar görmesine izin veremez.
J'envoie une équipe et je fais raquer MCC.
Bir tim yolluyorum, faturası da YIK'ye girecek.
Une émeute de prison, c'est MCC.
İsyansa komuta zinciri YIK'tan başlar.
- Et je suis certaine que le fait que de rééquilibrer le budget complexe d'MCC
- Şundan eminim : YIK'nın karmaşık bütçesi biraz düzenlenirse
Et on sait que MCC a dépensé 20 % de moins par détenue que le gouvernement.
YIK'nın mahkum başına federal hükümetten % 20 daha az harcadığını da biliyoruz.
On sait aussi que le PDG d'MCC s'est fait du fric sur notre dos.
YIK'nın CEO'sunun bizim sırtımızdan servet kazandığını da biliyoruz.
D'autant que les avocats de MCC obtiendraient une rupture de contrat avant d'avaliser une hausse de budget.
Ayrıca YIK'nin avukatları bütçeyi artırmayı kabul etmektense sözleşme ihlali davası açarlar.
Quand j'en ai parlé à MCC, c'était un programme d'enseignement.
YIK'ye teklif götürdüğümde eğitim programıydı.
Et le pire de tout, ce n'est qu'un stratagème pour rajouter des centaines de détenues dans cette ruine croulante qui fait office de prison, pour que la MCC puisse escroquer encore plus d'argent public.
En kötüsü de, bu pis, çürümüş yerleşkeye yüzlerce mahkûm daha tıkıştırıp YIK'nın vatandaşın cebinden çıkan vergiyi daha çok söğüşlemesini sağlayan hain bir oyunun parçası.
Agite ton long doigt tant que tu voudras, sous le nez de MCC, sous mon nez.
O uzun parmağını YIK'ya, bana istediğin kadar salla.
Cherche-t-on à réhabiliter ces femmes ou à remplir les poches des actionnaires de MCC?
Amaç bu kadınları topluma kazandırmak mı, YIK hissedarlarının cebini doldurmak mı?
On s'en tape de MCC!
YIK'dan kime ne?
Et je ne veux plus de conneries sur qui se penche pour se faire enculer ou d'autres trucs tordus que MCC a pu vous forcer à faire pour je ne sais quelle raison.
Ayrıca YIK'nın önünde domalmaktan ya da her nedense size yaptırdığı diğer pis işlerden bahsetmek de yok.
Parce que... ce gouvernement est plein de lopettes.
Çünkü... YİK ( yiyecek ve ilaç kurumu ) bir grup zırlayan bebekten oluşuyor.
Le CJC travaille avec les stupéfiants pour pousser une enquête sur un réseau de labos de méth, mais...
YİK meth laboratuarları davasında ilerleme kat etmek için narkotik ile birlikte çalışıyor.
Vous avez gravi les échelons de la division criminelle avant d'être promu au sein du CJC.
Kriminal Suçlar bölümünden YİK'e yükselmişsin.
Parce que je sais que le CJC compte pour toi.
Çünkü YİK'in sana bir şeyler ifade ettiğini biliyorum.
Quand Naz sera officiellement hors-jeu, vous aurez besoin de trouver un remplaçant un peu plus permanent ici au CJC et j'aimerais être envisagé pour ce poste.
Naz tamamen görevden alınınca burada YİK'te daha kalıcı bir kumandan arayacaksınız ve ben de o iş için dikkate alınmak istiyorum.
Naz a fait des grandes choses avec le CJC.
Naz YİK'e çok şey kattı.
Je pense que l'Agent Boyle peut être un atout dans un rôle de leader au CJC.
Bence Ajan Boyle YİK'te liderlik rolünde iyi iş çıkarabilir.
Pour une quelconque raison, vous m'avez placé au CJC.
Her nedense beni YİK'e yerleştirmek istediniz değil mi?
Et si vous me voulez au CJC, vous devez vouloir qu'elle soit aussi libre que moi.
Ve eğer beni YİK'te istiyorsanız beni ne kadar istiyorsanız onun da özgür olmasını o kadar istersiniz.
Dans ce cas je dois juste trouver un moyen de te faire virer du CJC.
O zaman seni YİK'ten kovdurmanın bir yolunu bulmalıyım.
Opération conjointe avec contre-espionnage mais assurez-vous qu'il est clair que le CJC a un point, ouais?
GÜN! Karşı casusluk ajanlarıyla ortak bir operasyon ama YİK'in bir amacının olduğunu unutmayın tamam mı?
Je dois tout agent dans ce bâtiment me demandant si ils peuvent mettre la main sur elle, et, euh, DC appelé pour me dire que le CJC ne soit pas accordé une tenue fugitif-chasse.
Binadaki bütün ajanlar bu ava katılmak istediğini söyledi. ... ve Washington'dan aradılar YİK'in kaçak avcısı profiline uymadığını söylediler.