Translate.vc / Francês → Turco / Yolo
Yolo tradutor Turco
58 parallel translation
Yolo la itou
Selam tatlım.
Elle a tweeté une photo d'elle la semaine dernière après qu'elle se soit teint les cheveux en rouge- - # YOLO.
Geçen hafta saçını kırmızıya boyadıktan sonra fotoğrafını çekip tweetledi. # SBKY.
"MDR, photo de baleine, hashtag Yolo."
Bir çukurda ölü yatmıyorum. Gülücük, balina resmi. "
Yolo, file chez le vieux.
Yolo, yaşlı herifin evine git.
Pourquoi n'appelez-vous pas Yolo?
Yolo'yu arasana?
Ils m'appellent Yolo.
Bana "Yolo" derler.
Yolo...
- Yolo... - Yalnızca Bir Kere Hayata Gelirsin.
De Yolo.
- Yolo.
Yolo.
- Yolo.
YOLO.
Yolo.
Tu vivras jusqu'à ton prochain "yolo".
Bir daha "yolo" dersen seni öldürürüm.
Yolo.
- YOLO - YOLO değil, HODO.
Ce n'est pas yolo c'est "hodo". "On ne meurt qu'une fois"
"Sadece bir kere öldü."
♪ The Simpsons 25x04 ♪ YOLO Diffusé le 10 Novembre 2013
The Simpsons YOLO
"YOLO"?
"YOLO"?
J'arrive pas à croire que je suis en train de dire ça, mais je commence à regretter de dire "YOLO" [Tu ne vis qu'une fois].
Bunu söylediğime inanamıyorum "YOLO" dediğimden pişman olmaya başlıyorum.
Je ne sais pas comment faire ça mais, YOLO c'est ça?
Bunu nasıl yapacağım bilmiyorum, fakat dünyaya bir kere geliyoruz değil mi?
Je déteste Southampton, je déteste mes cours et tu sais - YOLO *! * You Only Live Once.
Southampton'dan nefret ediyorum, bölümümden de nefret ediyorum - sadece bir kere yaşıyoruz!
- Euh, ouais, YOLO.
Evet, sadece bir kere yaşarsın.
OK, dit "Yolo".
- Tamam, "Peynir" de.
YOLO.
- Peynir.
- On ne vit qu'une fois. - Waouh.
Yolo. *
Eh bien, ce jeune homme dégoutant s'est penché par dessus la vitre de la voiture et a crié :
Bu iğrenç genç adam Araba camından uzandı ve 186 00 : 06 : 21,365 - - 00 : 06 : 23,332 Bağırdı Yolo hos
YOLO et tout ça.
Sadece bir kere yaşarsın.
Ils se tapent des shots, ils pissent dans les rues, il crient "YOLO".
Shotları dikip, sokaklara işiyorlar. "Amk" diye bağırıyorlar.
Yolo?
Yolo mu?
YOLO, comme ils disent.
Yolo, söyledikleri gibi.
Yolo, Yolo, Yolo, Yolo,
Yolo, yolo, yolo, yolo...
Ai moi-même un peu de temps de Yolo.
Kendime biraz yolo zamanı ayırayım ben de.
Comme je l'ai appris de vous tous, de Yolo.
Sizin de dediğiniz gibi. Yolo.
Ou Gangsta rap.
Ya da "Eşkıya Hayatı", "YOLO".
Yolo!
Hayatı sadece bir kez yaşarsın!
La carte YOLO.
YOLO kart.
Comme dans "mec, j'ai envoyé l'auto de maman dans la rivière... hashtag YOLO"?
Mesela, "Ahbap, annemin arabasını nehrin dibine uçurdum... hashtag YOLO"?
Cette oeuvre d'art va libérer à jamais YOLO de la prison d'internet.
Bu sanat eseri YOLO'yu sonsuza dek internet hapsinden kurtaracak.
Seulement 10000 personnes dans le monde ont été choisis pour avoir cette carte Yolo, et je suis l'un d'eux.
Dünyada sadece 10,000 seçilmiş kişi YOLO karta sahip, Ve ben onlardan biriyim.
C'est une Yolo, comme dans, "Tu ne vis qu'une fois".
Bu bir YOLO, yani açılımı, "Sadece bir kere yaşarsın."
Yolo le place pour aider quelqu'un de moins riche à réaliser leurs rêves.
YOLO daha benden çok daha şanssız bir kişiyle eşleştirip Hayallerini yaşamalarını sağlıyor.
Je n'ai pas besoin d'une carte Yolo pour m'aider pour ça.
Bunun için bir YOLO karta ihtiyacım yok.
YOLO.
YOLO.
Et la nouvelle carte Yolo a une puce d'identification par radiofréquence.
Ve yeni YOLO kartın üzerine güncellenmiş RFID yongası var.
Parce ce que je te YOLO.
Çünkü bu YOLO'dan sıkıldım artık.
YOLO!
Hayat kısa!
Yolo.
Yolo.
Emmène le.
Hey, Yolo.
YOLO!
YOLO!
Hashtag, YOLO.
- Hayata bir defa gelirsin falan, değil mi?
Yolo!
Yolo!
Ou Yolo.
{ Yalnızca bir kez yaşarsın. }