Translate.vc / Francês → Turco / Zedd
Zedd tradutor Turco
137 parallel translation
- Où? - La colline de Blackthorn.
- Blackthorn Tepesine git, Zedd'i bul.
Trouve Zedd. - Ce vieux fou?
- Şu deli olan yaşlı adamı mı?
- Zedd t'expliquera tout.
- Zedd her şeyi açıklayacaktır.
- Je vais t'amener à Zedd.
- Seni Zedd'e götüreyim.
Tu ne peux pas retourner là-bas.
Zedd'in evine dönemezsin.
Zedd m'a dit... que tu n'étais pas mon père.
Zedd bana senin, babam olmadığını söyledi.
C'est la magie dont tu t'es servie pour trouver Zedd.
Zedd'i bulmak için bununla büyü yapmıştın.
Elle m'a fait traverser la Frontière et m'a menée à Zedd.
Sınırdan geçmemde ve Zedd'i bulmamda yardım etti.
On le rattrapera pas en traînant Zedd derrière nous.
Tabii Zedd'i asla arkamızda bırakıp gidemeyiz.
Reste avec Zedd.
Zedd'le beraber kal.
Je vous suis avec Zedd.
Zedd ile sizi takip ederiz.
- Zedd.
- Zedd!
Tu n'aurais pas dû laisser partir Rymus, il nous aurait aidés.
Rymus'un gitmesine izin vermemeliydin. Zedd'i bulmamıza yardım edebilirdi.
Utilise-le pour retrouver Zedd.
Zedd'i bulmak için onu kullanabilirsin.
On doit trouver Zedd, qui sait ce qui lui est arrivé?
Başına kim bilir neler geldi?
Je peux trouver Zedd, mais il faut faire vite!
Zedd'i bulabilirim ama, hemen gitmemiz gerekiyor.
On doit trouver Zedd.
Zedd'i bulmalıyız.
Qu'aurait dit Zedd s'il était ici?
Eğer burada olsaydı Zedd ne derdi?
Rappelle-toi la vision que tu as eue de Zedd.
Gördüklerinden neler hatırlıyorsun?
Vite, Zedd.
Acele et, Zedd!
Zedd, allez-vous en!
- Zedd, onu buradan uzaklaştır!
Surprenant que Zedd m'ait caché que nous étions à côté.
Zedd'in bu kadar yakın olduğumuzu bana söylemeyişine şaşırdım.
J'ai dit que je resterais avec vous.
Zedd sizinle kalmamı söyledi.
Je suis ravie que tu sois de retour.
Dönmene sevindim, Zedd.
Vous avez fait le serment de dire la vérité à l'Inquisitrice.
Zedd, bir Confessor'e doğruyu söylemekle yükümlüsün.
À moins d'être parfaitement honnête, et de vous confesser, peu importe ce que vous chercher à cacher, je ne peux vous exempter de votre responsabilité envers Allard.
Zedd, tamamen dürüst olmadığın sürece, sakladığın neyse itiraf etmediğin sürece seni, Allard'ın sorumluluğundan kurtaramam.
Zedd n'est pas le père d'Allard.
Zedd, Allard'ın babası değil.
Je suis désolée, Zedd.
Üzgünüm Zedd.
Bien sûr que non.
Hayır, Zedd.
Vous êtes un vieil homme rusé, Zedd.
Sen düzenbaz, yaşlı bir şeytansın, Zedd.
Vous disiez que Richard était juste parti chasser.
Zedd, Richard'ın sadece ava gittiğini söylemiştin.
J'étais là quand Zedd t'a pris des bras de ta mère.
Zedd, seni annenin kollarından alırken oradaydım.
On pourra y être au matin, et après, revenir pour suivre Zedd.
Tüm gece yürürsek, sabaha orada olabiliriz sonra da geri dönüp Zedd'i izleriz.
On doit rejoindre Zedd.
Zedd'i yakalamalıyız.
On ne sait pas combien de temps durera la piste que Zedd nous laisse.
Zedd'in bizim için bıraktığı izlerin ne kadar dayanacağını bilmiyoruz.
Zedd a pris la même route que Renn.
Zedd, Renn'le aynı yoldan gitmiş.
Gryff, voici Kahlan, et ses amis, Zedd et Richard.
Gryff bu Kahlan, bunlar da onun arkadaşları Zedd ve Richard.
Il me faut un cheval, je dois rejoindre Zedd et Kahlan, tu comprends?
Zedd ve Kahlan'ı yakalayabilmek için bir at ödünç almalıyım. - Anlıyor musun?
J'ai fait ce que j'ai pu pour vous rejoindre.
Sana ve Zedd'e ulaşmak için ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım.
Vous la connaissez?
Zedd, onu tanıyor musun?
Merci, Zedd.
Teşekkür ederim, Zedd.
Pourriez-vous faire un peu de magie?
Zedd, biraz terzilik büyüsü yapabilir misin?
Vous ne pouvez pas vouloir nous faire du mal.
Zedd, bunu yapamazsın! Bize zarar vermek istemiyorsun.
Il n'est plus lui-même.
O, artık Zedd değil.
C'est de pire en pire.
- Olay gittikçe kötüleşiyor ve Zedd'i bulmalıyız.
M'en parlez pas.
Sakın hatırlatma, Zedd.
Voilà Allard.
Zedd, sana Allard'ı tanıştırmak istiyorum.
Pourquoi ne pas lui dire?
Zedd, neden ona anlatmıyorsun?
Nous devrions rejoindre Zedd.
Zedd'i yakalamalıyız.
- C'est moi.
- Thaddicus benim, Zedd.
Vingt-trois ans.
23 yıl, Zedd.