Translate.vc / Francês → Turco / Zinger
Zinger tradutor Turco
23 parallel translation
Un thé rouge Zinger.
Bir kırmızı Zinger çayı
Je ne rate jamais Pardon My Zinger.
Demek istediğim, Pardon My Zinger'ı hiç özlemiyorum.
Et toi, tu l'as volé du dernier épisode de Pardon My Zinger.
Ve sende onu geçen haftanın "Pardon My Zinger" programından çalmıştın.
On a tiré sur M. Burns vendredi à 15 h. L'heure où Smithers regardait Pardon My Zinger chez lui.
Bay Burns, Cuma günü saat 15.00 civarı vuruldu ki o saatte Smithers evinde "Pardon My Zinger"'ı izliyordu.
depuis c'est l'angoisse de la page blanche harry, range ton zinger je te le dis en tant qu'ami - quoi?
Evet, o zamandan beri biraz tıkanıklık var. Harry, espriden kaçın. Espriden kaçın Harry
harry, la réponse à l'amour, c'est l'amour reprends ton zinger - j'ai pas de zinger as-tu jamais rencontré une femme?
Harry, aşka cevap aşktır. - Espriyi bırak. - Bende espri falan yok.
et si j'arrive pas à redresser le cap je partirai dans un costume de sapin sans la résine tout comme ma vieille et mon vieux parce que j'ai le zinger en moi, mon pote c'est pas d'hier
Ve taşı delmeyi beceremediğim sürece bu dünyadan beş kuruş parasız göçeceğe benziyorum. Aynı annem ve babam gibi. Çünkü içimde bir şeyler var dostum.
et si je fais pas quelque chose... pour le résoudre, mon zinger le dresser... et vite, maintenant, tant que j'ai ma force sinon c'est moi qui serai abattu ça va me tuer ça va tuer tout ce qui ya de bon dans ma vie
Ve ben bu şeyi, bu içimdeki şeyi çözmek için bir şeyler yapmadığım sürece onu boşa çıkarmak için hâlâ şu anda yapabildiğim müddetçe o beni harcayacak Jake! Beni öldürecek. Etrafımda güzel olan her şeyi öldürecek Jake.
Si ça te fais cet effet là, tu devrais éviter le thé aux fleurs Red Zinger.
Bilmiyorum ama öyleyse Red Zinger'dan uzak dur derim.
Avez-vous de l'orange zinger?
Portakal çayınız var mı?
Vous ferez une semaine de jardinage.
Bir hafta Peder Zinger'in bahçesinde ot yolacaksın.
Je sais pas. C'est une excellente citation que j'ai lue sur la boîte de thé.
Bilmiyorum ama Red Zinger dolabına taktığım mükemmel bir alıntı söz.
Ça vient de la boîte de thé vert au citron, tu t'en souviens peut-être.
Lemon Zinger yeşil çay kutusundan alıntıdır, hatırlayabilirsin.
Dans quel manège veux-tu aller?
Neye binmek istiyorsun? Zinger'a binmek ister misin?
- Un menu Zinger s'il vous plaît.
- Bir Zinger Burger menü alayım.
Zinger.
Hayret verici.
Zinger?
Zinger?
Du Red Zinger avec une cuillère de miel.
Bir çay kaşığı ballı Red Zinger.
J'allais te faire red zinger, mais puisque Mars est la planète rouge, j'ai choisi le menthe.
Sana kırmızı zinger yapıyordum, ama Mars kırmızı gezegen olduğundan, Nane yaptım.
HA HA! Zinger!
Komiks!
Est-ce la nouvelle que tu as perdu ta brosse à dents? Zinger!
Bu haber diş fırçanı karıştırmış olabileceğinle ilgili olabilir mi?
le zinger, le dard empoisonné tu le brandis déjà à une borne, c'est ça qui t'empêche de réfléchir je sais pas ce que tu veux dire ta dulcinée elle te là collé... et maintenant tu peux plus t'en débarrasser
- Ne? Espri şehirli bir hamle. Seni uzaklaştırıyor.
mais non pas comme ça pas en amour mais non pas comme ça pas en amour je parle du zinger qu'on a à la naissance tu devrais savoir,... celui-ci au tréfonds qui te répète encore et encore que quoi que tu fasses... quel que soit ton effort et le temps consacré... que rien de bon ne tombera jamais dans ta besace
Buna inanmak zor. Hayır, hayır senin demek istediğini kast etmiyorum. Romantik anlamda bir şey demiyorum.