English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Zona

Zona tradutor Turco

108 parallel translation
Un cas soudain de zona?
Aa, ani bir zona hastalığı?
Le jour de notre mariage, il a eu un zona.
Evlendiğimiz gün zona oldu.
J'ai de l'herpès.
Çok bulaşıcı türde zona var bende.
break dans les 5 h et vous pouvez prendre la tangente.
Sert bir sağ dönüşle, beşinci zona geçip... Kaçmayı başarabilirsiniz.
Maintenant, il fait du zona, n'a pratiquement aucun lymphocite T. la maladie est trop opportuniste pour que nous sachions quoi faire.
Şimdi zonası var... T hücresi neredeyse 0 ve bildiğimizden daha fazla fırsatçı hastalıkları var.
Qui s'est pris un mauvais zona en terminale.
Son yıl hastalanan.
- Elle a un zona.
- Zona oldu.
Tu fais l'amour pour la première fois... et tu te retrouves avec gonorrhée et herpès.
İlk kez sevişiyorsun ve ben sana hem bel soğukluğu hem de zona bulaştırıyorum.
Herpès?
Zona?
Tu crois que c'est en relation avec l'épidémie d'herpès?
Peki bunun, zona salgınıyla bir ilgisi olabilir mi?
Quand on a été invités à un concert alternatif Zona Sur?
Zona Sur'daki alternatif bir konsere davet edildiğimiz zamanı?
Il a eu un zona et ils l'ont remplacé par un autre réalisateur.
Sonuçta da zona olduğu için yapımı durdurup başka yönetmen bulmuşlar.
Syphilis, hépatites, MST.
Zona, hepatit, kasık biti.
... on a juste implanté une électrode dans la zona incerta sous-thalamique une électrode dans la zona incerta sous-thalamique et interrompu de cette façon le tremblement par stimulation électrique.
... böylece biz de... zona incerta'ya bir elektrot yerleştirdik... zona incerta'ya bir elektrot yerleştirdik... ve elektrikle uyararak çarpıntıyı kestik.
Tout joueur doit être vacciné contre le choléra, la syphilis et la varicelle.
Bütün oyuncular oyuna başlamadan evvel klor, frengi ve zona aşılarını olmalılar.
Son nom est Caprice et elle a un zona.
Onun adı Caprice ve zona nedeniyle yatıyor.
C'est un zona.
Zona.
Le zona indique une baisse des défenses immunitaires.
Zona, bağışıklık sisteminin zayıfladığının işareti değil midir?
Une éruption de zona va souvent de pair avec des événements marquants.
Zonaya genelde insanın hayatını değiştiren olaylar eşlik eder.
Mme Gorski, c'est un zona. La vilaine tuile!
Bayan Gorski, biliyorum, tahta kiremitler eğlenceli değildir.
La mère directrice nous lâche à cause de son zona!
Başrol oyuncum zona hastalığı yüzünden bıraktı.
Bonjour Sona, Jorge. Comment allez-vous ce matin?
Zona, Jorge, bu sabah nasılız?
Jorge et Sona veulent l'opération.
Jorge ve Zona ameliyat istediler.
Je suis désolé, Sona.
Özür dilerim, Zona.
- Zona cervical... - Pas d'éruption.
- Servikal zona miyeliti.
Notre frère Moïse London a un zona.
Kardeş Moses London bir hastalıkla boğuşuyor.
Tu fais le fier, maintenant que j'ai une poussée de zona et une mine affreuse devant tous ces journalistes.
Bu dik başlılığınla ödümü koparıyorsun bir de aşağıdaki muhabirlere malzeme ediyorsun beni.
"Nausées. palpitations du cœur, problèmes hépatiques. Furoncles, zona, évanouissements et assombrissement temporaire des selles."
-... mide bulantısı, kalp çarpıntısı, akciğerde hasar siiller, sivilceler, halsizleşme, dışkı renginde koyulaşma.
Il a un zona.
Zona olduğu için.
Regarde, j'en ai la chair de poule.
Bak, kolumda zona izi var.
Et notre installation dans le magasin a été démontée moins de 24h plus tard.
Ve Zona 24 saatten daha az bir sürede temizlendi.
84 ans avec un zona.
Zonası olan 84 yaşında bir hasta.
Howard a le zona.
Howard'ın zonası var.
J'ai un zona.
- Zona.
On ne peut pas faire un pas ici sans rencontrer un Yaqui.
La Zona Rosa'da, taş atsan Yaqui'ye değer.
Et puis nous avons dépensé toutes nos économies pour des frais médicaux, car j'ai eu un zona!
Kalan bütün paramızı da tedavi masraflarına yatırdık çünkü zona hastalığına yakalandım.
Permettez-moi de deviner ce qui s'est passé, votre zona a empiré.
Dur ne olduğunu tahmin edeyim, zona hastalığın ilerledi.
Un zona.
Suçiçeği virüsü olabilir.
Je dois aller voir ma tante à l'hôpital. Elle a un zona.
Teyzemi ziyaret etmek için hastaneye gidiyorum zona olmuş.
Un nombril infecté et une vieille dame avec un zona.
İltihap kapmış bir göbek deliği... Zona hastası yaşlı bir kadın...
Et si tu chopes un zona Andorien, tu riras moins quand tes orbites gicleront.
Andoryan zona hastalığı taşıyıcısı birisi yanında oturursa göz kürelerin kanamaya başladığında da rahat bir şekilde oturabilecek misin?
J'attrapai le zona et de la fièvre.
Defalarca grip oldum.
Manny a pris congé. Elle dit qu'elle a le zona. Je vais donc livrer la Bugatti à M. Endicott.
Manny hasta olduğunu bildirdi, "Gece Yanığı" varmış, yani Bugatti'yi, Bay Endicott'a ben teslim ediyorum.
Un zona.
Zona olmuş.
Si, tu peux! C'est le zona.
Evet, olabilirsin, zona hastalığı.
Au fait, tu avais le zona.
Zona oldu demiştim haberin olsun.
- Le toit doit être bouffé aux mites.
- Bir kere zona olmuştum.
Sona?
Zona?
Pareil, avec l'hépatite et le zona.
- Sağlıkla ilgili olan?
Mais... pourquoi?
Proque es una zona prohibida.
Ma mère a le zona.
Benim annemde de Zona hastalığı var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]