Translate.vc / Francês → Turco / Zorba
Zorba tradutor Turco
677 parallel translation
La plus vilaine de toutes, une brute appelée tyrannosaure, était probablement le pire tueur qui ait jamais parcouru la terre.
Aralarında en kötüsü, tyrannosaurus rex adında bir zorba idi, Dünya yüzüne gelmiş geçmiş en acımasuz katildi.
Pas la peine! Jeune, riche, orgueilleuse et rapace!
Genç, zengin, zorba Amerikan kadını.
"Mais si le Tout-Puissant ne peut rien, " qu'y pourra-t-il, lui? "
"Eğer ileri gelenlerin bizi zorba hükümdardan kurtarmaya gücü yoksa... böyle önemsiz birinin ne faydası olacak?"
"d'où il décochera la flèche " justicière qui frappera le tyran. "
"ve gökyüzünün içinden... adaletin okuyla zorba hükümdarı yok edecek."
Le nom du tyran? Ahmad!
- Zorba hükümdarın adı ne?
Mais si le Tout-Puissant ne peut rien, qu'y pourra-t-il, lui?
"Eğer ileri gelenlerin bizi zorba hükümdardan kurtarmaya gücü yoksa... böyle önemsiz birinin ne faydası olacak?"
Nuage aussi solide qu'un roc sous la neige, d'où il décochera la flèche justicière qui frappera le tyran.
"Ama bulut karlar altındaki tepeler kadar güçlü olacak... " ve gökyüzünün içinden... adaletin okuyla zorba hükümdarı yok edecek. "
C'est le fils du vieil Arad Blake qui a fait fortune dans le transport.
O, 30 lu yıllarda, Cumberland Geçidinde yük taşıyıp bir servet yapan ihtiyar zorba Arad Blake'in oğlu.
Et trop confiant pour voir combien il est cruel.
İnsanlara o kadar açık ve itimatlısın ki o adamın zorba olduğunu görmüyorsun.
Les deux voyous, la paire diabolique
Zorba köpekler, şeytan ikili
Le tyran n'a pas attenté à leur paix?
Zorba rahatlarını kaçırmadı mı?
Que fait le tyran?
Zorba n'apıyor?
Tyran! Montre ton visage!
Göster suratını zorba!
Il mérite également notre respect car, bien qu'il ait été un soldat allemand loyal, il finit par détester Hitler et son œuvre, et adhéra à la conspiration qui visait à sauver l'Allemagne en chassant ce fou et tyran.
Rommel, saygımızı da hakediyor. çünkü her ne kadar sadık bir Alman askeri olsa da... sonunda gerçekleri görüp Hitler'den ve yaptığı tüm işlerden nefret etti. Zorba ve manyakların tarafından ayrılıp...
Ce tyran ne m'a pas laissé monter dans la chambre.
Şu zorba Ivan yukarı çıkıp seni görmeme müsaade etmedi.
Quand il revint avec une armée... ces mêmes citoyens lui ouvrirent les portes et lui permirent d'exécuter les membres du gouvernement légal.
Yıllar sonra paralı askerlerden kurulu ordusu ile zorba geri döndüğünde aynı yurttaşlar ona şehrin kapılarını açmakla kalmadılar hükümet üyelerini idam ederken onun yanında durdular.
- C'est monstrueux! Outrageant!
- bu adam iriyarı, zorba, ve kanunsuz biri!
Alors pourquoi faire de César un tyran?
Öyleyse ne diye zorba olur bu Sezar?
C'est un vrai tyran!
Adam bir zorba.
Pourquoi, chaldéens démoniaques reconnaître un tsar satanique un blasphémateur et un bourreau?
Neden, siz afsunlu Kaldeliler,... Şeytan ruhlu, kafir ve zorba bir çara hizmet ediyorsunuz?
En tous cas, cette baderne n'est pas ordinaire.
Bu zorba öyle sıradan biri değil ama.
Brute.
Zorba.
Je te dis que tout homme, en Judée, est impur et le restera... jusqu'à ce que nous... délivrions du joug de la tyrannie.
Yahudiyeli her insan kirli ve kirli kalacak. Zorba merhametinde yaşamanın kabuğunu ve kirini bedenimizden kazıyana dek.
Un pilier de tripot! Un tueur! Un "Vigilante"!
Yani, bir zorba, kumarbaz ve bir silahşör.
Il est agressif, compulsif, nerveux.
Aç gözlü, zorba, asabi bir adam.
Le généralissime Santa Anna déferlait vers le nord dans leur direction... écrasant quiconque s'opposait à son régime tyrannique.
General Santa Anna, zorba saltanatına karşı koyan herkesi ezerek, güneyden onlara doğru yaklaşıyordu.
- Tu vas m'écouter!
Beni dikkatle dinle! Seni zorba!
Si tel était mon but, je ne serais pas si serein.
Eğer dediğiniz gibi bir zorba olsaydım burada sakin bir şekilde oturur muydum?
De ce tyran?
Bu zorba için mi?
Laisse-la partir, gredin!
Bırak onu, zorba herif!
Que fais-tu là? Il y a un bandit. Un bandit?
Peşimde bir zorba var.
Moi, si j'étais vous, un coup d'oeil et je dirais : "Zorba, viens" ou "Zorba, ne viens pas".
Bana gelince, senin yerinde olsaydım, bana bakar ve doğrudan "Tamam Zorba," veya "Olmaz Zorba" derdim.
- Zorba?
- Zorba mı?
Alexis Zorba.
Alexis Zorba!
"Zorba monte" ou "Zorba descend"?
Zorba gitsin mi, kalsın mı?
Quand Zorba se met au travail ; aucune mine ne lui résiste.
Zorba işe bir girişsin hiçbir maden karşı duramaz!
Zorba, que Dieu vous bénisse!
Eh, Zorba, Tanrı yardımcımız olsun!
Zorba, ça suffit.
Zorba, yine başlama! Dinle!
Zorba!
Zorba!
Qu'y-a-t
Senin derdin ne, Zorba?
Qu'y-a-t-il, Zorba?
Neyin var, Zorba?
Zorba. Zorba!
Zorba, Zorba!
Ils ont dit : "Zorba est fou".
"Zorba çıldırdı" dediler.
Au revoir, patron.
Hoşça kal, patron! Zorba!
" Zorba...
"... oğlum Zorba... "
Vous êtes une grosse brute!
Seni zorba.
Zorba?
Zorba?
- Zorba?
Kazmaları içeride bıraktılar, derdim o!
Bande de bons à rien! - Zorba, laisse-les!
- Zorba, onları rahat bırak!
Zorba! Que veux-tu?
Ne istiyorsun?
Zorba.
Dostun, Zorba. "