Translate.vc / Francês → Turco / Zuko
Zuko tradutor Turco
270 parallel translation
Vous avez vu Zuko ce matin?
Zuko'yu gördünüz mü bu sabah?
- Rien, pas vrai, Zuko?
- Elbet değildi, Zuko.
Danny Zuko.
Danny Zuko.
Hé, Zuko.
Hey, Zuko.
Où est le Danny de la plage?
Plajda tanıştığım Danny Zuko ne oldu?
Elle a posé les yeux sur toi, hein?
Demek sana dokundu, öyle mi, Zuko?
- J'ai une bagnole, tu te souviens?
- Zuko! Haydi, arabaya.
- Et toi, Zuke?
- Ne dersin, Zuko?
Qu'ai-je pu voir en Danny Zuko?
Danny'nin nesini beğenmiştim ki.
- Kenickie, Zuko.
- Kenickie, Zuko.
- Ça biche, Zuk?
- N'aber, Zuko?
- Hé, Zuko!
- Hey, Zuko!
- Ça va, Zuko, mon chéri?
- N'aber, bebek?
- Cha Cha DiGregorio et Danny Zuko.
- Cha Cha DiGregorio ve Danny Zuko.
- Zuko, il est K. - O.
- Zuko, bayılmış.
Tu verras que ma poussière, Zuko.
Göremeyeceksin bile beni, Zuko.
- Voilà Zuko.
- Hey, Zuko'ya bakın.
Danny Zuko... sportif?
Senden koşucu mu olur?
Zuko arrête pas de nous retrouver.
Bir şekilde Prens Zuko ve Ateş Ulusu bizi bulup duruyor.
Les nouvelles vont pas te plaire.
Yeni haberler var Prens Zuko. Ama pek hoşunuza gitmeyebilir.
Zuko!
Zuko!
Zuko quittera Kyoshi pour nous suivre.
Zuko buradan ayrılıp peşimize düşecektir.
Zuko aurait détruit toute l'île si on était restés.
Eğer kalsaydık, Zuko her yeri yakıp yıkardı.
Je vous aurais cru plus fort que Zuko...
Nedendir bilmem ama Zuko'dan daha iyisindir diye düşünmüştüm...
Je ne vous savais pas doué en escrime, Prince Zuko.
Kılıç kullanma da yetenekli olduğunuzu bilmiyordum, Prens Zuko.
Je crois que vous connaissez le prince Zuko.
Prens Zuko'yu tanıdığınız düşünüyorum.
Zuko...
Zuko...
Je suis bouleversé pour le prince Zuko.
Prens Zuko'ya olanları duyunca alt üst oldum.
il a joué le rôle de Danny Zuko dans la production originale de Grease à la fac de Berkeley.
Ve aslında, Berkeley Üniversitesi'nin Grease prodüksiyonunda Danny Zuko'yu oynamış kendisi.
Tu vois Zuko, un peu de calme procure beaucoup de bien-être spirituel.
Görüyorsunuz Prens Zuko, asude bir an zihinsel esenliğiniz için bire birdir.
Zuko.
Zuko.
Zuko voulait absolument te le rendre.
Zuko muhakkak sana götürmemi rica etti.
Comme c'est attentionné de sa part!
Ah, şu Zuko'nun şekerliği yok mu?
Naviguer dans les eaux de la Nation du Feu... De toutes les bêtises que tu as faites en seize ans, Zuko, c'est bien la plus dangereuse.
Ateş Ulusu sınırları içine girmek... onaltı yıllık yaşamınızda yaptığınız o kadar aptalca şeyin yanında, Prens Zuko, bu en aptalca olanı.
Tu ne pourrais pas leur envoyer des projectiles moins nauséabonds?
Prens Zuko, onları daha iyi kokan bir şey ile vuramaz mıydınız?
Mettons-nous hors de portée de Zuko avant la prochaine bombe puante.
Pis kokulu birşey daha fırlatmadan, Zuko'nun menzilinden çıksak iyi olur.
S'il te plaît Zuko, si la Nation du Feu t'arrête, je ne peux rien faire pour toi.
Lütfen Prens Zuko, Ateş Ulusu sizi yakalarsa, yapabileceğim bir şey kalmaz,
Prince Zuko, les turbines sont touchées.
Prens Zuko, motor hasar gördü.
Nous sommes prêts à arrêter le prince Zuko, commandeur.
Adamlarımız gemiye çıkıp, Prens Zuko'yu yakalamaya hazır efendim.
Et le prince Zuko.
Ve Prens Zuko.
Nous sommes déjà passés par là, prince Zuko.
Buradan daha önce de geçmiştik, Prens Zuko.
Prince Zuko.
Prens Zuko.
Prince Zuko?
Prens Zuko?
- Prince Zuko.
- Prens Zuko.
Prince Zuko, l'Avatar est le seul qui puisse empêcher notre nation de gagner la guerre.
Prens Zuko, Ateş Ulusu'nun bu savaşı kazanmasını engelleyebilecek tek kişi Avatar'dır.
Ils disent que le Prince Zuko a capturé l'Avatar et l'a laissé fuir.
Prens Zuko'nun, Avatar'ı yakaladığını... ancak sonra da elinden kaçırdığını söylediler.
Prince Zuko, ça suffit.
Prens Zuko, yeter artık.
Tu as oublié ton dernier duel avec un grand maître?
Prens Zuko, bir usta ile son düello yaptığınızda ne olduğunu unuttunuz mu?
Souviens-toi des bases de la maîtrise du feu.
Ateş bükmenin temellerini... unutmayın Prens Zuko.
Les bases!
Temel hareketler Zuko!
Non, prince Zuko.
Durun, Prens Zuko.