English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Francês → Turco / Áide

Áide tradutor Turco

77,967 parallel translation
Avec ton aide.
Senin yardımınla.
J'ai besoin d'aide.
- Medyumum ben. Yardımına ihtiyacım var!
À l'aide!
- İmdat!
- Besoin d'aide?
- Yardım lazım mı?
Est-ce qu'un membre des services secrets russes vous a aidé préparer ce test?
Bu teste çalışman için Sovyet güvenlik teşkilatına bağlı biri sana yardım etti mi?
Aide moi à le stopper, s'il te plaît.
Onu durdurmama yardım et, yalvarırım.
Besoin d'aide pour trouver?
- Ne olduğunu bulmana yardım edeyim mi?
Aide moi, Rev.
Yardım et bana peder.
Aide moi.
Yardım et bana.
J'ai besoin d'aide.
Benim... Yardıma ihtiyacım var.
Aide-moi à le lever.
Kaldırmama yardım et.
Besoin d'aide?
Yardıma ihtiyacınız var mı?
- Merci de ton aide.
- Yardımın için teşekkürler.
Carter, j'ai besoin d'aide.
Carter, bir denizci yardım etse iyi olurdu.
J'ai besoin d'aide et de renforts de police.
Acil tıbbi yardım ve polis desteği istiyorum.
Aide-moi.
Doğru olanı yap.
Vous avez besoin d'aide?
Yardım gerekiyor mu?
Fred avait besoin d'aide.
Fred'in tekrar ihtiyacı vardı.
Tu as besoin de toute l'aide possible.
- Mümkün olan her yardıma ihtiyacınız var.
Je pourrais utiliser ton aide, Kal.
Senin de yardımına ihtiyacım var Kal.
Il te faudrait peut-être de l'aide pour le principe liant.
Kaleyi lanetledin mi?
Je dirais que 20 à 25 hommes en tenue antiémeute explorent la prison à l'aide de bombes fumigènes, boucliers électrifiés et, si nécessaire, de balles pour descendre tout ce qui bouge.
Muhtemelen isyan bastırma teçhizatlı 20, 25 adam cezaevine girmiş, sis bombası, elektrikli kalkan ve gerektiğinde mermi kullanarak herkesi etkisiz hâle getirmeye çalışıyordur.
Et si on allait voir ces types les mains en l'air, toutes calmes, - pour demander de l'aide?
Ya şu isyan bastırıcıları bulup, ellerimiz havada usluca yaklaşıp yardıma ihtiyacı var desek?
Tu sabotes notre opération avec le RAP et tu quittes le groupe, puis quand t'as besoin d'aide, on est censés oublier le passé?
Uzaylılara yaptığımız operasyonu baltaladın ve grubu terkettin. Buna rağmen yardıma ihtiyacın olduğunda bu hiç olmamış gibi mi davranmamız gerekiyor?
Et je t'ai aidé avec BB.
Ve BB konusunda yardım ettim.
Parce qu'il est venu demander de l'aide ici la nuit dernière.
Çünkü dün gece yardım istemek için buraya geldi.
Ils me demandent mon aide.
Bana geliyorlar.
S'ils ont besoin d'aide, vous les mettez en cage.
Yardım etmen için sana geldiklerinde onları kafese mi koyuyorsun?
Il a peut-être besoin d'aide.
- Belki yardıma ihtiyacı vardır.
Avec ou sans ton aide.
Sen yardım etsen de etmesen de.
Homer, aide-nous à trancher.
Pilav ve yanında barbunya mı yoksa pilav üstü barbunya mı?
J'ai besoin d'aide.
Yardıma ihtiyacım var.
Quand il avait besoin d'aide.
İhtiyaç duyduğu sırada.
Merci pour ton aide.
Yardımın için teşekkürler.
Je pense que c'est vraiment devenu un animal qui t'aide.
Domuzun sana cidden yardımcı olduğunu düşünüyorum.
.. soin d'aide?
Yardımcı olabilir miyim?
Ga-der! Je ne pensais pas tomber si bas, mais j'ai besoin d'aide de Dieu.
Bu kadar alçalabileceğimi bilmezdim ama Tanrı'nın yardımı gerekiyor.
Nous pourrions avoir besoin d'un peu d'aide pour enlever les contre-mesures.
Karşı tedbirleri kaldırmak için işimize yarayabilirler.
Donc Dawes a forcément eu de l'aide venant de l'intérieur.
- Yani Dawes'ın içeriden yardım aldığı belli.
Ok, écoute, j'ai obtenu un gros paquet de terminaux à main amochés que je dois rendre opérationnels pour les réfugiés et j'aurai vraiment besoin d'aide.
- Tamam dinle mülteciler için faaliyete geçirmem gereken bir sürü bozulmuş el terminali var ve gerçekten biraz yardım alabilirim.
Un bon vaisseau, de l'aide pour Ganymède.
İyi gemi, Ganymede'ye yardım ediyor.
Qu'en est-il de cet enfant qui a aidé Dawes?
Dawes'a yardım eden çocuğa ne yapacak?
- J'ai besoin d'aide.
- Yardıma ihtiyacım var.
Il m'aide dans mes recherches, de temps en temps.
Bazen araştırmalarıma yardım ederdi.
Il y a beaucoup de personnes en arrivance imminente à bord de cette station, Amos, et ils ont besoin de notre aide.
İstasyona şu an çok sayıda insan geliyor Amos ve yardımımıza ihtiyaçları var.
J'aide juste cette jeune femme à ajuster une matrice de capteurs. Difficile à croire.
Sensör dizisini ayarlamak için bu zeki genç hanıma yardım ediyorum yalnızca.
Elle n'aurait probablement jamais été sur ce vaisseau avec moi si elle ne m'avait pas aidé.
Bana yardım etmiş olmasaydı muhtemelen benimle birlikte gemide olmazdı.
Il nous aide.
Bize yardım ediyor.
Ils ne travaillent pas du tout. Ils vivent de l'aide de base, que le gouvernement fournit.
Hiç çalışmıyor hükümetin sağladığı temel destekle geçiniyorlar.
Il nous aide juste pour l'enquête.
O sadece bizim araştırmamıza yardım ediyor.
Quand elle s'est aperçue que sa cousine était gravement atteinte, à cause de l'insuline que vous lui aviez donné, elle a sonné, pour avoir de l'aide, mais personne n'est venu.
Bunun fakına vardığında, Ona verilen insülinin.. .. bir sonucu olarak kuzeninin hastalığı ağırlaşmıştı. Yardım için zili çaldı, hiç kimse gelmedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]