Translate.vc / Francês → Turco / Êtat
Êtat tradutor Turco
15 parallel translation
Jamais dans ma carrière n'ai-je vu un êtat êgalant aussi parfaitement l'apparence physique de la mort.
Tüm meslek hayatım boyunca, gerçek ölüm haline bu kadar benzeyen.. ... böylesi bir fiziksel halle hiç karşılaşmadım.
On vit dans un êtat policier!
Artık bir polis devleti olduk...
on s'arrêtera prendre des cachets... pour te remettre en êtat.
Toparlan. Güvenlikte oksijen hapları olacak. Kendine gelirsin.
selon l'êtat de santé du régent.
1, 1,5 ay sonra. Vekilharcın sağlık durumuna bağlı.
- Suis-je en êtat d'arrestation?
- Tutuklu muyum, Zack?
L'expression fut utilisée pour décrire un êtat d'impuissance, de confusion.
Bu terim acizlikten gelmektedir, saskinliktan.
Essayez de garder ce plâtre en bon êtat.
Dinle, bu alçıyı temiz tutmaya çalış.
Je ne serai pas réduit à l'êtat d'esclave par les lois de cet Etat.
Bu devletin kanunları tarafından köle haline getirilmeyeceğim, Beecher.
ce module le mettrait en êtat de stase, ce qui préserverait son énergie vitale.
Şu cihazın onu derin uyku durumunda tutup hayatını kurtaracağını söylüyor.
les russes sont en êtat d'alerte.
Ruslar da alarm durumuna geçtiler.
l'êtat-major interarmées leur répondra.
Kuvvet komutanları cevap verirler.
mesdames, messieurs, vous êtes en êtat d'arrestation pour crime contre les états-unis et leurs alliés.
Bayanlar ve baylar, Birleşik Devletler ve müttefiklerine karşı işlemiş olduğunuz önemli suçlardan dolayı tutuklandığınızı açıklamaktan memnunum.
Je ne suis pas en très bon êtat.
Tuhaf bir yerdeyim şimdi.
Je suis resté et regarde l'êtat dans le quel je suis.
Ben kaldım da iyi mi oldu!
Ted Grant, vous êtes en êtat d'arrestation pour multiples homicides.
Ted Grant, birçok cinayetten tutuklusun.