Translate.vc / Francês → Turco / Ïre
Ïre tradutor Turco
37 parallel translation
"Za-ïre", ou "Zaï-re", bref.
Zai-ere, veya Zare, ya da her neyse.
Ça devrait se prononcer "fa-ïre"
Lanet "Sana Erdirme." olmalı
Infirmières!
Hemºire, sterilizasyon!
Infirmière!
- Ayni hemºire, sterilizasyon. - Doktor, çekilin oradan.
" et à l'ire de l'agneau,
Ve masumların gazabından.
Où, comme l'ire de Dieu, l'ouragan souffle l'embrun de l'océan!
Katırtırnaklarının vahşi güney rüzgarlarında, Denizin altını beyaza süpür
Eh bien, Oprah... c'est l'histo { y : i } ire de ma vie.
Evet, Oprah... ama bu benim gerçek hayat hikayem.
Tu es arrivé avec cette histo { y : i } ire de meurtre et de Margaret, et je...
Eve gelir gelmez ara kafam karmakarışık.
L'ex-mari de la ro { y : i } mancière disparue Margaret Do { y : i } nner est recherché po { y : i } ur un interro { y : i } gato { y : i } ire, mais il a disparu.
Öldürülen yazar Margaret Donner'ın katili olduğu düşünülen Larry Donner sorgulama için aranıyor. Ancak şuana kadar nerde olduğuna dair herhangi bir ipucu bulunamadı.
- Je lui ai iré la cerelle.
- Çünkü, beynini patlattım.
"L'ire", c'est la colère
"Smote" vurmak demek.
Tu écrases les craies.
Tebeþire basýyorsun!
Elle ne prend pas soin des craies autant que M. Gao.
" Öðretmen Wei tebeþire Öðretmen Gao kadar önem vermiyor.
Il veut qu'on en prenne soin.
" O bize tebeþire deðer vermeyi öðretiyor.
J'ai un truc à te d ire qui ne te plaira pas.
Sana bir şey söyleyeceğim ve hoşuna gitmeyecek.
Je préférerais le d ire à quelqu'un d'autre, mais je n'ai pas le choix.
İnan bana, senden başka herkese söylemeyi yeğlerdim ama mecburum.
Elle ne voulait pas le d ire comme ça.
Bunu kötü anlamda söylemiyor.
L'ire ne vous apportera point satisfaction "
Kızgınlığın başına dert açacak "
Entre tout les hommes de la ire et les femmes de maudire
Bütün erkekler ve kadınlar arasında lanet vardır
À votre droite, la célèbre tour de Londres, où la reine Elizabeth Ire a emprisonné son petit ami, Sir Walter Raleigh, après l'avoir surpris en train de culbuter une de ses dames d'honneur.
Sağda meşhur Londra kulesini görüyorsunuz. Burada Kraliçe 1. Elizabeth kaşif erkek arkadaşı Sir Walter Raleigh'i hapsetmişti.
Laissez-le constrÏ... ire cent remises.
Bırakın yüz tane kulübe yapsın.
'l'ire!
Vur!
Pardon mais... Tu vas me ire un poème?
Şimdi bir şiir mi okuyacaksın?
- Défoncez-le.e sais pasenir! e wagon cuisine ns de nones.chataignes, ns ce trainn, es? ire.
Parçala şunu.
J'ai presimþire.
Ben bir presimşire var.
Je ne veux pas provoquer l'ire de votre père.
- Babanın tepesini attırmak istemedim.
Tu l'as dit combien de fois? C'est la'Ire fois.
- Bu aldatmacayı sıklıklamı kullanıyorsun?
Ire année d'enseignement, c'est jamais facile.
Öğretimin ilk yılı kolay değildir.
Ça veut ire que Jerry payait Ellis pour avoir des informations, pour qu'il puisse arrêter le show et le reprendre en main.
- Şovu durdurup, idareyi ele geçirmek için bilgi karşılığı Ellis'e para verdiği anlamına geliyor.
Ça ire.
- Önemli değil.
Je veux ire, je suis à peine qualifié.
Yani, zor zor nitelikliyim.
Maintenant, Beulah... le controlleur fera une annonce quand tu arriveras à Melbourne, une infirmière te condira à l'asile.
ªimdi Beulah kondüktör Melbourne'a vardiginizda bir anons yapacak ve bir hemºire seni sanatoryuma götürmeye gelecek.
e veux ire sijeais es ici... c'est ce ue e enserais
Ben polis olsam bunu yaparım, değil mi?
C'était la propriété de John Dee, mathématicien, astronome, conseiller de la Reine Élisabeth Ire, mais aussi contemporain et confident de...
Burası John Dee'nin eviydi. Matematikçi, gök bilimci Kraliçe Elizabeth'in danışmanı ve aynı zamanda sırdaşı.
La reine Élisabeth II, comme son homonyme la reine Élisabeth Ire,
Kraliçe II.
Excusez moi, je peux ire une blague?
Afedersiniz, hiç şaka yapacak mıyım?
Ma foi, le parti des ennemis de Ferrous, risque de provoquer l'ire d'un adversaire très puissant sans garantie de victoire.
Ferrous Corp'un düşmanlarından yana olursak zafer garantisi olmadan, çok güçlü bir rakibi üzerimize çekebiliriz.